İsveç, Norveç ve Finlandiya’da “savaşta sağ kalma” kitapçıkları dağıtılıyor

Alex Maxia
Göteborg, İsveç

Pazartesi günü milyonlarca İsveçli, halka bir savaşa ya da beklenmedik başka bir kriz durumuna nasıl hazırlanacakları ve başa çıkacakları konusunda öğütler veren birer kitapçık almaya başlacak.

“Kriz ya da savaş gelirse” adlı kitapçık, altı yıl önce çıkan ilk haline kıyasla İsveç hükümetinin kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle güncellendi. Bundan kasıt, Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn işgali. Kitapçığın boyutları da önceki haline göre iki katı.

Kompu Finlandiya’da da internetten “olaylara ve krizlere hazırlık” başlıklı kendi rehberini yayımladı.

Ve Norveçliler de aşırı hava olayları, savaş ve diğer tehditler karşısında kendi başlarına bir hafta boyunca idare etmelerini öğütleyen birer broşür aldılar.

Finlandiya’nın dijital broşüründeki detaylı askeri çatışma bölümünde, hükümetin ve cumhurbaşkanının bir silahlı saldırı durumunda ne yapacağı açıklanıyor ve Finlandiya makamlarının “kendini savunmaya iyi hazırlanmış olduğu” vurgulanıyor.

İsveç geçen yıl Moskova’nın Ukrayna işgalinin ardından Finlandiya gibi NATO’ya katıldı. Norveç ise NATO’nun kurucu üyelerinden biri.

İsveç ve Norveç’in tersine, Helsinki hükümeti “milyonlar tutması” ve dijital versiyon daha kolay güncellenebileceğinden, her bir hane için birer tane basmamaya karar verdi

Norveç Sivil Savunma Kurumu’nda (DSB) hazırlık kampanyasından sorumlu Tore Kamfjord “2,2 milyon kağıt kopya yolladık. Norveç’teki her bir haneye” dedi.

Evde bulundurulması gereken malzemeler listesinde, konserve fasülye, enerji barları ve makarna gibi uzun ömürlü gıdalar ve nükleer bir kaza durumunda iyodin tabletleri gibi ilaçlar var.

Oslo hükümeti 2018’de ilk versiyonunu evlere yollamıştı, ancak Kamfjord iklim değişikliği ile seller ve toprak kaymaları gibi aşırı hava olaylarının riskleri artırdığını söylüyor.

İsveçliler için sivil savunma kitapçıkları yeni bir unsur değil. “Savaş Gelirse”nin ilk baskısı İkinci Dünya Savaşı’nda basılmış ve Soğuk Savaş döneminde güncellenmiştti.

Ancak bir mesaj, kitapçığın ortasından, yukarılara taşındı. “İsveç başka bir ülkenin saldırısına uğrarsa, asla boyun eğmeyeceğiz. Direnişin sona ermesine yönelik bütün bilgiler yanlıştır.”

Altyapıları ve “total savunma sistemleri” Soğuk Savaş dönemine kadar gitse de, Finlandiya ve İsveç çok da uzun sayılmayacak bir süre öncesine kadar tarafsız ülkelerdi.

İsveç Sivil Savunma Bakanı Carl-Oskar Bohlin, geçen ay küresel durumun değiştiğini ve İsveç hanelerindeki bilginin de bu şekilde değişmesi gerektiğini söylemişti.

Bakan geçtiğimiz aylarda da “İsveç’te savaş yaşanabileceğini” belirtmişti. Ancak bu çıkışı, “total savunmaya” yönelik hamlelerin yavaşlığı karşısındaki bir uyarı olarak görülmüştü.

Rusya ile uzun sınırı ve İkinci Dünya Savaşı’nda Rusya’yla çarpışma deneyimi olan Finlandiya hep yüksek düzeyli bir savunma yapısını korudu. Ancak İsveç ise, savunma altyapısını geriletti ve son yıllarda yeniden inşaya başladı.

İsveç Savunma Üniversitesi’nden savaş araştırmaları profesörü Ilmari Kaikho, “Finlandiya savaşın bir ihtimal olduğunu asla unutmadı, ancak İsveç’te insanların biraz sarsılıp, bunun gerçekten yaşanabileceğini anlamaları gerekiyordu” diyor.

Göteborg’da okuyan aslen Finlandiyalı, 24 yaşındaki Melissa Eve Ajosmaki, Ukrayna’da savaş çıktığında daha kaygılı olduğunu anlatıyor.

“Şu anda daha az kaygılıyım ama aklımda hep bir savaş çıkarsa ne yapmalıyım sorusu var. Özellikle de ailem Finlandiya’da olduğundan.”

Kitapçıklarda, çeşitli senaryolarda ne yapılması gerektiğine dair talimatlar var ve vatandaşlardan bir kriz durumunda, en azından ilk aşamalarda kendi başlarının çaresine bakmaları isteniyor.

Finlilere, kış aylarında sıcaklığın -20 derecelere indiği dönemlerde günlerce nasıl elektriksiz kalabilecekleri anlatılıyor.

Listede ayrıca, iyodin tapletleri, pişirmesi kolay yiyecekler, evcil hayvanlar için yiyecekler ve yedek güç kaynakları bulunuyor.

İsveç’teki listede ise, patates, lahana, havuç, yumurta, konserve soslar ve çorbalar tavsiye ediliyor.

67 yaşındaki İsveçli ekonomi uzmanı Ingemar Gustafsson, kitapçığın daha önceki versiyonlarını hatırlıyor.

“Durumdan öyle çok kaygılı değilim, dolayısıyla sakin kalabiliyorum. Ne yapmamız, nasıl hazırlanmamız gerektiği konularında bilgi almamız iyi ama evimde tüm bu hazırlıkları yapmış da değilim.

En önemli tavsiyelerden biri de 72 saat yetecek su ve ve gıda bulundurulması.

Ancak Ilmari Kaihko bunun herkese uygun bir tavisey olup olmadığını sorguluyor.

“Küçük bir dairede yaşayan büyük aile bunları nereye saklayacak?”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir