Ahmet Özer’in kızı Seraf Özer: Kayyım atandı çünkü Ahmet Özer Kürt’tü kent uzlaşısının oylarıyla seçilmişti
T24 Haber Merkezi
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına tepki amacıyla CHP heyeti, Cumhuriyet Meydanı’ndaki demokrasi nöbetini sürdürdü. Özer’in avukat kızı Seraf Özer, “CHP, terörle ilişkili gösterildi ve Esenyurt’a kayyım atandı çünkü Ahmet Özer Kürt’tü ve kent uzlaşısının oylarıyla seçilmişti. Bu kent uzlaşısını, Türkiye ittifakı ve giderek büyüyen iktidar yolculuğunu kesintiye uğratmaları gerekiyordu” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı nöbet sürüyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda bugün yapılan nöbete CHP Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin ile Zeliha Aksaz Şahbaz katıldı.
Demokrasi darbesiyle karşı karşıya olduklarını belirten Şahbaz, şunları söyledi:
“Ülkemizi yöneten faşizmle karşı karşıyayız. Esenyurt’ta Ahmet Özer Başkanımızı iftiralarla, gizli tanıklarla görevden alarak hapse atan, tutuklayan ve yerine kayyım atayan bu ceberrut iktidar hepimizin hayatının üzerine oturmaya; bizleri adeta yoksulluğa, ölüme ve yok olmaya terk etmektedir. Bugün burada yaşanan dün Hakkari’de, Van’da, Diyarbakır’da yaşandı.
Halkların özgür iradesiyle seçtiği yöneticilerinin yerine bir Kanun Hükmünde Kararname’ye dayanarak bugün kayyım atıyorlar. kayyımla bizlerin özgür iradesini, halkın özgür iradesini ve seçimini yok sayıyorlar. Adeta şehirlerimizin, ülkemizin üzerine oturuyorlar, çöküyorlar. Kent suçları işliyorlar. İnsanlık suçları işliyorlar. Biz CHP olarak bu ülkenin tüm halkıyla, etnik ya da mezhepsel hiçbir ayrım yapmadan bu ülkenin vatandaşlarıyla eşit vatandaşlık ilkesiyle gönül gönüleyiz ve birlikteyiz”
“Devlet Bahçeli’nin söylediklerini biri söylese başına gelmedik kalmaz”
Ensar Aytekin de Ahmet Özer’in 19 gündür cezaevinde “derdest” olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bir zamanlar birlikte yürüdükleri, yönettikleri, yargıyı teslim ettikleri, devleti teslim ettikleri Fethullahçı Terör Örgütü’nden kalma yöntemlerle bir gece sabaha karşı belediye başkanımızın evine girilmiştir. Yatak odası didik didik edilmiştir. Yetmemiştir, bir kamu binası olan belediye binasının çilingirle kapıları kırılarak girilmiş, aramalar yapılmıştır. Üstelik avukatsız… Biz o günleri biliyoruz. O günlerde neler yaşandığını da biliyoruz. 19 gün geçti, ortaya koydukları iddiaların hepsi boş çıktı. Bunun bir kumpas, düzmece, yalan olduğu ortaya çıktı. Maskeleri düştü. Milletin iradesini yargı yoluyla gasbetmeye çalışıyorlar.
Çıkın, şunu açık açık söyleyin; ‘Artık bu millet bize oy vermiyor, vermeyecek. Bu millet bize ilçeleri, şehirleri, kentleri teslim etmiyor, etmeyecek’ deyin. Yalan söyleyerek, iftira atarak, kumpas kurarak, elindeki devlet gücünü, olanaklarını kullanarak milletin vermediğini, milletten alamadıklarını bu yollarla almaya çalışıyor. 6 ay önce her iki seçmenden birinin oyunu alan belediye başkanımız bugün inanıyorum, her iki seçmenin ikisinin de gönlünde taht kurmuştur. Bu haksızlığa, bu adaletsizliğe halkımız karşı çıkmıştır. Türkiye’de ilginç şeyler oluyor. Bugün Devlet Bahçeli’nin söylediklerini herhangi bir yurttaşımız söylese ‘Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefetten, TCK’ya muhalefetten’ başına gelmedik kalmaz, öyle değil mi? Bugün İçişleri Bakanı, Devlet Bahçeli’nin söyledikleriyle ilgili ne düşünüyor acaba? Bugün Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ‘seyyar giyotin’ dediği o savcı, Devlet Bahçeli’nin söylediklerine ne diyor acaba?”
“Hizmetler artıyor, partimiz büyüyordu”
Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer de nöbete katıldı. Silivri’deki cezaevinde tutulan Ahmet Özer’i ziyaret ettiğini ve selamlarını getirdiğini söyleyen Seraf Özer, şöyle konuştu:
“Babama, bize yapılan bu zulüm karşısında elbette çok üzgünüz ama başımız asla öne eğilmeyecek, dimdik ayaktayız, dimdik buradayız, dimdik kalmaya da devam edeceğiz. Bu mücadele, Türkiye mücadelesidir. Bugün Ahmet Özer’e sahip çıkmak için ne Kürt olmaya ne Türk olmaya ne Alevi olmaya ne Sünni olmaya ihtiyaç yok. Tek bir şeye ihtiyaç var, insan olmak… Hizmetler artıyordu. Partimiz günden güne büyüyordu. Ahmet Başkan haftanın 7 günü çalışıyordu. Belediyeye kayyım atanacağı Ahmet Başkan’ın aklının ucundan dahi geçmemişti.
Düşünün ki polisler yatak odasında Ahmet Başkan’ı uyandırdığında Ahmet Başkan’ın kurduğu ilk cümle, ‘Çocuklarıma mı bir şey oldu’ dedi. Daha sonra bunun bir operasyon olduğunu anladı ama aklının ucundan TEM şube asla ve kata geçmedi. Birdenbire partimiz bu kadar büyürken, Ahmet Başkan başarılı işlere imza atarken bu tabii ki birilerini rahatsız etti. Birdenbire bir yerde düğmeye basıldı. CHP, terörle ilişkili gösterildi ve Esenyurt’a kayyım atandı. Çünkü Ahmet Özer Kürt’tü ve kent uzlaşısının oylarıyla seçilmişti. Bu kent uzlaşısını, Türkiye ittifakı ve giderek büyüyen iktidar yolculuğunu kesintiye uğratmaları gerekiyordu. Bir taşla kuş katliamı yapmak istediler. Bir kumpası devreye koyacaklardı.
“İftira ve algı yönetimine başvurdular”
Bu operasyonda başarılı olurlarsa başka belediyelere de yürümeyi hedefliyorlardı. Ardından hemen Mardin, Batman kayyım atamaları gelince Genel Başkanımız, Ahmet Türk’le dayanışma içine girince bunu, ‘CHP, terörle irtibatlı’ diye iddia ettikleri, ‘Dayanışmaya bakın. Bunlar terörle mesafe koymuyorlar aralarına’ gibi uyduruk, iftira, algı yönetimine başvurdular. Boş iddiaların yer aldığı bir soruşturma ile Ahmet Başkan’ı gözaltına alıp jet hızıyla tutukladılar. Bu takip ve soruşturmanın 10 yıllık geçmişi olduğu söyleniyor.
“Neden 10 yıl beklediniz”
Bu süre içerisinde Ahmet Başkan, bölüm başkanlığı, dekanlık, rektör yardımcılığı, senato üyeliği gibi birçok üst düzey görev üstlendi. 40 yıldır devletine hizmet eden Ahmet Başkan’ın suçu, belediye başkanı olduktan sonra mı aklınıza geldi? 64 yaşına gelmiş, 40 yıldır ülkesinde çeşitli kademelerde, üstün görevlerde bulunmuş bir bilim insanı nasıl bir terör örgütü üyesi olur? Kimden emir almış? Hangi eylemi gerçekleştirmiş? Hangi eyleme karışmış? Hiç çünkü bunların hepsi uydurma. 40 yılını bilime, hizmete adamış birine bu yaftayı yapıştırmak, bu iftirayı atmak hiç vicdanınızı sızlatmıyor mu? Bu bir zulüm değil mi? Biz sunduğumuz itiraz dilekçemizle tüm iddialarınızı çürüttük.
10 yıl önce Remzi Kartal’la GSM operatörleri üzerinden yapılan sözde tespitle telefon görüşmesi yaptığını iddia ettiniz. O telefon görüşmesinin Kartal’a ait olduğuna dair tek bir delil yok. Dosyada HTS kaydı yok. Varsayalım ki yapıldı. Bu suç ise neden 10 yıl beklediniz? Kaldı ki aynı tarihte şu an AKP’den vekil olan Hüseyin Yayman’ın Remzi Kartal’la yemek yediği fotoğrafları medyada, ona suç olmayan müvekkilimize nasıl suç olur?” (ANKA)
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti’nin “kent uzlaşısı” kapsamında, CHP’nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen “PKK/KCK örgüt üyeliği” soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer’in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin “örgüt mensubu olduğu” iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer’in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer’in KCK’lı Remzi Kartal’la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015’te gerçekleştiği öğrenildi. CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı: Soruşturma 3 ay önce başlatılmış, 10 yıllık inceleme yapılmış Ahmet Özer’in ifadesi ortaya çıktı: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu; Remzi Kartal Van vekiliydi, aynı aşirete mensubuz, ailesini tanırım Özer’in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu Özer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı süresinin ardından gece yarısı “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, “Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur” dedi. Özer, “10 yıldan fazladır CHP’ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu‘nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı’nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek görevimden uzaklaştırılmaya çalışılıyor” diye ifade verdi. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in avukatı: Kumpas çok açık; evini kiraladığı öğrencinin amcasının ‘örgütten davası var’ diye örgütle ilişkili gösteriliyor İmamoğlu: Ahmet Özer aday olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, temiz kâğıdı verdiniz; 6 ayda ne değişti? “Terör örgütüyle bağını” gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymış İstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında “örgüt üyeliği”nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli kişiyle, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi. Özgür Özel: Erdoğan’ın bu işi bildiği ortada, Esenyurt ile başlayan adımın İBB üzerinden devam ettirilebilmesi, kötücül aklın yapmayacağı iş değil! Savcılık ifadesi sürerken “Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atandı” iddiası Özer’in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi’ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl‘ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24′e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Biraz evvel TBMM’de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği’nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra işleme bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır aralarının ne anlama geldiğini biliyoruz” dedi.
Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının ‘davası var’ diye ilişkili gösteriliyor T24’e açıklama yapan Ahmet Özer’in avukatı Şevket Tuci, “Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet’in kardeşi örgütle ilişkili ama Mehmet’in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla ilişkili gösteriliyor” dedi. Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandı Özer’in 30 Ekim’de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabajı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı. Esenyurt kayyımına “özel onaylı terfi”: Bir gecede vali yardımcısı yapıldı, sonra kayyım olarak atandı
|