ABD’nin Pasifik’teki 7. Filosu’ndan yapılan açıklamada, uçuşun, “uluslararası hava sahasında yapıldığı” ve “ülkelerin seyrüsefer hakları ve özgürlüklerini koruduğu” belirtildi.
Açıklamada, “Hava aracının Tayvan Boğazı’ndan geçişi, ABD’nin özgür ve açık Hint-Pasifik anlayışına bağlılığının göstergesidir. ABD ordusu, uluslararası hukukun izin verdiği her yerde hareket etmeyi, uçmayı ve yelken açmayı sürdürecektir.” ifadesine yer verildi.
Çin Halk Kurtuluş Ordusunun, Tayvan ve çevresinden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı ise yaptığı açıklamada, Çin savaş jetlerinin, ABD uçağının geçişini takip ettiğini bildirdi.
Açıklamada, ABD’nin uçuşu “sansasyona çevirdiği” belirtilerek, “komutanlığa bağlı birliklerin daima teyakkuzda olduğu, ulusal egemenliği ve güvenliği kararlılıkla koruyacağı” belirtildi.
Tayvan Savunma Bakanlığı da uçuşu doğrularken, uçağın kuzey istikametinde Tayvan Boğazı’nda tarafların etki alanlarını ayırdığı varsayılan “orta çizgi”yi geçmeden seyir yaptığı, “olağan dışı bir durumla karşılaşılmadığını” kaydetti.
ABD donanmasına ait aynı tipte uçaklar bu yıl 27 Şubat, 28 Nisan ve 13 Temmuz’da Tayvan Boğazı üzerinde uçmuştu.
Öte yandan Tayvan Savunma Bakanlığı, dün akşamdan bu sabah saatlerine kadar Ada çevresinde Çin’e ait 20 askeri hava aracının ve 6 savaş gemisinin tespit edildiğini duyurdu.
Bakanlığın açıklamasında, 20 hava aracından 14’ünün, Tayvan’ın “Hava Savunma Tanımlama Bölgesi” (ADIZ) ilan ettiği sahada uçtuğu ve Tayvan Boğazı’nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan hava ve deniz hattını geçtiği belirtildi.
Açıklamada, 4 “SU-30”, 4 “J-10” savaş uçağı ile “TB-001” tipi silahlı dronun Tayvan Boğazı’ndaki itibari “orta çizgi”nin ötesine geçtiği, 4 “J-16” savaş uçağı ile “Y-9 CC” tipi askeri nakliye uçağının ADIZ’ın güneybatısında uçtuğu aktarıldı.
Çin, ABD’nin önceki Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Ağustos 2022’deki ziyaretinden bu yana, Tayvan çevresindeki uçak ve gemi devriyelerini artırmış, Tayvan Boğazı’nı ayıran itibari “orta çizgi”yi geçtiği uçuşları düzenli hale getirmişti.
Çin’in, topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949’dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala devam ediyor.
Pekin, “Tek Çin” ilkesini vurgulayarak, Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.