Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Şengen vizesi açıklaması

Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı. Bazı milletvekillerinin, “Milli İstihbarat Teşkilatından (MİT) çok sayıda personelin Dışişleri Bakanlığında görevlendirildiğine” ilişkin iddialarına yanıt veren Fidan, şu anda Dışişleri Bakanlığında 39 genel müdürlük olduğunu söyledi. Fidan, “Ben Milli İstihbarat Teşkilatından 6 genel müdür arkadaş getirmişim.” diye konuştu.

Fidan, söz konusu 6 personelin daha önce nerede çalıştıklarına ve Bakanlıkta hangi pozisyonda görevlendirdiklerine değinerek söz konusu personelin, eğitimli ve uzmanlık sahibi olduğunu vurguladı.

Kurumsallaşmaya verdiği önemin herkes tarafından bilindiğini dile getiren Fidan, “Kurumsal verim önemli. Bunun için de alanında ihtisas sahibi arkadaşlarla çalışmak her zaman için tercihim. Çünkü taşıdığım emaneti en iyi şekilde taşımaya gayret ediyorum.” değerlendirmelerinde bulundu. Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfına ilişkin soruyu yanıtlayan Fidan, Vakıf Yönetim Kurulunu atadıklarını, faaliyete başladıklarını ve şu anda şirkete personel alımı sürecinde olduklarını kaydetti.

Bakan Fidan, Vakfın faaliyetleri arasında Bakanlık personelinin çocukları için orta dereceli eğitim ve üniversite vizyonların bulunduğunu söyledi.

“Bakanlığa ait araçlara lastik alımı yapıldığına” ilişkin haberlere ilişkin soru üzerine Fidan, söz konusu lastik alımlarının, yurt dışındaki misyon şeflerinin kullandığı araçlar için yapıldığını bildirdi.

 

ŞENGEN VİZESİ

Fidan, Şengen vizesine ilişkin soruyu yanıtlarken geçmiş senelerde Türkiye’den ve dünyadan Şengen vizesine yönelik başvuru ve ret oranların hakkında bilgiler paylaştı.

Bakan Fidan, “2014’te Türkiye başvurularına yapılan ortalama ret yüzde 4,4. Bütün Şengen başvurularına yapılan ret yüzde 5,1. 2015’te yüzde 3,9 Türkiye’ye, dünyaya yüzde 6,2. 2016’da Türkiye’ye yüzde 4,4, dünyaya yüzde 6,9. 2019’da bütün dünyaya yüzde 9,7, bize yüzde 9,9. 2020’de bize yüzde 12,7, dünyaya yüzde 13,6. 2021’de Türkiye’ye yüzde 16,9, dünyaya yüzde 13,4; pandeminin olduğu dönem. 2022’de bize yüzde 15,7, bütün dünyaya yüzde 17,9. Geçen yıl yüzde 16,1 bize ret oranı, bütün dünyaya yüzde 16. Bu senenin rakamı yok, çıkacak.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’den geçmiş yıllarda Şengen vize başvurusunda bulunan kişi sayısını da paylaşan Fidan, “2019’da 906 bin vatandaşımız başvuruda bulunuyor. 2021’de pandemi var, 271 bine düşüyor. 2022’de 770 bin. 2023’te 1 milyon 55 bin kişi. 2024’te bunun daha fazla olacağını düşünüyoruz. Vize başvurumuz yüzde 36 artmasına karşın, ret oranı binde 4 oranında artmıştır. Başvuru 278 bin 476 kişi, ret 48 bin 638 kişi artmış.” diye konuştu.

Hakan Fidan, Şengen vizesinin değerlendirilmesi süresinin uzamasının iki nedeni bulunduğunu belirterek bunları, personel yetersizliği ile “Batı ülkelerinde özellikle göçmenlere yönelik gelişen politik tavır ve seçimlerde iç siyasetin inanılmaz derecede etkili oluşu” şeklinde sıraladı.

