Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bu yılın ilk enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuştu.
TCMB’nin yeni başkanı Fatih Karahan, göreve atanmasının ardından ilk kez basının karşısına çıktı.
Para politikasında sıkılık düzeyinin süreceği mesajını veren Karahan, enflasyonun mayısta zirve yapması sonrası dezenflasyon dönemine girileceğini belirtti.
Merkez Bankası, 2024 ve 2025 enflasyon tahminlerini yüzde 36 ve yüzde 14 seviyesinde korudu.
Karahan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Dezenflasyonu tesis çalışmamıza kararlılıkta devam edeceğiz. Bir önceki rapor döneminden bu yana göstergeler para politikasının doğru yolda ilerlediğini teyit etmekte.
“ENFLASYON GÖRÜNÜMÜNDE BOZULMAYA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Enflayson, hedefimize uyumlu seviyelere gerileyene kadar gereken parasal sıkılığı korumakta kararlıyız. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kalıcı fiyat istikrarına kadar politika duruşunu sürdürecek ve orta vadede ekonomiyi kalıcı fiyat istikrarına ulaştıracağız.
“ENFLASYONUN ANA EĞİLİMİNDE İYİLEŞME VAR”
2023 son çeyreğinde enflasyon önceki rapor tahminleriyle tutarlı seyrederek yüzde 64,8 seviyesinde gerçekleşti. Son çeyrekte parasal sıkılaştırma etkisiyle enflasyonun ana eğilimindeki iyileşmeye bağlı olarak sınırlı oranda artış oldu.
“TALEPTE DENGELENME SÜRECİ BAŞLADI”
Sıkılaştırma adımlarımızla talepte dengelenme süreci başladı. Perakende satışların mevcut seviyesi halen dirençli. Son dönemde ithalat eğilimi zayıfladı. 2023’ün ilk yarısında yüzde 8,5 artan altın ithalatı ikinci yarıda 18,6 azaldı.
Geçen yıl sonu itibarıyla cari açık/GSYH’nin yüzde 4 civarına gerilediğini tahmin ediyoruz. Parasal sıkılaştırma sürecimiz başta altın ve dayanıklı tüketim malları olmak üzere ithalat kanalıyla cari dengeye katkıda bulunmaya başladı. Cari dengede iyileşmenin devamını öngörüyoruz. Konut fiyatlarındaki artışın yavaşlaması hizmet fiyatlarındaki ataletin azalmasına katkıda bulunacak.
“KONUTTA FİYAT ARTIŞ HIZI YAVAŞLADI”
Ocakta hizmet fiyatlarında yüksek oranlı artışlar gözlendi. Hizmet enflasyonundaki katılığın önemli bir nedeni kiralar, gösterge olarak yakından takip edilmekte. Kiralar üzerindeki baskının azalması hizmet fiyatlarında önemli rol oynayacaktır. Konut fiyatlarındaki yüksek artış kiralara gecikmeli ve yüksek bir şekilde yansımakta. Sıkılaştırma sonrasında büyük kentlerde konut kira artış hızı yavaşladı. Konut fiyatlarındaki artışın yavaşlaması hizmet fiyatlarındaki ataletin azalmasına katkıda bulunacak.
“ENFLASYON ANA EĞİLİMİ ZAYIFLAYACAK”
Enflasyonun ana eğiliminde hedeflediğimiz patikayla uyumlu, belirgin bir iyileşme görmeyi, para politikasının seyri açısından önemli buluyoruz. Ocak ayındaki yükseliş sonrasında enflasyon ana eğiliminin zayıflayacağını değerlendiriyoruz. Ücret ayarlamalarının talep üzerindeki yansımalarını yakından takip ediyor olacağız.
KKM’nin azalmasına, TL’nin payının artmasına yönelik uygulamalar devam etmektedir. Zorunlu karşılıklar ile 1 trilyon TL’den fazla likidite sterilize edildi. Önümüzdeki dönemde TL likiditenin ikinci piyasa faizlerine etkisi yakından takip edilecek.
“POLİTİKA FAİZİ SEVİYESİ GEREKTİĞİ MÜDDETÇE SÜRDÜRÜLECEK”
Politika faizinin mevcut seviyesi gerektiği müddetçe sürdürülecek. Buruda iki koşul var. Aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin düşüş göstermesi. İkincisi enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır. Enflasyonda belirgin bozulma görülürse parasal sıkılık gözden geçirilecektir.
“KREDİ BÜYÜMESİNDE AŞIRILIKLARA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Ocak ayında TL mevduat faizlerinde sınırlı gerileme gösterdi. Son düzenleme ile öncü veriler TL mevduat faizlerinde yeniden artışa işaret ediyor. Kredi büyümesinde oluşabilecek aşırılıklara izin vermeyeceğiz. Mevduat tarafında ağustos itibarıyla TL mevduata güçlü geçiş gerçekleşmiştir. Ocak ayında TL mevduat payındaki artışın yavaşladığını gözlemledik. Son düzenlemenin artışı destekleyeceğini öngörüyoruz. Parasal sıkılaştırma ve sadeleşme adımları tahvil piyasasına da olumlu yansıdı.
Piyasa koşullarını yakından takip etmeye ve rezervleri güçlendirmeye devam edeceğiz.
ENFLASYON TAHMİNİ DEĞİŞMEDİ
2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminleri bir önceki rapordaki haliyle korunmuştur. 2024 yıl sonu tahmini yüzde 36, 2025 yıl sonu tahmini ise yüzde 14 olarak kalmıştır. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 30 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir.
Enflasyonun 2026 yılını tek haneli seviyelere gerileyerek yüzde 9 ile tamamlaması, orta vadede ise yüzde 5 hedefinde istikrar kazanması öngörülmektedir. Enflasyon Mayıs ayında zirve yapacak, dezenflasyon 2024’ün ikinci yarısında başlayacak. Ortalama aylık enflasyon yılın son çeyreğinde yüzde 1,5 civarına gerileyecek.
“İÇ TALEPTE DENGELENME SÜRECEK”
Sıkı para politikası ve maliye politikasının eşgüdümünün katkısıyla iç talepteki dengelenme devam edecek.
“MAYIS SONRASINDA DEZENFLASYON DÖNEMİNE GİRECEĞİZ”
Enflasyonun tepe noktasını göreceği mayıs sonuna kadar ocak ayında olduğu gibi bazı geçici etkiler görülecek. Mayıs sonrasında yıllık manşet enflasyonda dezenflasyon dönemine gireceğiz.
Sıkılık düzeyi ve elimizdeki araçlar TL mevduata geçişin bu şekilde devamını sağlayacaktır.
“EK BİR FAİZ ARTIŞI GEREKMİYOR”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karahan, şahin duruş gösterip göstermeyeceğine yönelik soruyu şöyle yanıtladı: “Birinci hedefimiz fiyat istikrarı. Bu yıl enflasyonu istediğimiz seviyeye düşürüp 2025’teki dezenflasyonun yolunu yapmak istiyoruz. Bunun için gereken adımları atacağız. Değerlendirmelerimiz, sıkılaştırmanın çalıştığını gösteriyor. Ek bir faiz artışı gerektiğini şu anda değerlendirmiyoruz. Ama görünümün bozulması halinde kararlarımızı gözden geçiririz.”
“ZORUNLU KARŞILIKLARDA İNDİRİM PLANI YOK”
Karahan, “Dövizden dönüşümlü KKM için yatırımcılar ve bankalar açısından yeni bir adım olabilir mi?” sorusuna “Zorunlu karşılıklarda bir indirim planımız yok. Son düzenlemelerin etkilerini göreceğiz.” yanıtı verdi.