Araştırmalara göre CEO’lar yapay zekadan umutlu
PwC’nin Dünya Ekonomik Forumu toplantısında duyurulan 28. Küresel CEO Araştırması’na göre, tüm dünyadaki CEO’ların neredeyse yüzde 60’ı önümüzdeki 12 ayda küresel ekonomik büyümenin artacağını düşünüyor. Türk CEO’lar için ise bu oran yüzde 53 olduğu tespit edildi.
Bazı CEO’lar, çağımızı tanımlayan güçlerin içinde barındırdığı büyüme ve değer yaratma potansiyelini yakalayabilmek için hızlı hareket ediyorlar. İklim değişikliğinin beraberinde getirdiği tehditlere ve fırsatlara odaklanarak üretken yapay zekâya yatırım yapıyorlar; yeni şekillerde değer yaratabilmek için faaliyetlerini ve işletme modellerini kökten değiştiriyorlar. Bazıları ise liderlik tarzları ve atalete yol açan iş süreçleri nedeniyle hala yavaş ilerliyor.
Yapay zekânın erken dönem potansiyeli
İklim değişikliği ile ilgili alınan aksiyonların getirdiği fırsatlar
CEO’ların üçte biri, çevre dostu yatırımlar sayesinde gelirlerinde artış olduğunu bildiriyor.
S. Son beş yılda şirketiniz tarafından başlatılan çevre dostu yatırımların, aşağıdaki belirtilenler üzerinde ne ölçüde artışa veya azalışa neden olduğunu düşünüyorsunuz?
Genel görünüm ve tehditler
CEO’ların neredeyse yüzde 60’ı, önümüzdeki 12 ay içinde küresel büyümenin iyileşmesini bekliyor. Bu oran, geçen yıl yüzde 38 ve iki yıl önce yüzde 18 seviyesindeydi. Ayrıca CEO’lar, şirketlerinin gelir artışı ve istihdam görünümü konusunda genel olarak iyimserliklerini koruyor. Kısa vadeli tehditler açısından bakıldığında, makroekonomik dalgalanmalar ve enflasyon, küresel ölçekte en büyük endişeler olmaya devam ediyor, ancak bu durum coğrafi olarak önemli farklılıklar gösteriyor.
Bu yılın araştırması, bazı CEO’ların bu soruları zaten sorduğunu ve üst yönetim ekipleri ve yönetim kurullarıyla birlikte tutarlı yanıtlar geliştirmeye başladığını doğruluyor. Bu grup için asıl zorluk, makroekonomik koşullar, jeopolitik yeniden yapılanmalar ve ilerlemeyi engelleyebilecek diğer tehditler arasındaki etkileşimin farkında olarak ivmeyi korumak.
Bu konulara henüz ciddi bir şekilde eğilmeye başlamamış olan CEO’lar için ise henüz geç değil. Ancak, bu liderler açıkça geride kalıyor. Bu yarışı yakalamak, müşteri ihtiyaçlarının ve rekabet ortamının nasıl değiştiğine dair sistematik bir bakış açısı geliştirme çabasıyla başlıyor. Ardından uygulama geliyor: net bir yeniden yapılanma öncelikleri seti, doğru kararlarla desteklenen ve kaynakların ölçekli bir şekilde yeniden tahsis edilmesiyle hayata geçirilen, yarının getirebileceklerine dair sınırlı bir iyimserlikle sürdürülen bir süreç.