Yurt dışına gitmek ve öğrenim görmek isteyen vatandaşların sayısının arttığını da vurgulayan Fidan, bu sorunun kökten çözülmesi için “vize serbestisi anlaşmasının” hayata geçmesinin önemli olduğunu söyledi.

 

GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ

Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Birliği (AB) ile görüştükleri iki önemli başlığın vize serbestisi ve Gümrük Birliğinin güncellenmesi olduğunu belirterek, AB’ye üyelik perspektifiyle ilgili resmi politikanın sürdüğünü söyledi. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB üyeliğinin stratejik hedef olmaya devam ettiğine ilişkin söylemlerini de anımsattı.

AB ile müzakerelerde “başmüzakereci” rolünü, Dışişleri Bakanı olarak kendisinin üstlendiğini dile getiren Fidan, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı ve ilgili genel müdürlüklerle eş güdüm halinde müzakereleri sürdürdüklerini anlattı.

Fidan, AB’nin, Türkiye’nin üyeliğine yönelik siyasi duruşunun değişmediğini ifade ederek AB’nin dış politika ve dış jeopolitik durumu, iç siyasetin gündemine taşıdığını kaydetti. Fidan, “Avrupa’nın kendi yaşadığı siyasal travmaların bir kısmında bu türden büyük sorulara veremedikleri cevaplar da rol oynuyor. Onu görmek gerekiyor. Sürekli yanılsama içinde oldukları bir alan var.” değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) sistemi içerisinde bulunmadığını ve vatandaşların biyometrik bilgilerinin karşılıklı paylaşılmadığını vurgulayarak, “AB topraklarına ilk girecek olan şahıs bu verileri bunlara veriyor. AB kurumsallaştıkça daha fazla bürokratikleşiyor ve daha fazla veriye ihtiyaç duyuyor.” diye konuştu.

Bazı Avrupa ülkelerindeki yetkililerin, Türk yatırımcılardan memnun olduğunu ve bu kişilerin bölgedeki çalışmalarını artırmasını istediğini aktaran Fidan, AB ülkelerinin ortak kullandığı Şengen sistemi nedeniyle engellerle karşılaşıldığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin BRICS’e katılıp katılmayacağı konusundaki tartışmalara değinerek, “BRICS, kurumsal bir başvuru ve kabul mekanizması olan bir yer değil. Öyle bir kurumsallaşması yok. Üyeler bir araya geliyorlar, birilerini davet ediyorlar. Ama sizin de bir şekilde ilginizi ifade etmeniz gerekiyor. Biz ilgimizi ifade ettiğimizi söyledik.” açıklamalarında bulundu.

AB’nin kurumsallaşması, derinleşmesi, birliği ve işleyişinin, BRICS’te bulunmadığını anlatan Fidan, “Bunun burada olması mümkün olacak mı? Zor. Ama burada bir dünya oluşuyor, bir tartışma var. Alternatif ekonomik düzenler aranıyor.” görüşünü paylaştı.

 

“TÜRKİYE BİR BAŞKA ÜLKENİN UYDUSU OLABİLECEK BİR ÜLKE DEĞİL”

Dışişleri Bakanı Fidan, ülkelerin, kendilerinin kurmadığı bir sistemin üyesi olduğunda yaptırımla karşılaşabildiğine işaret ederek, “Sizin kendi kurucusu olmadığınız ve egemeni olmadığınız herhangi bir kulüpte mevcut şartlar sizin aleyhinize döndüğü zaman her zaman için şantaja tabi tutulabilirsiniz. Türkiye bunu yaşıyor, başka ülkeler bunu yaşıyor.” ifadesini kullandı.

“Türkiye bir başka ülkenin uydusu olabilecek bir ülke değil” değerlendirmesinde bulunan Fidan, Türkiye’nin bağımsızlığının ve özgürlüğünün her şeyin üstünde olduğunun altını çizdi.

BRICS’e ortaklıkla ilgili bir teklif geldiğini hatırlatan ve bunu değerlendirdiklerini söyleyen Fidan, “Şu anda hiçbir ülkeye üyelik daveti gitmiş değil.” sözlerini sarf etti.

Bakan Fidan, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın dile getirdiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, “(Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı havalimanında karşıladığı iddiası) Düşünüyorum, gerçekten böyle bir sahne yaşandı mı? Ben havalimanında, orada mıydım? O kadar böyle güzel teatral anlattık ki onu; oradan heyecanı yükseltti, yükseltti, yükseltti, sonra tak, gol atmaya çalışıyor. Böyle bir gerçeklik yok. 22 Haziran 2022’de Muhammed bin Selman geliyor. Devlet Başkanı olmadığı için, o ünvanı olmadığı için onu karşılayan o dönemki Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay. Ben o dönem Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanıyım. Ben resimde yokum.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası protokol teamüllerine uygun hareket ettiğini vurgulayan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Salman ile böyle bir protokol ilişkisinin bulunmadığını dile getirdi.

Fidan, Türkiye’nin sınır ötesindeki Kürtlerin tek hamisi olduğunu belirterek, “Bunun hiç lamı cimi yok. Nasıl ki Balkanlar’daki Boşnaklar ve Arnavutların tek hamisi, gerçek destekleyicisi biziz, doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtler’in de hamisi biziz. Tarih böyledir. Tarihi değiştirmeyiz. Yani organik tarih de bugünkü tarih de budur.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin Erbil’le ilişkilerinin fevkalade iyi olduğuna dikkati çeken Fidan, “Bağdat’la Erbil arasındaki sorunları da çözmeye çalışıyoruz. Suriye’deki Kürtlerin PKK’lılaştırılma çalışması, son derece karşı olduğumuz bir konu. Oradaki insanların iyi niyeti varsa Türkiye’ye karşı ödevlerini biliyorlar. Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan giden bütün PKK’lı kadroların gönderilip, orada Suriyelilerin kalması gerekiyor. Bizim sınır ötesindeki Kürtlerle ilgili hassasiyetimiz her zaman var.” diye konuştu.

 

“KALKINMA YOLU FEVKALADE ÖNEMLİ”

Bakan Fidan, Kalkınma Yolu Projesi’ne değinerek, Türkiye’nin projeye önem verdiğini ve Irak ile ilk defa olumlu bir konunun bu sayede gündeme geldiğini hatırlattı. Fidan, Kalkınma Yolu’nun geçişine yönelik Irak’ın sınır kapısı tercihine karşı Türkiye’nin bir tercih dayatamayacağını ifade ederek, Bağdat ve Erbil’in bir araya gelerek bu konuda karar vermesi gerektiğini söyledi.

Fidan, “İyi bir haber var. Özellikle boru hattının açılmasıyla alakalı yakında iyi bir gelişme bekliyoruz. Biz hazırlıklarımızı yaptık. İnşallah boru hattı açılır. Kalkınma Yolu fevkalade önemli. Kalkınma Yolu da belki Rusların Kuzey-Güney Lojistik Yolu var, orayla da belli bir noktada iletişime geçirip daha güzel bir projeye dönüşebilecek gibi duruyor. Bu konuda ciddiyiz.” bilgisini paylaştı.

 

F-16 SİPARİŞLERİ VERİLDİ

Dışişleri Bakanı Fidan, F-16 savaş uçaklarıyla ilgili en büyük sıkıntının siyasal irade olduğunu vurgulayarak, Milli Savunma Bakanlığının bu konuda teknik görüşmeleri tamamladığını, ön ödemelerin yapıldığını ve siparişlerin verildiğini bildirdi.

Eurofighter savaş uçağı konusunda da “Avrupalılarla siyasal irade” kısmının halledildiğini, Milli Savunma Bakanlığı ile teknik alanların konuşulduğunu aktaran Fidan, bu konuda henüz sipariş aşamasına gelinmediğini kaydetti.

AB fonlarına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade eden Fidan, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından tahsis edilen hibelerden hiçbirinin Avrupa Sayıştay’ı tarafından iptal edilmediğini belirtti.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının yanı sıra Avrupa Birliği Başkanlığı ve Türk Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir