Herkesin beklediği gibi uzun uzun açıklamalar ya da kurumsal selamlaşmadan oldukça uzaktı.
Hatta tam tersine, o kadar gizemli ve sadeydi ki insanların ne demek istediğini anlaması için kafa yorması gerekiyordu.
Peki, Google’ın Twitter’daki ilk mesajı neydi?
I'm 01100110 01100101 01100101 01101100 01101001 01101110 01100111 00100000 01101100 01110101 01100011 01101011 01111001 00001010
— Google (@Google) February 26, 2009
Bu tweet: “I’m feeling lucky” cümlesinin bir parçasıydı ama Google bunu düz yazıyla değil, ikili kod (binary) kullanarak yazmıştı.
Bu gizemli kod ile Google, teknolojiyi ne kadar eğlenceli ve yaratıcı kullandığını göstermiş oldu.
Peki, bu neden önemli?
Google’ın “I’m feeling lucky” butonu, şirketin arama motoru kültüründe önemli bir yere sahip. Arama motorunuza “I’m feeling lucky” yazarak karşınıza çıkan uygulamayı indirerek etkinleştirmeniz yeterli. Böylelikle Google, arama sonuç sayfalarını atlayarak sizi doğrudan ilk sıradaki sayfaya yönlendirir.
Basit bir ifade gibi görünse de aslında Google’ın kullanıcılara olan güvenini yansıtıyor: “Merak etmeyin, doğru sonucu bulacağız.”
Dediğimizi gibi basit bir tweet gibi görünse de Google bunu zekâ dolu bir pazarlama stratejisine döndürmeyi başarmıştı.
Sonuç olarak: Bir cümle, bir kod ve biraz yaratıcılık… Google’ın o ikonik tweet’i, tarihteki yerini çoktan aldı.
İlklerden bir demet: