Özgür Özel’den Bakan Ersoy’a Kartalkaya tepkisi: Bugün gerçekten utanılacak bir şey yaptı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu Kartalkaya’da 66 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasının meydana geldiği otelin önünde açıklama yaptı.

“Sizlerin aracılığınızla bir kez daha tüm milletimize, halkımıza başsağlığı diliyorum. Çok büyük bir acı. Maalesef, şu ana kadar resmi açıklamaya göre 66 vatandaşımız burada sabah 03.30’a doğru başlayan yangınla hayatlarını kaybettiler. Biz hem kendi milletvekillerimizle, hem bakanlığın çalışmalarını takip ederek bu durumun en yakından takipçisi olacağız” diyen Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u da yaptığı açıklamalar nedeniyle eleştirdi.

CHP lideri Özel’in açıklamalarından satır başları şöyle:

BÖYLE BİR ÖLÜMÜN MAZERETİ OLAMAZ: Şüphesiz bir ülkenin nasıl yönetildiğini merak ediyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüklerine bakacaksınız. Benim açımdan siyasi tarihimde de kişisel yaşantımda da en önemli travma şüphesiz Soma. Gözümün önünde 301 hemşerim, evladım, canım, ciğerim, her gün işlerine uğurladığımız evlatlarımız yanarak öldüler. Karbonmonoksit zehirlenmesiyle öldüler. Burada da karne sevincini yaşayan küçücük evlatlar, anneler, babalar hayatlarını kaybetti. 2025 yılında böyle bir ölümün mazereti olmaz.

İPTAL EDİLMEYEN KONGREDEKİ KONUŞMAYI BEKLİYORMUŞUZ: Bakın biz sabah daha, “Üçü ağır yaralı, üç kayıp, altı kayıp” dendiğinde, Tanju Özcan Başkan bana ‘50’nin çok üzerinde olabilir Başkanım’ dedi. Ben ‘Sayın Başkanım, sorumlu davranalım’ dedim ki şüphem yok öyle davranacaklarına. ‘Burada edilecek her kelime aileler açısından çok önemli’ dedik. ‘Aynen öyle düşünüyorum. Vali Bey’i bekleyeceğim’ dedi. Altı saat bekledik biz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısının 60’ın üstüne çıktığı da söylendi. Dedim, ‘Kötü haberler alacağız.’ Ama bir yanda da iptal edilmeyen bir il kongresindeki konuşmayı bekliyormuşuz. Bu da milletin çok ayıpladığı bir şey. Sahada o duyguyu görmüyor musunuz şu anda?

O GÜNDEN BUGÜNE BELEDİYEDEN TALEP OLMAMIŞ: Bu otel 2007 yılında yapılırken Turizm Bakanlığı, Bolu Belediyesi’nden bir talepte bulunur. Bolu Belediyesi de o gün uygunluk belgesi verir. O belgenin böyle el altından servis edilmesi. AK Parti’nin, sosyal medya üzerinden sanki Bolu Belediyesi… Aklım almadı yani. Bunun Bakanlık kökenli olması, inanılır bir şey değil. ‘Aman’ dedim, ‘Sakin olun, sakin kalın.’ Baktık, gördük ki bir algı çalışması. Ne olacak? O yıl belediye zaten sizde. O günden bugüne de belediyenin kapısını çalan olmamış. Bakanlık hiç yangınla ilgili yeni bir denetim istememiş, bir talebi olmamış. Ama bakın biz bunları konuşmayı zul sayarız. Hiç ağzımızı açmadık ilk önce. Önce cenazeler, önce yas bitecek. Eninde sonunda elbette her şey konuşulur. Hesap sorulacak, muhalefet görevi yapılacak, sorumlular hesap verecek, kim olursa olsun, ne olursa olsun.

UTANILACAK BİR ŞEY YAPTI: Bizde bir kusur olsa o da konuşulur ama Bolu Belediyesi’nin sınırlarında değil, burası Büyükşehir değil. Ve aklım almaz. Böyle bir sorumsuz açıklama. Allah korusun insanın evladı ölmüş burada. Sen birisini yalan yere hedef gösteriyorsun, adamın gırtlağına yapışırlar. Olmaz böyle bir şey. Ben göreve geldiğinde Sayın Bakan’a tebrik telefonu açmıştım. ‘Hayırlısı olsun, Allah utandırmasın’ diye. Ama gerçekten bugün utanılacak bir şey yaptı. Böyle şeyleri yapmamak lazım.

İÇERİDE YANMIŞ ÇOCUK BEDENLERİ VARKEN: Bu işin akşamüstüne doğru bir Sayın Bakan eliyle siyasileştirilmeye çalışmasından dolayı sadece meşru müdafaa hakkı, bir açıklama yapmak zorunda kaldık. Hiç alakamız olmayan bir konu olduğu için. Yine de işin bu boyuta bugün gelmesinden, yani içeride yanmış çocuk bedenleri varken bunların konuşulmasından da hepimiz adına, ülke adına çok utanç duydum. İçeride de onu söyledim, ‘Çok yanlış oldu’ diye. Ama bunun hesabını kim verecekse, en ağır şekilde verecek. Takip edeceğiz. Olmaz, 2025 yılında bir ülkede insanlar böyle ölmez, ölemez. Doğru değil.

ZORLUKLARA HAK VERİYORUM AMA BUNA DEĞİL: (Çalışmalar hakkında bilgi alıp alamadığının sorulması üzerine) Aldım. Sayın Ali Yerlikaya çok şeffaf şekilde bazı şeyleri anlattı. Hassas gitmeleri gereken bir süreç var. Ben sordum hem son rakamı, hem şüpheli durumları. Acaba şokla çıkıp da bir yere doğru gitti de aslında ölmedi ve orada mı? Veya telefonuna ulaşılamıyor ama öyle mi, böyle mi? Bütün ihtimalleri saydı. Bazı çok kötü, çok uzun süre yangının sürdüğü yerlerdeki zorluklardan bahsetti. DNA testlerinden. Bugün akşam geç saatlerde de olsa net bir açıklama yapacağını söyledi. Sabırla beklemek lazım. İşin bu tarafında hiçbir şey söylemem, söylememek de lazım. Bütün zorluklara hak veriyorum. Ama öbür işe hak vermek mümkün değil. Yapılmaması gereken büyük bir haksızlığa uğradık. Kendimi de zor tutarak meseleyi bugün bu noktada tutacağım. Ama olmaz, olmayacak bir şey yaptı. Onun dışında bizim üstümüze ne düşüyorsa yapacağız. Bizim payımıza ne düşüyorsa yapılacak. Bir kez daha ‘Umarız son olur’ diyoruz. Hepimizin başı sağolsun arkadaşlar.

BİZ OLAYIN BOYUTUNU BİLİYORDUK, BEKLENDİ: Bugün bir siyasi parti, Ankara kongresini iptal etmedi ve o kongre bitene kadar da bir açıklama yapılmadı. Biz altı saat boyunca olayın boyutunu da biliyorduk… Şimdi bunu biz yapsak neler dersiniz, neler sorarsınız. ‘Kongre, hangi kongreymiş?’ Bunu bile söylemek ana muhalefet liderine kalıyor öyle mi? Bir parti kongresini iptal etmedi işte. Kendi tercihleri. Ama bunu bir başka parti yapsaydı neler söylenirdi ve ne konuşulurdu, ne yapılırdı. Açıklama da orası bitene kadar beklendi. O canlı yayın izlendi. Neyse öyle yapsınlar, öyle olsun.

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir