Abdullah Güler, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, TBMM’ye sundukları 26 maddelik torba kanun teklifine ilişkin bilgi verdi.
Köy Kanunu ve Bazı Kanunlarda Düzenlemeler Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nde 6 Şubat depremi sonrası ortaya çıkan yapılaşmaya ilişkin çeşitli düzenlemelerin yer aldığını söyleyen Güler, şunları kaydetti:
“Kanun teklifimizde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik olarak, güneş enerjisi santralleri ve rüzgar enerjisi santralleri teşvik edilmekte ve yeni düzenlemeler içerisinde bunların Bakanlık bünyesinde özel denetimi ve kontrolü sağlanmaktadır.
Teklifimizde Köy Kanunu kapsamında çeşitli nedenlerle binalarını yapamayan veya taksitlerini ödeyemeyen hak sahiplerine ek süre verilmesine dair öneride bulunuyoruz. Diğer yandan Gecekondu Kanunu kapsamında yapılacak işlemlerde ilgililerin tesis edilen işlemin içeriğinden haberdar edilmesi konusunda da yeni bir düzenlemeyi öneriyoruz.
“İMAR AKTARIMI İLE SIKINTILARI ORTADAN KALDIRMAYI HEDEFLEDİK”
Kentsel Dönüşüm Başkanlığımızca yapılan arsa ve arazi teslimlerinin katma değer vergisinden muaf tutulması yönünde de düzenleme yapılarak, kentsel dönüşüm konusunda ciddi bir desteği ortaya koymayı öneriyoruz.
Vatandaşlarımızın mülkiyet hakkının gerektiğinde başka parsellere taşınabilmesi için imar hakkının aktarımı tanımı ve imar hakkının uygulamasına ilişkin hükümler kanuna eklenmektedir. Özellikle büyükşehirlerimizde 6306 sayılı Kanunumuzdan kaynaklı olarak mevcut planlarda donatı alanı içerisinde kalan parsellerin kentsel dönüşüm kapsamında dönüştürülmesi ve yapı stokunun bu şekliyle beraber azaltılması noktasında bazı engeller olduğunu görüyorduk. Planlar kapsamında da bu imar hakkı aktarımını da getirmek suretiyle büyükşehirlerimizde de kentsel dönüşüm konusunda ortaya çıkan sıkıntıları da bir nebze olsun ortadan kaldırmayı da hedeflemiş olduk.”
“İPTAL EDİLMİŞ BAZI MADDELER VAR”
Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmiş olduğu bazı maddelerin de bu kanun teklifiyle düzenlendiğini anlatan Güler, “Özellikle planlarında değer artış payı oranına ilişkin düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi iptal etmişti. Buradaki inşai kısım açısından mülkiyet sahiplerine de bir pay verilmesini öngörmüştü. Bu maddeyi yeniden düzenledik ve önerimize eklemiş olduk” dedi.
AYM’DEN DÖNEN KANUN TEKLİFİNE REVİZE
Elektronik haberleşme altyapılarına ilişkin de düzenleme öngörüldüğünü belirten Güler, şunları aktardı:
“Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı dikkate alınmak suretiyle kent ve yapı estetiği ile ilgili yeni kriterlere bu kanun teklimizde yer vermiş bulunuyoruz. Diğer yandan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın görev ve yetkileri kapsamı içerisinde bazı düzenlemelere ihtiyacı vardı. Bunlara da kanun teklifimizde yer vermiş oluyoruz.
Yapı denetim hizmet sözleşmelerinin kurulmaları, yapı denetim firmalarının görevlendirmeleri ve denetime ilişkin olarak ortaya çıkan bazı eksikliklerin giderilmesini bu kanun teklifimizle sağlamış oluyoruz. Özellikle büyükşehirlerimizde, bölgesel mahiyette yapı denetim firmalarının görevlendirilmesi hususuna burada yer vermiş oluyoruz.
Türkiye Çevre Ajansı’nın özellikle çalışma hayatına istihdam edilen personelin özlük hakları noktasında bazı kıstaslar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Bu konuda da Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçesine uygun olarak çalışma hayatına dair özlük haklarında yeni düzenlemeleri de kanun teklifimizde yer vermiş oluyoruz.”
ETKİ AJANLIĞI’NA ‘GÜRCİSTAN’ ÖRNEĞİ
Kanun teklifinde AKP’nin geri adım attığı ‘etki ajanlığı’ düzenlemesine ilişkin konuşan Güler, “Etki ajanlığı kavramı asla bu maddeyle ilgili değil. Gürcistan’da yürürlüğe giren kanunu bir okuyun. Gürcistan’da bulunan vakıf, dernek, oluşum gibi kuruluşların yurt dışında elde ettiği bağış, iş birliği destek şeklinde maddî bedellerin ilgili Gürcistan hükümet birimlerine bildirilmesi, takibi ve savunma verilmesi. Son dönemde sadece ülkemizde değil başka ülkelerde bir başka ülkenin vatandaşına veya bizim vatandaşlarımıza veya başka ülke vatandaşlarına yönelik olarak bazı olayların olduğunu biliyoruz. Adam kaçırma, gasp, yaralama gibi eylemlerin bazı istihbarat örgütlerine mensup kişiler veya iltisaklı kişiler tarafından yapıldığını biliyoruz. Bu kişiler işledikleri suçun yanı sıra casusluk faaliyeti kapsamında işlediği için ayrıca casusluk eyleminden cezalandırılmasını teklif ediyoruz” dedi.
Teğmenlerin yüksek disiplin kurulana sevk edilmesi sorusuna Güler, “Türkiye hukuk devleti. Şu anda Milli Savunma Bakanlığımızın bir görevlendirmesi vardı. İlgili teğmenlerin savunmaları alınacak. Soruşturma ve inceleme devam ediyor” ifadelerini kullandı.