REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
Sanık avukatları 13 Ocak’taki duruşmada reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya bir süre ara verdi. Reddi hakim talebi reddedildi. Sanık avukatları, reddi hakim talebinin reddine itiraz edeceklerini ve karara bağlanana kadar duruşmanın sürdürülemeyeceğini savundu. Bunun üzerine duruşmaya ikinci kez ara verildi. Mahkeme heyeti, itirazı kabul etti. İtiraz üst mahkemeye gönderildi.
İstanbul Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ikinci duruşma dün başladı ve sanık avukatları, savcının değiştirilmesini talep etti. Ancak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu talebi reddettiği öğrenildi.
DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİK
Örgütün elebaşı olduğu belirtilen Fırat Sarı’nın avukatı, mahkeme heyetiyle tartıştı. Sarı’nın avukatı, müvekkilinin ifadesinin usulsüz şekilde alındığını savundu. Mahkeme başkanı, bu sözlere tepki gösterdi.
Salondan çıkarılmasına karar verilen avukat, karara direnince devreye polis girdi. Avukat, zorla dışarı çıkarıldı.
DÜN NELER YAŞANDI
FIRAT SARI: SALONDA BEBEK KATİLİ GÖRMÜYORUM
Çetenin ele başı olmakla suçlanan tutuklu sanık doktor Fırat Sarı, yaptığı işlerden Sağlık Bakanlığı’nın da haberi olduğunu iddia etti, dönemin müsteşarının kendisini tebrik ettiğini öne sürdü, hakkında yapılan haberlere tepki gösterdi, suçlamaları kabul etmedi.
Fırat Sarı savunmasında “Bu mahkeme salonunda ben bebek katili, dolandırıcı görmüyorum. Ben örgüt yöneticisi olarak suçlanıyorum ama bu insanların hiçbiri beni örgüt yöneticisi olarak görmüyor.” dedi. Medyaya gerçek dışı haberler sunulduğunu iddia eden Sarı şöyle devam etti:
“Ortaya sunulanlar haber değil kurgu. Kanıta dayalı değildi. Avukatların itirazına rağmen bu haberler yasaklanmadı. Benim şu an özgür yargılanma hakkım yok. Herkes her iddiasını söyleyebilir mi? Vahşilik, canilik her şey söyleniyor. Ben nasıl adil yargılanabilirim bu baskıyla.”
“YAPTIĞIM İŞLERDEN SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN HABERİ VARDI”
İstanbul İl Sağlık Müdürü’nün Sağlık Bakanı olduğunu hatırlatan Fırat Sarı, yaptığı işlerden Sağlık Bakanlığı’nın haberi olduğunu iddia etti. Sarı, “Olan bu insanlara oldu. Biz toplumsal olarak yok edildik. Ben annemin, çocuğumun yüzüne bakamıyorum. Yaptığım işlerden Sağlık Bakanlığı’nın haberi vardı. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı tebrik etti beni o zaman.” diye konuştu.
“AYNI DÖNEMDE BÜTÜN HASTANELERDEKİ BEBEK ÖLÜM ORANLARI AÇIKLANSIN”
Avukatlarının baskıdan dolayı ayrıldığını iddia ederek şu an avukatı olmadığını söyleyen Sarı, “Ben meslek hayatım boyunca 15-20 bin yenidoğan yoğun bakım hastası baktım. Benim ölüm oranım Türkiye ortalamasının çok altında. Bu dosya sürecekse Sağlık Bakanlığı da suçludur, gelip 3 vakayla ilgili savunma vermeleri gerekiyor. Aynı dönemde bütün hastanelerdeki bebek ölüm oranları açıklansın.” dedi.
Fırat Sarı, yanlış bir şey yaptığını düşünmediğini savunarak tahliyesini talep etti.
İlker Gönen ise savunmasında, İstanbul’da her hastanenin danışmanlık hizmeti aldığını söyleyerek örgüt suçlamasını reddetti.
YENİDOĞAN ÇETESİNDE KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Ayrıca 8’i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.