Yanlış fotoğrafla kimlik tespiti yüzünden 3 yıl tutuklu kaldı: ‘Siyah ve yoksul olduğum için…’

Güney Amerika ülkesi Brezilya’da bir kişi, görgü tanıklarının polisin gösterdiği bir fotoğraftaki kişinin fail olduğunu söylemesi üzerine 62 suçla suçlandı ve üç yıl tutuklu kaldı. Brezilya Yüksek Mahkemesi, 2020 yılında Rio de Janeiro’da kapıcılık yaparken gözaltına alınarak tutuklanan adamın haksız yere suçlanıp tutuklandığına hükmetti.

The Guardian gazetesinin haberine göre, Paulo Alberto da Silva Costa isimli kişi, hakkında 62 suçlama olduğunu gözaltına alındığında öğrendi. Bu suçlamaların çoğu hırsızlık suçlamasıyken aynı zamanda hakkında iki cinayet suçlaması da vardı. Polis ise şüphelinin Costa olduğuna görgü tanıklarının ve mağdurların ifadelerine dayanarak karar vermişti. Buna göre, her bir vakada polis, görgü tanığına ya da mağdura Costa’nın bir fotoğrafını göstermiş, söz konusu kişiler de fail olduğu iddia edilen kişinin o olduğunu söylemişti.

‘SİYAH VE YOKSUL OLDUĞUM İÇİN HAYATIMI MAHVETTİLER’

Polisin gösterdiği fotoğraflar, Costa’nın Facebook profilinden alınmış fotoğraflardı. Fakat hiçbir suç kaydı olmayan Costa’nın fotoğraflarının polisin ‘şüpheli albümüne’ nasıl girdiği bugüne kadar netlik kazanmadı. Belford Roxo kentinde yaşayan 37 yaşındaki Costa, “Bana yaptıkları şey, korkaklıktı. Siyah ve yoksul olduğum için hayatımı mahvettiler” dedi.

Costa’nın durumu yöneltilen suçlama sayısı dolayısıyla öne çıksa da yaşadığı durum, Brezilya’da nadir bir olay değil. Geçen mayıs ayında da siyah bir erkek, fotoğrafla kimlik tespiti sonucu hüküm giyip 170 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan ve 12 yıl hapis yattıktan sonra tahliye edilmişti. Brezilya’da sadece 2023 yılında Yüksek Mahkeme 377 haksız mahkumiyet ya da tutuklama kararını bozmuştu. Bu davalarda da tek kanıt mağdurların fotoğraflar üzerinden ya da birebir yaptığı kimlik tespitleri olmuştu.

‘SOSYAL MEDYAYI TARAYIP FOTOĞRAFLARI ALBÜME EKLİYORLAR’

Polis merkezlerinde son derece yaygın olan şüpheli albümleri, kontrolsüz bir durum teşkil ediyor ve fiziksel not defterlerinden dijital koleksiyonlara kadar değişiyor. Bazı durumlarda polis memurları, mağdurlara şüphelinin fotoğrafını doğrudan WhatsApp üzerinden de gönderebiliyor. Bu tür koleksiyonlara hangi fotoğrafların dahil edilebileceği konusunda ise hiçbir kural bulunmuyor. Güvenlik ve Vatandaşlık Çalışmaları Merkezi Koordinatörü ve siyaset bilimci Pablo Nunes, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Şiddet eğilimli ve tehlikeli olduğunu düşündükleri gençleri aramak için sosyal medyayı takip eden, bu fotoğrafları toplayıp şüpheli albümlerine ekleyen polis memurları var” diye konuştu.

‘HUKUK SİSTEMİNİN BU HATALARLA KİRLENMESİNE İZİN VEREMEYİZ’

IDP Hukuk Fakültesi’nden Janaina Matida da bu yöntemin, masum insanların fotoğraflarını kullanmanın yanı sıra, insan hafızasının yanılabileceği gerçeğinden de hareketle sorunlu olduğunu söyledi, “Hafıza bize oyunlar oynayabilir; dolayısıyla hukuk sisteminin bu hatalarla kirlenmesine izin veremeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

Ulusal Adalet Konseyi, 2022 yılında fotoğraftan tanıma konusunda bir rehber yayınlamış ve bir fotoğrafın tek başına kanıt olamayacağını, fotoğrafların tek başına değil, ona benzeyen pek çok başka fotoğrafla birlikte gösterilmesi gerektiğini ortaya koymuş olsa da Costa’nın avukatı, buna rağmen söz konusu sorunun devam ettiğine dikkat çekti. Buna göre, Costa’ya yönelik hemen hemen tüm suçlamalar aynı polis merkezinden yapılmıştı ve Costa bu süreçte hiç ifade vermeye ya da olay anında başka bir yerde olduğunu kanıtlayarak masum olduğunu ortaya koymak için polis merkezine çağrılmamıştı.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir