Bilgisayar Oyunları Beyni Nasıl Etkiliyor?

Bilgisayar oyunlarının hayatımıza girmesi bundan tam 40 yıl önceydi. Bu süreç içerisinde gelişen oyun dünyasında oyuncular, aksiyon dolu görseller ve görevleri başarma arzusu, tatmini nedeniyle oyunların hayranı oldular. Oyunlarda dikkat, öncelikleri belirleme ve stratejik düşünme gibi gereksinimler, oyuncuların beyin gelişimi ve dönüşümünü de etkilemektedir. Gerçekte olmayan oyun platformlarında, gerçekmiş gibi hissedip, heyecan duyup, duygu değişimleri yaşamak, gerçek hayattaki davranışlara kadar etki edebilmektedir.

Hafıza gelişimi

Özellikle 60-85 yaş arası kişiler arasında yapılan 12 saatlik çalışmaya göre 2 önemli bilişsel yetenekte artış gözlenmiştir. Bunlar hafıza ve sürekli dikkattir. Hafıza ve dikkatte ulaşılan bu beceri seviyeleri çalışma tamamlandıktan 6 ay sonrasına kadar kendini korumayı başardı. Araştırmacılara göre en ufak bir beyin gelişimi bile yaşa bağlı zihin gerilemesini engellemesi adına olumludur.

Konu ile ilgili 3 boyutlu (3B) ve 2 boyutlu (2B) oyunlar arasındaki farklar da incelenmiştir. 3B oyun oynayan gruptaki katılımcıların beyinlerin hipokampus bölümü 2B oyun oynayan katılımcılara göre %12 daha fazla geliştiği gözlemlenmiştir. Peki 3B oyunları farklı kılan nedir? Öncelikle daha fazla soyut uzaysal bilgiler içerdiği için beyin hipokampus bölümünde bu bilgilerden bir simülasyon ortamı hazırlamaktadır. Bu sayede oyuncu sanki gerçek hayattaymış gibi oyundaki sahneyi kafasında canlandırmaktadır. Stratejik oyunlar ise bunama ve alzheimer gibi hastalıkları önlemede etkili olabilir. Ayrıca bilgisayar oyunları, depresyon gibi mental bozukluklarla mücadelede etkin rol oynamaktadır. Bununla birlikte çok sayıda çalışma beyin sağlığı, yapısı ve bilişsel becerilerin gelişmesi için fiziksel aktivitenin ilk tercih edilmesi gereken yöntem olduğunu vurgulamaktadır.

Dikkat 

Bilgisayar oyuncularının dikkat performanslarının ölçümünde çeşitli testler kullanılmıştır. Bu testlerin birinde bilgisayar ekranında katılımcılara belirli bir alanda yüzen yüzücüler gösterilmektedir ve yüzücüler ne zaman kollarını gelişigüzel sağa sola sallayarak boğulma işaretleri verse katılımcılar hemen o yüzücüyü tespit etmek zorundadır. Bilgisayar oyunları oynayan ve oynamayan kişiler üstünde yapılan bu sinyal tespit testinde bilgisayar oyuncuları boğulmakta olan yüzücüleri daha kısa sürede fark etmiş ve tepki vermişlerdir. Bu konuda yapılan başka bir çalışmada ise katılımcılar olası dört bölgeden birinde çıkan ‘T’ harfinin ters mi yoksa düz mü olduğunu belirlemeleri gerekiyordu. Test sonuçlarında bilgisayar oyuncularının daha başarılı olduğu gözlendi ama harflere tepki sürelerinde kayda değer bir fark görülmedi.

Ek olarak bilgisayar oyunlarında daha iyi beceri gösteren cerrahların laparoskopik (kapalı) ameliyat becerilerinin daha iyi olduğu bulunmuştur. Ayrıca seri el becerisi gerektiren video oyunlarının, cerrahların motor becerilerine katkı sağlayabileceği de düşünülmektedir.

