Araştırma , dokuz ülkeden otomotiv, yan sanayi ve yan sanayilerin üst düzey yöneticileriyle yapılan 1.230 görüşmeden elde edilen verilere dayanıyor .

Araştırmanın temel bulguları, 2035 yılına kadar yeni araçların %80’inin bir dereceye kadar elektrikli tahrike sahip olmasının beklendiği ve Yazılım Tanımlı Araçların (SDV) geliştirilmesinin otomotiv endüstrisi için bir öncelik olduğudur.

Araştırma aynı zamanda bir iş modeli değişikliğinden de söz ederek , otomotiv endüstrisinin otomobil satma mantığından, dijital hizmetler ve ürünler aracılığıyla sürdürülebilir bir sürekli gelir modeline geçtiğini belirtiyor.

YAPAY ZEKA BELİRLEYİCİ OLACAK

Ankete katılan yöneticilerin %74’ü yapay zeka (AI) yazılımı ve abonelik hizmetlerinin, aracın yaşam döngüsü boyunca değerini belirleyeceğine inanıyor.

Aslında, dijital uygulamalar ve abonelik hizmetleri aracılığıyla sürekli olarak güncellenen bu Yazılım Tanımlı Araçlar (SDV’ler) , sektörün evriminin temel dayanağı olarak ortaya çıkıyor.

Bugün üreticiler Ar-Ge bütçelerinin yalnızca %21’ini yazılım ve dijital teknolojilere ayırıyor. 2035 yılına gelindiğinde bu oranın neredeyse üç katına çıkarak %58’e ulaşması bekleniyor.

Yöneticilerin %77’si yazılım geliştirme araçları ve metodolojilerinde eksiklik olduğunu söylerken %74’ü geleneksel “makine merkezli” kültürün yazılım tabanlı bir modele geçişi zorlaştırdığını söylüyor.

Araştırma, SDV’lerin kullanıcılara kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak arabayı tamamen dijital bir ürüne dönüştüreceğini ekliyor. Bu nedenle üreticilerin aracın ömrü boyunca yazılımın entegrasyonuna ve yükseltilmesine olanak sağlayacak yeni mimariler geliştirmesi öncelikli bir ihtiyaç haline geliyor .