Geleneksel evrim teorisine göre doğal seçilim, bireylerin sahip olduğu özellikleri ele alır. Örneğin, daha fazla sosyal bağlantıya sahip olan memeliler genellikle daha uzun yaşar ve daha fazla yavruya sahip olur. Ancak çok seviyeli seçilim teorisi, doğal seçilimin aynı anda hem bireylerin özelliklerine hem de içinde bulundukları grubun özelliklerine etki edebileceğini öne sürüyor.
Colorado’daki Rocky Mountain Biyolojik Laboratuvarı, 1962’den bu yana sarı karınlı marmotları gözlemliyor. Bu araştırma, dünyadaki bireysel olarak tanımlanabilir yabani memeliler üzerine yapılan en uzun ikinci çalışma olma özelliği taşıyor.
2003’ten itibaren araştırmacılar, marmotları sosyal etkileşimlerine odaklandı. Oyun ve birbirini temizleme gibi davranışlar üzerinden toplamda bin 294 marmot incelendi. 180 farklı sosyal grup içerisinde yer alan bu hayvanlar, iki ila 35 bireyden oluşan gruplar halinde gözlemlendi.
Araştırmacılar, marmotların sosyal ağlarını haritalayarak iki önemli soruyu yanıtlamaya çalıştı: Sosyal ilişkiler bireylerin hayatta kalmasını ve üremesini nasıl etkiliyor? Sosyal gruplar bireylerin hayatta kalmasını ve üremesini nasıl etkiliyor? Bu sorular aynı anda incelendi, çünkü marmotlar hem sosyal ilişkilerinden hem de gruplarından eş zamanlı olarak etkileniyor.
Araştırma sonuçları, grup seviyesinde de doğal seçilim olduğunu ortaya koydu. Bireylerin sahip olduğu sosyal ilişkilerin hayatta kalma ve üreme üzerindeki etkisi 0.76 olarak ölçülürken, grup özelliklerinin etkisi 1.03 olarak hesaplandı. Grup yapılarının bireysel özelliklerden daha etkili olduğu görüldü.
Bireysel ve grup düzeyindeki etkiler her zaman uyumlu değildi. Örneğin, daha az sosyal ilişkiye sahip bireyler avantajlı bulunurken, daha sosyal gruplarda yaşayan marmotlar daha başarılı oldu. Bu durum, karmaşık doğal süreçlerin beklenmedik sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
Marmotlar üzerinde yapılan bu çalışma, insan toplulukları gibi karmaşık sosyal yapıların da evrimsel sürecin bir parçası olduğunu düşündürüyor. Çok seviyeli seçilim teorisi, yalnızca hayvanlar için değil, insanlar için de geçerli olabilir.
Bu araştırma, University of California, Santa Barbara’dan Conner Philson ve University of California, Los Angeles’tan Daniel T. Blumstein tarafından yürütülmüş olup, popüler bilim platformu The Conversation’da yayımlanmıştır. Araştırmacılar, bulgularını halkın anlayabileceği şekilde paylaşarak çok seviyeli seçilim teorisi tartışmalarına önemli bir katkı sağlamışlardır.
Marmotlar, sincapgiller (Sciuridae) familyasına aitler. Yani teknik olarak sincaplarla akraba olan bir kemirgen türüdürler.
Marmotlar, yer sincaplarının en büyük üyelerindendir ve genellikle dağlık ve açık alanlarda yaşarlar. Vücutları kalın, bacakları kısa ve kuyrukları daha tüylüdür. En yaygın türlerinden biri sarı karınlı marmot (Yellow-bellied Marmot) olup, Kuzey Amerika’nın dağlık bölgelerinde görülür.
Sincaplarla olan akrabalıkları nedeniyle benzer özellikler paylaşsalar da, yaşam biçimleri ve fiziksel yapıları onları farklı bir grup yapar.
