Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin uzun zamandır beklediği F-35’ler hakkında ABD’nin ikna olduğunu kaydetti. Beklenmedik bu gelişme “ABD’ye ne verdik?” sorusunu sordurdu. Uçakların verilmesini engelleyen ABD yasasının hâlâ durması tartışmanın en kritik noktası…
Bakan Güler, dün konuyla ilgili şöyle konuştu: “F-35’lerle ilgili 6 tane uçağımız var orada. Amerikalılar da bu F-35 konusunda biz Kaan uçağını yapabileceğimizi ve uçtuğunu da görünce biraz düşünceleri de değişti. Onlar kendileri de F-35’i de verebileceklerini ifade ediyorlar. Hem üretim payımızın tekrar bize verilmesinde ısrar ediyoruz, hem de 40 tane F-35 almak isteğimizi bildirdik. Bu konuda da daha henüz öyle bir gelişme olmadı, oldukça bildiririz.”
TRUMP ÖZEL BİR YASA ÇIKARDI
Bakan’ın bu sözleri, ABD’nin ne karşılığında F-35 kararını değiştirdiğini anlamak için yeterli görülmedi. Hatta kafaları karıştırdı. Zira, Türkiye Trump’ın birinci döneminde, (2019) kurucu ortaklarından olduğu F-35 programından, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından çıkarıldı. Amerikalı yetkililer, S-400’lerin beşinci nesil savaş uçağı olan F-35’ler için güvenlik riski oluşturduğunu belirtti. Bununla da kalmayan Trump, 2020 Savunma Bütçesi oluşturulurken uçak yaptırımını kanunla resmileştirdi. “ABD 2020 Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası” adındaki bu yasa çok net olarak şunu içeriyor: Türkiye S-400’leri elinden çıkarırsa, o zaman F-35’lerin teslim edilmesi için Dışişleri ve Savunma Bakanları yetkilendirilmiştir.” Görüldüğü gibi, konu yasayla düzenlendiği için mevcut durumda bir değişiklik, görüşmeler ve sözlerle değil, yine yasa değişikliği ile mümkün. Henüz böyle bir adım yok.
S-400’DE GERİ ADIM YOKSA…
ABD savunma yaptırımı yasasının şartları bu derece kesinken, S-400 noktasında Ankara’nın geri adım atmaması sürecin neden ilerlemediğini açıklıyor. Aradan geçen beş yıl boyunca Ankara’nın bütün uğraşlarına rağmen, ABD yönetiminin taviz vermemesi bununla ilgili.
Bakan Güler, Türkiye bu noktada duruşunun değişmediğini dün şöyle tekrar etti: “S-400’lerle ilgili bizim durumumuz şu; S-400’leri kuracağımız, kullanacağımız her yer belli. Bunların, bütün oraya yerleşeceği yerler, altındaki mahzenler dahil hepsi yapıldı, hazır. Sadece biz, bir emir verdiğimiz anda herkes, hangi bölgeye emir verdiysek o bölgeye hareket edecek, yaklaşık on iki saat sonra bütün sistem kurulmuş olacak.”
ABD’LİLER SAMİMİ Mİ?
Fakat, Güler’in devamındaki şu sözleri dikkat çekti: “Amerikalılarla son görüşmelerimizde S-400’le ilgili de işte ‘Şunu yapacaksınız, bunu yapacaksınız’ dediler hepsini reddettik. Şu anda hâlen, bizim kabul ettiğimiz merkezde olmak kaydıyla Amerikalılar’ın da herhangi bir itirazı kalmadı S-400’lerle ilgili…” Milli Savunma Bakanı, ABD’lilerin bu konuda ne kadar samimi oldukları hakkında ise bir yorum yapmadı.
KAAN GEREKÇESİ ŞAŞIRTTI
Öte yandan Bakan’ın ABD’nin söz konusu geri adımını, insansız uçağı Kaan’a bağlanması, yukarıdaki nedenin dışında özellikle zaman açısından çelişki taşıyor. Çünkü, TUSAŞ tarafından üretilen 5. Nesil milli muharip çağı Kaan uçmayı başaralı dokuz ay oldu. Kaan, 21 Şubat 2024 tarihinde Ankara Mürted Hava Meydanı’dan kalkış yaparak ilk uçuşunu yaptı. İkinci uçuşunu da 6 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştiren Kaan, 14 dakika havada kaldı.
DİĞER YÖN: DEPODAKİ UÇAKLAR
F-35’lerle ilgili diğer bir nokta ve sorun, ABD’lilerin parasını verdiğimiz bu uçakları depolarında bekletmesi… İki uçağın depodaki görüntüleri basına yansımıştı.
Yine söz konusu kanun içerisinde altı uçağın depolanması meselesi de var. Pentagon, “Bu 6 uçağı alın uygun yerde depolayın diyor ve harcama limitini de 30 milyon dolar olarak veriyor.”
UZMANLARIN TESPİTİ: ÇÖP
Odatv’nin uzmanlardan edindiği bilgilere göre F-35 projesi her geçen gün çöp olmaya yaklaşıyor. İster kendi uçakları isterse de müttefiklerine sattığı uçakların yazılımsal güncellenmelerini ABD yapamıyor. (Teknik Güncelleme 3 ) Öte yandan tek motorlu olması nedeniyle donanımı soğutamaması problemi çözülmüş değil. Depolarda bu şartlarda 130’a yakın uçak var ve çürümeye yüz tutuyor. Bu durum, Elon Musk’ın “İnsanlı uçakların 10 yıl ömrü var.” sözlerini akıllara getiriyor.
SORUMUZU SORDUK
O zaman şu soru gündeme geliyor: Türkiye neden depoda çürüyen, güncellenemeyen ve hizmet süresi de uzun olmayacak F-35 için yatırım yapıyor? Bazı uzmanlar da Türkiye’nin savunma kaynaklarını F-35 için harcamaması fikrinde… kendi insanlı-insansız uçaklarına kadar mevcut uçaklarını modernize etmesi daha öncelikli. Kamuoyu oluşturan F-35 savunucuları da seslerinin seviyesini düşürmeye başladı.