Nöroloji Uzmanı uyardı: Günlük yaşamı etkileyen unutkanlıkları ciddiye alın!

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Alparslan Şahin, “Herkes ufak tefek şeyler unutuyor. Bu günlük yaşamımızı olumsuz etkilemiyor. Ama etkilemeye başladığı zaman veya yakın çevremiz de bizim unutkanlığımızdan haberdarsa onlar da bunu gözlüyorsa muhakkak ertelenmeden hekime gidilmeli ” dedi.

Şahin, uzun yıllar demans, Alzheimer ve Parkinson hastalıkları konusunda çalışmalar yaptığını söyledi.

Belli bir yaş üstünde unutkanlığın normalleşmesinin doğru olmadığını belirten Şahin, “Yaşlı insanın bunamasının normal olduğu sanılıyor. Bu neredeyse tüm toplumlarda var olan bir durum. Son yıllarda Alzheimer derneklerinin de girişimiyle bu anlayış biraz azaldı. Ama hala varlığını koruyor ” diye konuştu.

Unutkanlık konusunda sorunları olan insanların kliniklere başvuruyu ihmal ettiğini, tanı konulan hastalarda ise ilaç uyumsuzlukları görüldüğünü anlatan Şahin, şunları kaydetti:

Sıklıkla ilaç kullanmıyorlar ya da kullansalar bile bırakıyorlar. Oysa bu ilaçlar ömür boyu kullanılması gereken ilaçlar. Bu da aşağı yukarı tüm toplumlarda böyle. Tanı konulan hastaların yüzde 30-40’ı ilacı sonuna kadar kullanıyor. Bir yerde de ilacı bırakıyor. Bu uygun bir şey değil. Korunma meselesine gelince yüzde 100 koruyucu bir faktör yok. Sosyal olmak, yiyeceğimize içeceğimize dikkat etmek, okuyup yazmak, hobilerinizin olması gibi şeyler koruyucu faktörler. Başka hastalıklar varsa hipertansiyon gibi diyabet gibi onların iyi yönetilmesi, ilaçların düzgün kullanılması bunlar hastalıktan koruyabilir ya da semptomların daha hafif geçirmesini sağlayabilir.”

Şahin, Alzheimer hastalığının tedavisi konusunda 2000’li yılların başından bu yana bazı ilaçlar kullanıldığını ancak bu ilaçların etkilerinin sınırlı olduğunu söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri’nde son olarak iki ilacın onaylandığını belirten Şahin, şöyle devam etti:

Hastalığın doğrudan fizyopatolojisine yönelik olarak hastalığı durdurma potansiyeli ilaçlardı bunlar. Ama özellikle bu ilaçlar hayvan çalışmalarında çok iyi sonuçlar verdi ama insana uyguladığımızda o kadar iyi sonuç vermedi. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) bu ilaçları onayladı. Etki oranları yüzde 30 gibi. Biraz pahalıca ilaçlar. Ama ilk olunca pahalı oluyor. Zaman geçtikçe başka ilaçlar da çıktıkça bu fiyatların düşeceği öngörülebilir. Bu konuda çok çalışma var yürütülen. Bizim de merkez olarak katıldığımız FAZ 2, FAZ 3 çalışmaları var. Bu çalışmaların ortasındayız. Yüzde 30 başarı oranı olan ilaç Amerika’da çıktı. Türkiye’de bir firma başvurdu Bakanlığa bildiğim kadarıyla. Onların sonucunu bekliyoruz. Tabii fiyat çok yüksek, etki de yüzde 30 civarında. Onaylanır mı bilmiyorum.”

Aktif yaşam beyne de kalbe de iyi geliyor

Prof. Dr. Hüseyin Alparslan Şahin, Alzheimer hastalığından korunmak için önerilerde bulunarak, şunları kaydetti:

En kestirmesi kalbimize iyi gelen şey beynimize de iyi geliyor. Kolesterol içeriği düşük yiyeceklerle beslenmek, Akdeniz tipi bir diyet yapmak, spor yapmak, sosyal olarak aktif olmak. Toplantıları katılmak, sportif faaliyetlere katılmak, konserlere gitmek gibi şeyler beyne çok iyi gelir. Bunu da en erken dönemde yaparsanız iyi olur. 60-70’li yıllarda başlarsanız çok fazla bir işe yaramıyor. Çok daha gençken 20’li yaşlarda daha erken hatta başlarsanız koruyuculuğunuz daha fazla oluyor. Omega 3, ginkgo biloba​​​​​​​, ceviz, birtakım baharatlar bunların hiçbir yararı yok. Bunlar çok çalışıldı binlerce insan üzerinde denendi.

“Ailede olması riski artırıyor”

Her unutkanlığın dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

Her unutkanlık bir demans başlangıcı değildir ama her unutkanlık değerlendirmeye tabi tutulmalıdır, demans olabilir. O değerlendirmeden, incelemeden sonra demans diyebilirsiniz ya da diyemezsiniz. Ama her unutkanlık ciddiye alınmalı ve bir hekime gidilmeli muhakkak. Ailede olması riski artırıyor. Genetik geçiş aşağı yukarı yüzde 3-5 ama genlerle geçmese bile ailede bir Alzheimer hastasının bulunması özellikle anne babanızda, birinci derece akrabalarınızdan varsa sizin olasılığınız ailesinde Alzheimer hastası bulunmayanlara göre iki kat artıyor.”

Unutkanlığın günlük yaşamı etkilemeye başladığında mutlaka hekime gidilmesi gerektiğinin altını çizen Şahin, “Herkes ufak tefek şeyler unutuyor. Bu günlük yaşamımızı olumsuz etkilemiyor. Ama etkilemeye başladığı zaman veya yakın çevremiz de bizim unutkanlığımızdan haberdarsa onlar da bunu gözlüyorsa muhakkak ertelenmeden hekime gidilmeli ” dedi.

Şahin, kronikleşen uykusuzluk, kötü beslenme ve zararlı alışkanlıkların demans yapmadığını ancak riski arttırdığını sözlerine ekledi. (AA)

 

 

Related Posts

Her gece çorabını kokladı, akciğeri çöktü! İlk vaka değil: ‘Klozet yanında masum kalır’

Her gece işten gelince çorabını kokluyor, kirli sepetine öyle atıyordu. Bir gece ansızın başlayan öksürük krizleriyle geceyi acilde geçiren adam, akciğerlerinin iflas ettiğini öğrendi! Konuyla ilgili açıklama yapan uzmanlar, korkutucu gerçeği gözler önüne serdi.

Yemeklere eklediğiniz her tuz, sağlığınızı tehdit ediyor olabilir

Her yıl 1,89 milyon ölümün fazla sodyum tüketimiyle ilişkili olduğu belirtilirken, uzmanlar günde 1 çay kaşığı tuzun yeterli olduğunu vurguluyor. Aşırı tuz tüketimi hipertansiyondan inme riskine kadar birçok hastalığa zemin hazırlıyor.

Aile kavgasında kulak memesi koptu: Süper mikrocerrahi ile dikildi

Gaziantep’te çıkan kavgada ısırılarak kopan kulak memesi, süper mikrocerrahi yöntemiyle başarılı şekilde yerine dikildi.

Akıl sağlığı ağızda başlar

İltihaplı diş eti, ağızda birtakım zararlı bakterilerin çoğalmasına yol açıyor. Bu bakteriler zamanla kana karışıp sinir sistemi üzerinden beyne ulaşabiliyor. Bu durumun alzaymır gibi hastalıklara zemin hazırladığına dikkat çeken diş hekimi Can Aydoğan, “Ağız sağlığı genel sağlık için bir ön cephe gibidir” diyor.

İzmir Sağlık Platformu: Kutlama Değil Çözüm İstiyoruz

İzmir Sağlık Platformu, Ebe ve Hemşireler Haftası dolayısıyla yaptıkları basın açıklamasında, taleplerini yineledi; “Haklarımızı alıncaya kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Ters aşılar: Bağışıklık sistemini eğiten yeni nesil tedavi

Dünyada yaklaşık 800 milyon insanı etkileyen otoimmün hastalıklar için umut verici yeni bir tedavi yaklaşımı geliştiriliyor. “Ters aşılar” (inverse vaccines) adı verilen bu yöntem, bağışıklık sisteminin tamamını değil, sadece hatalı çalışan kısmını hedef alarak çalışıyor. Araştırmacılar, bu yöntemin 3 ila 5 yıl içinde hastalar için erişilebilir olabileceğini söylüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir