Önyol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, perakende sektöründe yılın en hareketli dönemlerinden biri olarak kabul edilen kasım ayının, kargo sektörüne de yoğunluk getirdiğini belirtti.
Kampanya dönemlerindeki yoğunluğa ilişkin değerlendirmede bulunan Önyol, “Kampanya dönemlerinde artan siparişlerle birlikte, sektör olarak işlem hacmimiz ortalama yüzde 30 artıyor. Bu yoğunluk sadece şehir içi teslimatlarla sınırlı kalmayıp özellikle şehirlerarası kargo trafiğinde de hareketlilik yaratıyor. Çünkü ilgili dönemde gönderilerin yüzde 80’e yakını şehirler arası teslimatlardan oluşuyor.” diye konuştu.
Önyol, Türkiye’deki kargo sektörünün pek çok açıdan dünyadaki rakiplerinden daha iyi ve gelişmiş durumda olduğunun altını çizdi.
Dernek üyesi markaların da kampanya dönemlerinde tüketici memnuniyetini sağlamak amacıyla önlemler aldığına vurgu yapan Önyol, şunları kaydetti:
“Örneğin son yıllarda teslimat sürelerini azaltmak adına rota optimizasyonu ve hızlı teslimat teknolojileri kullanılıyor. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’de kargo gönderilerinin yüzde 77’si kabul edildiği gün veya sonraki iki gün içinde teslim ediliyor. Ayrıca üye markalarımız tarafından şehir içi ve şehirler arası teslimatlara yönelik özel ekipler devreye alınmış, müşterilerin siparişlerini kolayca takip edebileceği dijital sistemler geliştirilmiştir. Bu sayede kampanya yoğunluğunda dahi hizmet kalitesi korunuyor.”
“SEKTÖRDEKİ BÜYÜME, YILLIK TOPLAM GELİRİN ARTIŞIYLA KENDİNİ GÖSTERİYOR”
Önyol, kargo sektörünün Türkiye ekonomisi içinde hızla büyüyen alanlardan biri olduğunu, yılın ilk yarısına bakıldığında sektörde 118 bini aşkın kişinin doğrudan istihdam edildiğini söyledi.
Sözleşmeli veya kiralık araçlar gibi iş ortaklarının da veriye dahil edildiğinde sektörde 250 bine yakın kişiye istihdam sağlandığını anlatan Önyol, şu ifadeleri kullandı:
“Sektördeki büyüme, yıllık toplam gelirin artışıyla da kendini gösteriyor. 2024’ün ilk yarısında elde edilen toplam gelir 56,1 milyar liraya ulaşmıştır. Bu büyüme, sektöre olan taleplerin artmasıyla birlikte kargo sektöründe hayata geçirilen yatırımlarla mümkün olmuştur. 10 bin civarında şubeyle kargo sektörü, ülke çapında yaygın bir erişim sağlayarak müşterilerine hızlı ve etkin bir hizmet sunuyor.”
“ÇEVRE DOSTU BİR YAKLAŞIM BENİMSEYEREK ELEKTRİKLİ ARAÇ KULLANIMINI ARTIRIYORUZ”
Önyol, özellikle Kovid-19 salgını döneminde ortaya çıkan koşulların kargo ve lojistik sektöründe birçok yenilikçi uygulamanın gelişmesini sağladığını dile getirdi.
Öncelikle temassız teslimat uygulamalarının hijyenik ve güvenli bir hizmet sunabilmek adına hızla devreye alındığını anımsatan Önyol, “Bu uygulama beğenilince salgın sonrasında da uygulamayı sürdürdük. Sonrasında müşterilerimizin siparişlerini güvenle teslim alabilmesi ve takip edebilmesi için paket teslim süreçlerini daha da dijitalleştirdik ve temas olmadan yapılabilen teslimat seçenekleri sunduk. Ayrıca rota optimizasyonları yaptık, bu da teslimat süresini kısaltarak daha hızlı ve verimli bir hizmet sunmamıza olanak tanıdı.” dedi.
Önyol, sektörün yenilikçi çözümlere ilişkin çalışmalar da yaptığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çevre dostu bir yaklaşım benimseyerek elektrikli araç kullanımını artırıyor ve sürdürülebilir taşımacılık yöntemlerine yatırım yapıyoruz. İleri teknolojiye yatırım yaparak dron ve otonom araçlar gibi yenilikçi çözümleri denemekteyiz. Bu teknolojiler sayesinde ulaşımda hız ve güvenliği artırmayı amaçlıyoruz. Sektör olarak, müşteri memnuniyetini artırırken, çevresel sorumluluğumuzu yerine getirebilmek adına yenilikçi ve sürdürülebilir taşıma çözümleri sunmaya devam edeceğiz.”
