Siyasi hayatına 1992 yerel seçimlerinde başlayan Yeniay, 1992 – 1994 arasında Güngören Belediye Başkan Yardımcılığı; 1994 – 1999 Esenler Belediye Başkan Vekilliği ve Başkan Yardımcılığı; 1999 – 2004 Zeytinburnu Belediyesinde Belediye Başkan Vekilliği ve Başkan Yardımcılığı; 1995 – 2004 yılları arası 9 yıl süreyle İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde İmar Komisyonu Başkanlığı; 1995 – 2004 yılları arası İl Yönetim Kurulu üyeliği gibi pek çok görevde bulunmuştu. Son olarak 2004 ve 2009 yılı yerel seçimlerini kazanarak iki dönem artarda Küçükçekmece Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Yeniay, 2014 yılında belediye başkanlığı görevini bırakmıştı.
Yaklaşık 10 yıldan sonra AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı olarak tekrardan siyaset sahnesine çıkan Aziz Yeniay, konuğu olduğu Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlarken hem geçmişe hem bugüne hem de geleceğe yönelik dikkat çekici tespitlerde bulundu.
Geçenlerde Küçükçekmece, Kanarya Mahallesi’ndeki bir derneği ziyareti sırasında düzenlenen ve 1 kişinin ağır yaralandığı silahlı saldırı ile gündeme gelen AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Yeniay, Altaylı’nın “Siyasete niye döndünüz rahat mı battı?” sorusuna “Hiç gündemimde olmayan bir noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın talebi üzerine” dönüş yaptığını söyledi.
“YENİLERİNİN GELMEMESİ GEREKİYOR”
Altaylı’nın sorularını büyük bir samimiyetle cevaplayan Yeniay, ekonomik sıkıntılarla birlikte son yılların en önemli gündem maddesi olan sığınmacı problemi hakkında ezber bozan açıklamalarda bulundu.
Siyasetten çekilme ve geri dönme süreci, seçim vaatleri ve Küçükçekmece’nin halihazırdaki sorunları hakkında kamuoyunu bilgilendiren AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı, Altaylı’nın “Çekmece’de bir sorun daha var: Bana göre -siz benden daha iyi biliyorsunuz ama- ben Çekmeceye zaman zaman gidiyorum, içinden geçiyorum, işte orada bazı işlerim olduğu zaman da semtte bulunuyorum veya ilçede bulunuyorum- göç aldı. Göç aldı derken göçmen aldı. Yani İstanbul’un göçmen yoğunluğunda ilk sırasında değilse bile çok sayıda göçmen alan ilçelerinden bir tanesi. Zaten bir takım etnik mahalleler vardı Çekmecenin içerisinde. Şimdi bir de göçmen mahalleleri oluşmuş gördüğüm kadarıyla ve bu yakıcı bir sorun. Güvenlik sorunu da yaratıyor. Farklı yaşam tarzlarının oraya gelmesi İnsanlar kendi tarz kendi hayatlarını Belki biraz tehdit altında hissediyorlar, yaşam tarzlarını ya da… Göçmenlerle ilgili kafanızda bir şey var mı?” şeklinde yönelttiği yorum içerikli sorusuna verdiği şu cevapla dikkatleri üzerine çekti:
“Bir defa yenilerinin gelmemesi gerekiyor. Çok net bir şekilde ifade ediyorum: Gelmemesi gerekiyor. Bununla ilgili tedbirler zaten yerel seviyede alınabilecek durumda, onu ifade edeyim. Var olanların zaten devlet politikası olaraktan yavaş yavaş orada güvenli bölgeler ve altyapılar oluşturmaya başlayınca gönderilmeye başlanıyor.”
“BİR DOĞU TÜRKİSTANLI İLE BİR AFGANI AYNI SEPETE KOYAMAZSINIZ”
Afganistan’dan ve Afrika’dan gelen gelen göçmenler var; Türki Cumhuriyetlerden gelen, Kafkaslardan gelenler var, Doğu Türkistan’dan gelen soydaşlarımız var. Dolayısıyla onları da aslında farklı kategoride almak gerekiyor. Yani kendi kültürüne yakın olanlarla kültürün dışındakilerin aynı sepete koyamazsınız. Yani bir Doğu Türkistanlı’yla bir Afganı aynı sepete koyamazsınız. Dolayısıyla Doğu Türkistan’dan geleni ayrıcalıklı olarak ve öncelikli olarak ele almak zorundasınız. Orada çünkü başka şey var: Bir Zulüm var; İki bir kan bağı var. Ona öncelikli olarak yardım etme zorunluluğu var. O yüzden de bundan sonraki sosyal politikalar olarak ya da ilçenin sorumlusu olarak da bir defa yeni göçlerin almaması için gayret gösterecek, ikincisi hükümetle birlikte daha önce gelenlerin de yavaş yavaş bölge den uzaklaşmasıyla da ilgili programları mutlaka aktif olarak yürütmek zorundayız.
“PARKLAR İŞGAL EDİLMİŞ DURUMDA”
Az önce çok önemli bir şeyden bahsettiniz ki gerçekten bu yakıcı bir şekilde karşımızda duruyor. Az önce ifade ettim 15.000 vatandaşımız ayrıldı yerine 7.000 yeni vatandaşımız geldi demografi sürekli değişiyor. Bu değişen demografi dün itibariyle sokaklarımızda, mahallelerimizde, geçmişte bizim her parkta kadınlarımız sabah sporları yaparlardı. Bugün bırakın sabah sporlarının yapmasını öğlen saatlerinde o parklara yaklaşacak durumda değiller. Çünkü farklı farklı figürler tarafından işgal edilmiş durumda. O zaman da şu var siz orada sosyokültürel yapıyı ya da etnisiteye doğru yönetmezseniz, oradaki aidiyet duygusunu ya da umudu doğru yönetmezseniz orada kaos başlar.
“BURADAN KAOS ÇIKAR, TERÖR ÇIKAR, ANARŞİ ÇIKAR”
Bugün aslında Küçükçekmece bunu, derin bir şekilde, son yıllarda hissetmeye başladı, hissediyor. Çok net söylüyorum: Sokakları temizlemiştik, her manadaki yanlıştan temizlemiştik. Bugün onların artarak geldiğini görüyorum, çok net. O günkü parklarımızda ne uyuşturucudan bahsediliyordu ne farklı şeylerden bahsediliyordu. Bugün artık pek çok nokta vatandaşların yaklaşmakta dahi imtina ettiği noktaya gelebiliyor. Bakın buradan kaos çıkar, buradan terör çıkar, anarşi çıkar… O zaman burada yerel yönetici olarak bunlara müsaade edemeyiz.