Yargıtay’dan kritik fazla mesai kararı

OECD verilerine göre Türkiye, haftalık ortalama 45,7 saat çalışma süresiyle zirvede yer alıyor. Buna karşın çalışanların önemli bir kısmı, yaptıkları fazla mesainin ücretini alamıyor. Yargıtay, işverenlerin sıkça kullandığı “fazla çalışma ücrete dahildir” ibaresine ilişkin kritik bir sınırlamaya dikkat çekiyor. Bu ibare sınırsız bir fazla mesai hakkı vermiyor; hukuken belirlenmiş sınırların aşılması halinde işçiye mutlaka ek ücret ödenmesi gerekiyor.

TÜRKİYE’DEKİ ÇALIŞANLAR OECD ORTALAMASININ ÜZERİNDE MESAİ

OECD ülkelerinde ortalama haftalık çalışma süresi 37 saat iken, Türkiye’de bu süre 45,7 saat. Üstelik Türkiye’de çalışanların yüzde 15,1’i haftada 60 saatten fazla çalışıyor. Bu oran, OECD ortalamasının (yüzde 4,4) neredeyse dört katı.

Ancak bu yoğun çalışma temposunun karşılığını tam olarak alabilenler çoğunlukla sendikalı, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerle sınırlı. Sendikasız çalışanlar için imzalanan iş sözleşmelerinde sıkça yer alan “fazla çalışma ücrete dahildir” ibaresi, işverenler tarafından fazla mesai ücreti ödememe gerekçesi olarak kullanılıyor.

FAZLA MESAİ SINIRSIZ DEĞİL: KANUN NE DİYOR?

HaberTürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre İş Kanunu’nda haftalık çalışma süresi 45 saatle sınırlı. Bu süreyi aşan çalışmalar “fazla mesai” sayılıyor ve her fazla saat için, normal saat ücretinin yüzde 50 fazlası ödenmek zorunda.

Taraflar arasında aksi kararlaştırılsa bile, bir yılda 270 saati aşan fazla mesailer için ayrıca ödeme yapılması gerekiyor. Yani “fazla çalışma ücrete dahildir” ifadesi, 270 saat sınırını aşan mesaileri kapsamıyor.

YARGITAY’DAN NET SINIRLAMA: 270 SAATİN ÜSTÜ ÖDENMELİ

Yargıtay, fazla mesainin ücret karşılığı olarak aylık ücrete dahil edilmesini yalnızca yıllık 270 saate kadar geçerli kabul ediyor. Bu da aylık ortalama 22,5 saate, haftalık ise 5,2 saate denk geliyor. Örneğin bir işçi 10 ay 18 gün çalıştıysa, bu süreye göre hesaplanan 238,5 saatlik fazla çalışma limiti aşılırsa, ilave mesai ücretinin ayrıca ödenmesi gerekiyor.

ASGARİ ÜCRETLİYE FAZLA MESAİ DAHİL EDİLEMEZ

Yargıtay kararlarında dikkat çeken bir başka husus ise ücret düzeyi. Asgari ücretle çalışan bir işçiye, “fazla çalışma ücrete dahildir” ibaresi yazılsa bile, fazla mesai yaptırılması yasal değil. Bu tür uygulamalar dava konusu yapıldığında işveren aleyhine sonuçlanıyor.

İZİN SEÇENEĞİ VE ZAMANAŞIMI SÜRESİ

İşçi isterse fazla mesai karşılığında ücret yerine izin de kullanabiliyor. Her 1 saatlik fazla mesaiye karşılık 1 saat 30 dakika izin hakkı doğuyor. Ancak bu iznin kullanılabilmesi için işçinin yazılı talebi ve 6 ay içinde kullanımı gerekiyor. Bu izin, yıllık iznin ya da resmi tatillerin yerine geçemiyor.

Öte yandan, işçi fazla mesai ücreti talebiyle dava açtığında, sadece son 5 yıla ait alacakları talep edebiliyor. Bu süre zamanaşımı nedeniyle dikkate alınması gereken önemli bir detay.

