Hayat pahalılığı röportajına damga vuran diyalog: Şafak operasyonuyla alırlar
İstanbul Avcılar Firuzköy Kapalı Pazarı’nda da vatandaşlara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Esasen işçi, memur, emekli, küçük esnaf, çiftçi gibi kesimlerin gelirlerinde tarihin en büyük artışlarını gerçekleştirdik” ifadeleri soruldu
Gelir adaletsizliği ve pahalılıktan yakınan bir vatandaşa röportaj sırasında bir pazarcı “Şafak operasyonuyla alırlar” diye takıldı. O vatandaş da “Aklımızla oynuyorlar, alay ediyorlar. Dilenci durumuna düştük… Alsınlar, alsınlar, ölmeden öldük zaten. Bu yaşadığım kadar daha mı yaşayacağım. Ne gördük ki? biz (yine) gördük de… Çocuklar, torunlar…” diye yanıt verdi.
“YİYEN ZATEN YİYOR”
Emekli Ayşe Kılıç: “Aylığı alınca elimde bir şey kalmıyor. Aldığım emekli parasını 1 günde harcasam harcarım. 2 bin 500 lira verdi. Ne edeceğiz 2 bin 500 lirayla. (Elindeki alışveriş poşetini göstererek) 200 lira verdim. Ne aldım, 20 liralık salatalık, 1 kilo biber, 1 kilo dolmalık biber, 1 kilo patlıcan. Başka bir şey yok. Yiyecek pahalı, giyecek pahalı, her şey pahalı. Para yetmiyor. Valla yiyen zaten yiyor, yaşayan zaten yaşıyor. Bizim gibi ufak tefekler zaten batıyor…”
“ZARARI VAR, KARI YOK”
Bir vatandaş: “Hiçbir şey yapmadı emekli için. Zararı var, karı yok.”
Bir vatandaş: “Aklımızla oynuyorlar, alay ediyorlar. Dilenci durumuna düştük. (Pazarcının şafak operasyonuyla alırlar diye takılması üzerine) Alsınlar, alsınlar, ölmeden öldük zaten. Bu yaşadığım kadar daha mı yaşayacağım. Ne gördük ki? biz (yine) gördük de… Çocuklar, torunlar…”
Bir başka vatandaş: “Millet perişan. Enflasyon düştü diyorlar, nereye düştü? Şuraya bak, 50 liradan aşağı meyve var mı? Ayda 4 sefer pazara gitsen, 500 liradan 2 bin lira yapar. 2 bin lira pazar parası, 15 lira kira, elektriği, suyu, 20 bin lira. 12 buçuk bin lira emekli maaşı alıyorsan, nasıl geçineceksin?”