CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin grup toplantısında, son adımında cumhurbaşkanı adayının belirleneceği yeni bir sürece başladıklarını belirtmesinin ve adayı belirlemek için vatandaşlara partiye üye olma çağrısı yapmasının ardından ilgili genel başkan yardımcılıkları, “Cumhurbaşkanı adayının örgüt denetiminde yapılacak bir ön seçimle nasıl belirlenebileceğine” ilişkin bir yönerge çalışmasına başladı.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak belediyeye kayyım atanması, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanması, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın gözaltına alınması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan soruşturmalar ve istinafta bekleyen siyasi yasak kararı gündemiyle Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında bir dizi toplantı düzenleyen CHP, yeni bir süreç başlatarak, sayıları 1 milyon 600 bini bulan CHP üyesinin katılımıyla partinin Cumhurbaşkanı adayını belirlemeye karar verdi. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, aday olarak öne çıkan isimler olarak değerlendirilirken bu seçimlerin hangi şartlarla ve nasıl yapılacağı da tartışılmaya başlandı.
‘İKİ SAAT İÇİNDE 3 BİN YENİ ÜYELİK BAŞVURUSU’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, salı günü yaptığı, “Başlıyoruz” temalı konuşmayla partisinin son adımı cumhurbaşkanı adayını belirlemek olan yeni bir sürece girdiğini açıkladı ve vatandaşları CHP’ye üye olarak cumhurbaşkanı adayını belirlemeye davet etti. Özel, takvim net olarak açıklandıktan sonra üye olanların seçimde oy kullanamayacağını söyledi. Özel’in bu çağrısının ardından edinilen bilgiye göre, iki saat içinde partiye 3 bin yeni üye katıldı. Katılımı değerlendiren parti kurmayları, “Üye sayımız artmaya başladı. Biz zaten katılımın artmasını istiyoruz. Ne kadar geniş bir zemine yayılırsa bizim için o kadar kıymetli. Buna ilişkin Genel Başkanımız kürsüden çağrı yaptı, Gençlik Kollarımız zaten çalışmalarını uzun zamandır devam ettiriyor, örgütlerimiz bu konuda bir çağrı yapacak, kurumsal iletişim birimimiz görsellerle çağrı yapabilir. Biz partinin üye sayısının artmasını isteriz. Daha çok insan gelsin, oy kullansın, sözünü söylesin, sonra seçtiği adayın arkasında yürüsün istiyoruz. Sonuçta demokrasinin en temeli o sandık” ifadesini kullandı.
CHP ÖN SEÇİM YÖNERGESİ HAZIRLIYOR
Edinilen bilgiye göre, grup toplantısı konuşmasının yapıldığı akşam, CHP’nin ilgili genel başkan yardımcılıkları, “Cumhurbaşkanı adayının örgüt denetiminde yapılacak bir ön seçimle nasıl belirlenebileceğine” ilişkin bir yönergenin çalışmasına başladı. Yönergenin hazırlanmasının ardından bir takvim oluşturulacağı, ardından adayı belirlemek için oy kullanacakların partiye üye olması için bir süre belirleneceği öğrenildi. Önce ön seçimin kurallarını belirleyip sonra takvimlendirmesinin yapılması gerektiğini söyleyen parti kurmayları, “Örgüt denetiminde ön seçim yapılabilmesi için minimum süre -ne kadar kısaltırsanız kısaltın- bir ayı bulur. Normalde ülke seçim mevzuatında hangi kuralları uyguluyorsa o şeffaflıkta ve o açıklıkta yapmamız lazım. İlçe seçim kuruları gibi ilçelerde, il seçim kurulları gibi illerde ve genel merkez düzeyinde YSK gibi seçim kurulları oluşturulacak. İnsanlara itiraz hakları tanınacak. Pusulalar, çeteleler hepsi hazır hale getirilecek. Bu seçime böyle girilecek. Kimsenin aklında herhangi bir şaibe yaratmadan bütün çıplaklığıyla doğru bir seçim yapıp demokrasi tarihine bir kere daha CHP olarak bir gerçeklik, bir şeffaflık gösterisi yapmak istiyoruz” diye konuştu.
HERKES ADAY ADAYI OLAMAYACAK
Parti kurmaylarından edinilen bilgiye göre, aday belirlemek için yapılacak ön seçime isteyen herkes katılamayacak. Kurmaylar, “CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı, herkesin müracaat edip aday olacağı bir platform olmamalı. Belli bazı baremler getirilebilir. Belli sayıda üyenin, kurultay delegesinin, il başkanının ya da milletvekilinin önermesi, imzası aranabilir” dedi. Aday belirleme sürecinin detaylarının MYK toplantısında konuşulacağını aktaran kurmaylar, “Süreç çok taze. Son noktada PM toplanır, nihai bir karar alır. Tabii yasa gereği, Cumhurbaşkanı adayını milletvekili grubu öneriyor ama o takvimin açıklanmasından sonra olacak bir şey. Burada cumhurbaşkanı adayının daha erken belirlendiği; 2023 seçimlerinde adayını bile belirleyemeyen, bir masa etrafında toplanıp dağılan ve bunun toplumda yarattığı derin travmayı giderecek bir süreç var. Örgütümüzün ve kurullarımızın büyük çoğunluğunun bu yöndeki iradesini görüyoruz” ifadesini kullandı.
‘BU BİR ADAY GÖSTERME DEĞİL, SEÇİMDİR’
Özel’in grup toplantısındaki konuşması öncesinde il başkanları, milletvekilleri, PM ve MYK’dan konuya dair çıkan görüşlerin tamamını, İmamoğlu ve Yavaş’a aktardığını kaydeden kurmaylar, iki belediye başkanından birinin aday gösterilmesi durumunda, olabilecek kırgınlık ihtimaline karşı nasıl bir yol izleneceği sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Aday gösterme diye bir şey yok. Bir ön seçim olacak. 1 milyon 600 bin kişinin oy kullandığı bir seçmen iradesinden bahsediyorsak bu bir aday gösterme değil, bu bir seçimdir. Türkiye’de bugüne kadar denenmiş ve yapılmış bir uygulama değil. Bunun anlamı, bir ilçenin her mahallesine sandık kurulması demektir.”
‘CUMHUR İTTİFAKI’NIN CHP’Yİ GEÇMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
Özel’in, “Eylül ayındaki kurultay tartışmaları nedeniyle parti içe döndü ve ilk defa anketlerde AK Parti’nin gerisine düştük” sözleri hatırlatılarak sorulan “Aday belirme sürecinin CHP’nin oy oranını düşürebileceğini düşünüyor musunuz” sorusu ise şöyle yanıtlandı:
“Suriye’deki gelişmelerden sonra, üç hafta üst üste AK Parti’nin bir ya da iki puan gerisine düşmüştük. Şimdi tekrar iki puan öndeyiz. Türkiye’nin temel sorunu ekonomidir, hayat pahalılığıdır, işsizliktir, özgürlüklerdir, demokrasidir. Bunlar çözülmeden Cumhur İttifakı’nın CHP’yi geçmesi mümkün değildir. Elimizde anketler var; çok başarılıyız, belediye hizmetlerinde olağanüstü başarılıyız. Bu saldırıların altında yatan neden bu. CHP belediyeciliği bir marka haline geldi. İktidar da kendi belediyelerindeki başarıyı yükseltemediği için CHP belediyelerindeki algıyı aşağı çekerek ‘ikisinin arasında bir fark yok’ duygusunu vermeye çalışıyor. İktidar belediyelerimizi mali anlamda kıskaç altına almaya çalıştıkça biz bütün bu zorlukların içinden yeni bir belediyecilik hikayesi yaratarak çıkacağız.”
‘ADAY YIPRANMAZ’
Seçimin normal şartlarda 2028 yılında yapılacağı, adayın şu an belirlenmesinin erken olacağı ve bunun adayı yıpratacağına ilişkin eleştirilere yanıt veren kurmaylar, şöyle konuştu:
“Biz erken seçim istiyoruz, ‘Derhal seçim’ diyoruz. Adayımız olmadan nasıl ‘erken seçim’ diyeceğiz? ‘Adayımız bu, sandığı getir, biz bu pazar seçimi yapmaya razıyız’ diyoruz çünkü ülke yönetilmez bir halde. Ülkede bütün kadrolarıyla bir kriz var. Ülke böyleyken ve Genel Başkan her fırsatta ‘erken seçim’ demişken, ‘Sana bu seçmen sarı kart gösterdi. Bunu kırmızıya çevirir. Al sana kırmızı kart’ demişken ‘Adayımız yok’ demenin bir manası yok. Kitle bizim adayımızın arkasında da çalışır. Adayımız da hiç yıpranmaz.”
‘YARGI TACİZİNE DEĞİL, SEÇMENİN BEKLENTİSİNE GÖRE HAREKET ETMEK GEREKİR’
İmamoğlu, yarın hakkında açılan soruşturma kapsamında, Çağlayan Adliyesi’nde ifade verecek. İmamoğlu’na açılan soruşturmalara da odaklandıklarını söyleyen parti kurmayları, “Cuma günü kalabalık bir şekilde ifade vermeye gidiyoruz. Örgütümüz de yoğun bir katılımla orada olacak” dedi. Aday belirleme sürecinin İmamoğlu’nun istinafta bekleyen siyasi yasak kararına karşı bir hamle olarak okunmasının doğru olmadığını belirten kurmaylar, “Bu yargı tacizi. Yargı tacizine göre bir iş yapmak doğru değil. Bütün yetkiler, bütün kurumlar, bütün başsavcılar Erdoğan’ın kendi elinde. Dolayısıyla ona göre değil, seçmenin beklentisine göre hareket etmek gerekir” diye konuştu.
(ANKA HABER AJANSI)
More Stories
Van’da hükümete ‘kayyum’ protestosu: Kabul etmiyoruz
Gazeteci Suat Toktaş’ın tutuklanmasına Samsun’da protesto
İmamoğlu’ndan Erdoğan’a göndermeli şarkı: Pınarhisar yolunda dünkü isyanı unutup da zalim oldular!