Anıt Sayaç verilerine göre, 2023 yılında 417 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bu cinayetlerin ardından katillerin 51’i intihar ederken, 18’i de intihar teşebbüsünde bulundu. 2024 yılının ilk 11 ayında ise 414 kadın öldürüldü. Aynı dönemde 95 fail intihar etti, 23 fail intihar teşebbüsünde bulundu. Bu veriler, kadın cinayetlerinin hâlâ ciddi bir toplumsal sorun olduğunu gösterirken, cinayetlerin ardından intihar oranlarında belirgin bir artış olduğunu ortaya koydu. 2014 yılında Türkiye’de 291 kadın öldürülürken, faillerden yalnızca 6’sı intihar etmiş, 2’si de intihar teşebbüsünde bulunmuştu. Son 10 yılda cinayetlerden sonra intihar eden erkeklerin sayısının yaklaşık 8 kat arttığı görülüyor.
Uzmanlar, kadın cinayeti verilerini ve intihar artışlarını Milliyet’e değerlendirdi.
Pişmanlık hissi
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, şiddetin sadece kadını değil, faillerin yaşamını da derinden etkilediğini, bazı vakalarda şiddet sonrası pişmanlık duyularak intihara yönelme sürecinin yaşandığını belirtiyor. Güllü, “Teknolojik gelişmeler, sosyal izolasyon, geleneksel erkeklik bakış açısı, ekonomik sorunlar, değerler sistemi ve son yıllarda artan madde bağımlılığı, bireyleri hem kadına yönelik şiddet konusunda baskı altına almakta hem de pişmanlıkla kendisine
ve çocuklarına zarar veren bir faile dönüştürmektedir” dedi.
Bireysel silahlanma
Adli psikiyatrist Prof. Dr. Fatih Öncü, intihar oranındaki artışın birçok farklı sebebi olabileceğine dikkat çekerek, ülkede yaşanan tüm gelişmelerin bireylerin psikolojik durumunu da etkilediğini ifade etti. Öncü, “Bu tür süreçlerde şiddet vakaları, ruhsal sorunlar, alkol-madde kullanımında artışlar olur. Bireysel silahlanmanın artması ve kolay silah temini de intihar vakalarının artmasına neden olabilecek bir etken” diye konuştu. Öncü, ayrıca “Bu tür olayların uygun olmayan şekilde gündemde yer alması, benzer olayların yaşanmasına zemin hazırlayabilir” dedi.