Related Posts

Ticaret Bakan Yardımcısı Gürcan Tataristan’da

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan başkanlığındaki heyet, Tataristan’a gerçekleştirdiği ziyarette, Tataristan Başbakan Yardımcısı ve Sanayi-Ticaret Bakanı Oleg Korobçenko ile bir araya geldi. Görüşmede Türkiye ile Tataristan arasındaki mevcut …

Terör örgütü bile Türkiye’ye sığınıyor…

Neden herkes Türkiye’ye geliyor? PKK bile?.. ‘Şimdi neden silah bıraktı’ diyorlar ya.. Sanki sebep yokmuş gibi. Yıllar süren ve ilmek ilmek örülen bir aklın takvimini baştan mı anlatalım. Zamanında söyledik, anlamadılar, onlarla da uğraşacak değiliz… Terör örgütünü pes ettiren “T.C.”dir . Başta ulusal güvenlik mimarimiz olmak üzere yapılan fedakârlıklardır… Küresel ve bölgesel konjonktürün katkısını da kayda geçirmeliyiz. Altını çizmemizin sebebi, bunun sadece güney sınırımızla veya terör örgütü

PKK’nın silah bırakmasına hazırlıksız yakalananlar

O sabah, yüreklere kor bir ateş gibi düşen acı haberi ekranda şöyle yorumlamıştı: “On iki evladımızı toprağa veriyoruz. Bir kişi de dönüp ‘niye öldü ya bu evlatlar?’ diye soramıyor. On iki ya! Bak, bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, beş değil, On iki, On iki. On iki çocuk toprağa gitti. Fotoğrafları gördünüz zaten. Söyleyecek bir şey yok. Bu anne babalar bu evlere nasıl sığacaklar bugünden sonra?” Sunucu, Türkiye’nin dört bir köşesindeki şehit evlerinin fotoğraflarını getiriyordu ekrana.

Bern’den Bağdat’a…

Şerif Hüseyin’in oğlu Emir Faysal’ın “Irak Kralı” olarak taç giyme töreni, 23 Ağustos 1921 Salı günü, Bağdat’ta Osmanlıların bir zamanlar kışla ve karargâh olarak kullandığı geniş binanın avlusunda sabah saat tam 06.00’da başlamıştı. Günün diğer vakitlerinde nefes almayı bile imkânsız kılan boğucu sıcak nedeniyle böyle bir saat seçilmişti. 36 yaşındaki Faysal, kendisi için hazırlanan yüksek platformun tam ortasında, tahtının üzerinde oturuyordu. Etrafı da tamamen İngiliz subaylarla ve istihbarat

MOSSAD’ın Lübnan’da binlerce masum sivili hedef aldığı bombalı çağrı tuzağını bu kez MİT engelledi!

Geçtiğimiz yıl 17 Eylül’de dünya kamuoyu, Lübnan’da gerçekleşen eş zamanlı patlamalarla sarsıldı. Hizbullah mensuplarının kullanımında olan çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Patlamalarda 2’si çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 300 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişi yaralandı. 18 Eylül’de de yine aynı şekilde telsizlerin patlatılması sonucu da 25 kişi öldü, 450’den fazla kişi yaralandı. Çağrı cihazlarına gelen mesaj sonrası yaşanan patlamaların arkasında ise İsrail istihbarat

Ten yükü

Nihat Hayri Azamat ile yarım asra yaklaşan bir arkadaşlığımız var . 1974’te çıkan Yeni Sanat dergisinde şiirleri yayımlanmıştı. Daha sonra bunları Fırtınayı Kucaklamak (1976) adıyla kitaplaştırdı. Bu ismi çok beğenmiş kendisinden ödünç alarak bir deneme kitabıma koymuştum. Prof. Dr. İsmail Kara ile imam hatipte sıra arkadaşı olan Azamat İÜ. Ed. Fak. Felsefe bölümünü bitirdi. Bir süre İÜ. Merkez Ktp. Yazma Eserler Böl. çalıştı. Marmara Üniv. Tarih Böl.’de doktora yaparak akademiye intisab etti. 2013’te

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir