Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali’nde özelleştirme kararına karşı maden işçilerinin eylemi sürüyor. Eyleme destek veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çayırhan Termik Santrali önünde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“2000 yılında yaşanan ve 2020 yılına kadar devletin olan bir madenin özel sektör eliyle işletilmesinden sonra süresi dolduğu için devlete geçen madeni yeniden özelleştirme kapsamına aldılar. Diyorlar ki; ‘kömür garanti, maden garanti. Onu çıkarın getirin elektrik üretin. Elektiriğin alımı da garanti. Bize de buranın parasını 6 yılda, yılda bir sefer olarak ödeyin.’ Bu şartnameyi koyunca 17 firma koşa koşa gelmiş. Birbirlerini eziyorlar burayı almak için. Burası bu kadar iştah kabartan bir yer olduğuna göre, neden kendin işletip bu kadar kar eden bir yer olduğuna göre neden bu karı devlette tutup neden işçine hakkını verip onu, onun çocuğunu, onun eşini, anasını, babasının yüzünü güldürmüyorsun?
‘NE İŞÇİ MEMNUN NE ALAN MEMNUN NE SATAN MEMNUN’
Onun yaşadığı Nallıhan’ın, Güdül’ün, bu civardaki dört ilçenin niye yüzünü güldürmüyorsun da yine özelleştirmeye gidiyor? İşte Manisa Soma’da özelleştirdiler. Konya’dan Torku geldi aldı. Ne işçi memnun ne alan memnun ne satan memnun. Ama burada bir bilgi birikimi var, bir beceri var, bir yetenek var, bir emek var bir örgütlü mücadele var. Bu işçiyi görmezden gelip de burayı bir patrona verince inanın özelleştirmenin ertesi günü kimse gelip hatırınızı bile sormuyor. Şimdi şöyle derler, ‘sizi de memnun edecek bir formül’ sakın ha sakın bakın özelleştirmenin iptali dışında hiçbir formül işçi için doğru formül değildir. Diyecekler ki ‘biz konuştuk hiç işçi çıkarılmayacak. Biz ellerinden yazı aldık çıkarılmayacak.’ Ertesi gün firma geldi, burada başladı mı hepinizi işten çıkarsa, dönüp de sizi dinleyen olmuyor.
‘İŞÇİNİN SESİNİ DUYAN OLMUYOR’
En nitelikli elemanlar var burada. O elemanları ‘git filanca yerdeki şirketinde çalış diyor. Sana orada ihtiyacım var’. ‘Gidemem’ diyorsun işten atıyor. Buradaki elemana çocuğu hasta oluyor bir gün izin istiyor, ‘bana çocuğu olmayan lazım diyor’ çocuğu olan işçiyi işten atıyor. ‘Hasta anam var diyalize götüreceğim iki saat bana müsaade’ diyor. Sendika da hakkını korur devlete karşı bunu. Vallahi ‘annesi hasta olmayan varsa o gelsin çalışsın’ diyor. O yüzden büyük bir güvencesizlik, sendikaya karşı son derece uzak tutumları içinde olan firmalar var teklif alanlardan. Kim bilir kime söz verildi bu arada. O söz verilen firma yandaş olunca o firma ne yaparsa yapsın işçinin sesini duyan olmuyor.
Bakın geçtiğimiz günlerde Manisa’dan yalın ayak buraya yürüdüler. Neden? Özelleşmiş maden. Aynı bu sistemi kurdular orada. AK Parti milletvekili almış canını okuyor madencilerin. Hak ettiği yer altında iki asgari ücret olacak. Ne fazla mesai ne hafta tatili ne iki asgari ücret, duman ediyor işçileri. Hak aramak için geliyor. Batman milletvekili adam vallahi işçiler açlık grevine tutulana kadar daha kimse sesini duymadı, yalın ayak yürüdüler, geldiler, açlık grevi yaptılar. En nihayetinde dinlediler. İnşallah 1 Ocak’ta çözülecek diye biz de ümit ediyoruz.
Sendikanıza sahip çıkın. Başkanınız burada yanınızda. Türk-İş Başkanı geldi o da destek veriyor. Türkiye’de sendikal mücadele önemli bir gerileme yaşadı 1980 darbesinden sonra dört işçiden üçü sendikalıyken şimdi yüz işçiden özel sektörde yedisi sendikalı. Bu mücadeleniz Türkiye’deki diğer emek mücadelelerine de ilham verecek, güç verecek. Sen ne yapacaksın? Belediye başkanlarım yanımda, arkanızda. Milletvekillerim burada, il başkanım, ilçe başkanım burada. Siz direndikçe, siz mücadele ettikçe, ne ihtiyacınız varsa bu direniş noktasında biz size elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Neden? Sizin bu direnişiniz alın terinin mücadelesi. Biz sosyal demokrat bir parti olarak alın terinin değerini hiçbir şeyin karşılayamayacağını biliyoruz. Bunun için emek mücadelesi veren herkesin yanındayız.”