El-göz koordinasyonu

Bilgisayar oyunları oynayan kişiler ile oynamayanlar arasında yapılan çalışmalarda araştırmacılar bilgisayar oyuncularının testlerde daha başarılı olduklarını analiz etmiştir. Bir sonraki evrede başarılı bireyler arasında yapılan ölçümlerde haftalık oyun oynama sıklığıyla testlerde başarı arasında bir ilişki görülmemiştir. Bunun anlamı bilgisayar oyunları el-göz koordinasyonunu geliştirse de daha fazla oyun oynamak bu becerileri daha fazla geliştirmemektedir.

Oyuncuların görsel ve hareketli nesneleri tanıyıp onlara tepki verme süreleri üstünde yapılan çalışmalarda araştırmacılar basit bir renk ayrım testi kullandılar. Testin katılımcıları yine bilgisayar oyunu oynayanlar ve oynamayanlar olmak üzere iki gruptan oluşuyordu. Bu testte bilgisayar oyunlarında tecrübeli kişiler bilgisayar oyunu oynamayan kişilerden çok daha hızlı tepkiler verdiler. Daha hızlı tepki veren çocuklar oyun esnasında daha hareketli ve oyuna karşı daha ilgiliydiler. Oyuncuların hızlı tepki verebilmelerini sağlayan etkenlerden biri de oyun esnasında gösterdikleri bu dinamik performans olabilir.

Görsel uzaysal yetenek

Bilgisayar oyunlarının görsel uzaysal yeteneği geliştirdiği fikri ilk olarak 1985’de araştırılmaya başlandı. Bilgisayar oyunu oynayanlar ile oynamayanların karşılaştırıldığı çalışmada katılımcılardan görsel bir nesneyi takip etmeleri ve belirli bir anda yakalamaları istendi. Test sonuçlarında önceden bilgisayar oyunlarında tecrübesi bulunan kişilerin nesneleri takip etmede ve hedefi yakalamada daha başarılı oldukları gözlendi. Bunun yanında cinsiyet farklarında da skorlar farklıydı. Erkek katılımcılar görsel dikkat ve görselleştirmede daha başarılıyken, kadın katılımcılar el-göz koordinasyonunda daha başarılı oldular. Bir başka çalışmada ise araştırmacılar bilgisayar oyunlarının oyunlardan bir süre uzak kalmış kişiler üzerindeki etkisini araştırdılar. Hem kadın hem erkek yetişkin katılımcılar testte oldukça başarılı oldular ancak bu araştırmada kontrol gruplarının yetersiz oluşu 100% kesin bir yargıya varmamızı engelliyor.

Nesnenin yerini tahmin etme

1990’ların başında bilgisayar oyunlarını çok oynayan çocuklar üstünde yapılan araştırmalar bu oyuncuların görsel bir nesnenin yerini tahmin etmede çok başarılı olduklarını göstermektedir. Oyuncular tahmin yürütürken nesnenin son bulunduğu yer ve yer değiştirmeler arasındaki zaman farkını temel alıyorlar ve kabataslak bir hesap yapıyorlar. Bilgisayar oyunlarını oynayan çocuklar dış uyaranları daha çabuk fark edebildikleri için tepki verme süreleri daha kısa oluyor ve nesnelerin bir sonrakini yerini hesaplamaları ve tahmin etmeleri kolaylaşıyor.

Bilgisayar oyunlarının bilişsel işlevlere etkisi

Bilgisayar oyunlarının bilişsel işlevler üzerindeki etkisi ilk olarak 1980’lerin ortasında yaşlı bireyler üzerinde test edilmiştir. Testler sonucunda katılımcıların bilişsel işlevlerinde gelişme gözlenmesine rağmen kontrol gruplarının yetersizliğinden dolayı çalışmalar değerlendirmeye alınmamıştır. 2008 yılında “Rise of Nations” adlı gerçek zamanlı bir strateji oyunu kullanılarak yaşlı bireyler üstünde yapılan bir çalışmada oyuncular bir ülkenin ekonomisini, askeri durumunu, teknolojik gelişimini ve diplomatik ilişkilerini yönetiyorlardı ve oyunu kazanmak için ya askeri ya da kültürel üstünlüğü sağlamaları gerekiyorlardı. Oyunu oynadıkça katılımcıların çalışma hafızaları, akıl yürütme becerileri gibi bilişsel işlevlerinde önemli gelişmeler görülüyordu. Ancak maalesef bu çalışmada da kontrol gruplarının yetersizliğinden dolayı kesin bir şey söylemek mümkün olmuyor.

Kısa bir süreliğine bile olsa bilgisayar oyunu oynamanın en az dört ay boyunca beyinde etkisinin sürdüğü ve bilişsel işlevlere olumlu etkilediği görülmüştür. Bunun nasıl olduğuyla ilgili tam mekanizma belirlenememiş olmasına rağmen beyin görüntüleme çalışmalarıyla bu sonuçların doğruluğu kanıtlanmıştır.

Bilgisayar oyunlarının etkilerinin araştırılmasında karşılaşılan zorluklar

Bilgisayar oyunlarının bilişsel işlevler üzerinde bazı olumlu etkileri bulunmasına rağmen tüm sonuçlar birbiriyle tutarlı ya da başarılı değildir. Örneğin usta bilgisayar oyuncularının daha iyi çalışma hafızasına, çoklu nesne takibi becerilerine sahipken sayma yeteneklerinde bir gelişme görülmemiştir. Bunun yanında hiç bilgisayar oynamamış kişiler aksiyon temalı oyunlarla eğitildiklerinde bilişsel işlevlerinde herhangi bir gelişme gözlemlenmemiştir. Bilgisayar oyunlarının yararlarını gösteren bazı çalışmalar ise tekrarlandığında aynı sonucu vermemiştir.

Video oyunların zararları neler?

Yukarıda beyin sağlığı ve bilişsel beceriler üzerine saydığımız çok sayıda faydasının yanında video oyunlarının bazı zararları olduğunun hepimiz farkındayız. Bu oyunlarda her gün saatler geçirmesi, aile ilişkilerinden, sosyal yaşamdan ve arkadaşlık ilişkilerinden uzaklaşmaları rahatsızlık verici. Bunun yanında masa başı oturarak geçirilen zaman artışının, erken ölüm de dahil olmak üzere, kanser ve obezite gibi birçok hastalık riskini artırdığı bilinmektedir. Özellikle genç yaştaki bireylerde, hayatlarının en hareketli olması gereken dönemlerinde bağımlılık düzeyinde ekran başında olmasının zararları fazlaca endişe uyandırmaktadır

Bu nedenle, bu konu incelendiğinde bilgisayar oyunlarının beyni hem pozitif (dikkat, görsel ve motor yetenekleri vb.) hem de negatif (bağımlılık riski) yönde etkileyebileceğini unutmamalıyız. 

Sonuç olarak bilgisayar oyunlarının etkileri üzerinde yapılan çalışmalar hem kısa süreli hem de uzun süreli oyun oynamanın bilişsel işlevleri (el-göz koordinasyonu, tepki verme süresi, dikkat, algılama vb.) geliştirdiğini gösteriyor. Negatif tarafta ise oturma pozisyonundan kaynaklı duruş bozuklukları, kas iskelet sistemi ağrıları, asosyalleşme, bağımlılık seviyesinde artış, hareketsizlikten kaynaklı obezite riski gibi birçok konuya dikkat çekmek gerekmektedir. Kısaca, hangi konuya odaklanır, mesai harcar, emek verirsek, beynimiz o alanda pozitif ya da negatif şekillenmeye başlayacaktır.

‘Kader, tanrıların söyledikleri başka bir yalandan fazlası değildir. Yazılıp bozulmayacak hiçbir şey yoktur.’ 

God Of War – Kratos

Instagram

Twitter

LinkedIn

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir