Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Yönetim Kurulu Başkanı Barış Erdeniz, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kararına göre yıllık 5 bin kilovatsaat tüketimi olan konut ve ticarethane abonelerinin artık sübvansiyonlardan yararlanamayacağını belirterek, bunu sektör olarak savunduklarını ifade etti.
Gazetecilere sektörel gelişmeler ve enerji politikalarını değerlendiren Erdeniz, EPDK’nin elektrikte son kaynak tedarik tarifesi kapsamında yaptığı düzenlemeye göre, yıllık 5 bin kilovatsaat tüketimi olan konut ve ticarethane abonelerinin artık elektrikte sübvansiyonlardan yararlanamayacağını ifade etti.
Geliri belirli seviyenin üzerinde olan kesimlerin maliyet bazlı fiyat politikası kapsamında ödeme yapmalarını doğru bulduklarını dile getiren Erdeniz, şöyle devam etti:
“Biz sektör olarak elektrikte maliyet esaslı tarifeye geçişi uzun zamandır savunuyoruz. Doğru iletişimle yeni dönemin nasıl gelişeceğini aktarabileceğimiz 2,5 aylık bir zaman dilimi var. Bu sürece çok destek veriyoruz. Atılan adımın çok doğru olduğunu söyleyebilirim. Hatta kısa ve orta vadede, hızlı bir şekilde, ilan edilen son kaynak tedarik limitinin daha aşağıya çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Gerçekten desteklenmesi gereken, kırılgan tüketici veya korunmaya muhtaç tüketici olarak tanımlanan haneler desteklenirken, 5 bin kilovatsaat olan oran kamunun üstündeki sübvansiyon yükünü azaltacak seviyelere yaklaştırılmalı.”
Bugün itibarıyla mesken faturasının desteklenen ilk kademesinin 496 liraya karşılık geldiğini aktaran Erdeniz, “Bunun asıl maliyeti 3 bin lira. 496 liraya elektrik almaya devam edeyim, elektrikli arabamı da şarj edeyim, elektrikle de ısınayım.” demek ne kadar doğru? Hem dağıtım şirketleri üzerinde hem de ilgili kurumlar üzerinde milyarlarca dolar yük var. Dolayısıyla bunun sürdürülebilir olmadığını, maliyet bazlı enerji politikasına ve fiyatlama politikasına dönülmesi gerektiğini, bu sebeple de son kaynak tedarik limitinin orta vadede aşağıya indirilmesi gerektiğini savunuyoruz.” diye konuştu.
“SEKTÖR, GEÇEN YIL 2,2 MİLYAR DOLARLIK YATIRIMLA ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNİ DESTEKLEDİ”
Erdeniz, sektörün sübvansiyon yüküne ve biriken alacaklara rağmen 2023’te 2,2 milyar dolarlık yatırım yaparak enerji arz güvenliğini desteklemeyi başardığını dile getirdi.
Enerji sektöründe yaşanan dönüşümle enerji tüketiminin artacağına da dikkat çeken Erdeniz, “Bu dönüşüme ayak uydurmak için elektrik dağıtım şirketleri olarak önümüzdeki 8-10 yılda asgari 20 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacımız var. Bu yatırım yapılabilirse omurga, bu dönüşüme hizmet verebilir. Dolayısıyla buna hazırlık yapmamız gerekiyor.” dedi.
Erdeniz, enerji altyapısında köklü bir dönüşüm gerektiğini belirterek, “Şu anda bir sokakta 3 elektrikli araç varken, bu sayı kısa sürede 20’lere, hatta 100’lere çıkacak. Bugün için güç ve enerji talebini karşılamada sorun yok. Ancak, gerekli yatırımları yapmazsak mevcut sistem bu artan talebi karşılayamayabilir. Herkes arabasını istediği zaman şarj edebilmek veya evdeki elektrikli cihazlarını sorunsuz çalıştırabilmek istiyorsa, enerji şebekesinin güçlendirilmesi ve dönüştürülmesi şart.” diye konuştu.
“DAĞITIM ŞEBEKESİNİN ÇOK BÜYÜK YATIRIMLARLA DÖNÜŞTÜRÜLMESI GEREK”
Yenilenebilir enerji dönüşümünün Türkiye için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Erdeniz, şöyle devam etti:
“Biliyorsunuz, Sayın Bakan yakın zamanda buna ilişkin hedefleri ortaya koydu. Yerli ve milli enerji üretimi yapmak istiyoruz. Bununla ilgili bir süreç başlatıyoruz, ancak bu süreç sadece üretim ayağından ibaret değil. Üretilen elektriğin iletilmesi, dağıtılması, tüketiciye ulaştırılması ve bu sistemin yönetilmesi başlı başına ciddi yatırımlar gerektiriyor. Örneğin, akıllı sayaç dediğiniz şey ciddi bir yatırım gerektiriyor. Akıllı sayaçlar, akıllı dijitalleşme ile birlikte bilgi teknolojilerinin, yazılım imkanlarının kullanılmasını gerektiriyor. Bunların hepsi büyük yatırımlar demek. Üretim maliyetinde belki bir düşüş göreceğiz, şu an dünya konjonktürü öyle ilerliyor. Ancak olayın sistem yönetimi ve şebeke tarafında yapılacak çok şey var. Dağıtım şirketleri bu noktada devreye giriyor. 20. yüzyılın şebekeleriyle elektrifikasyonun ve yenilenebilir kaynaklarının daha fazla şebekeye bağlanmasını yapma şansımız yok. 21. yüzyıla uygun, dijitalleşmiş, elektrifikasyonun arttığı, her şeyin elektrikle çalıştığı bir dünyada dağıtım, üretim, yenilenebilir üretim ve kesintili üretim gibi faktörlerle çok daha esnek ve dalgalı bir sisteme hazır olmamız gerekiyor.”
Erdeniz, özellikle dağıtım şebekesinin çok büyük yatırımlarla dönüştürülmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Bu problemi çözemediğimiz noktada, ne elektrikli araçlarla ilgili ne de yenilenebilir enerji hedeflerimizle ilgili planladığımız oranlara, rakamlara ulaşma şansımız olacak.” değerlendirmesinde bulundu.