Rize depremi neyin habercisi? Uzman isim açıkladı
15 Kasım’da saat 12.02’de Rize’nin Hemşin ilçesinde 4.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin derinliği 12,85 kilometre olarak kaydedildi. DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Hemşin’deki depremin, düşük deprem tehlikesi taşıyan Doğu Karadeniz bölgesinde bile diri fayların varlığını gösterdiğini belirtti.
“RİZE DEPREMİ DİRİ FAYLARIN VARLIĞINI GÖSTERDİ”
Rize depreminin ardından kritik açıklamalar yapan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Hemşin’in yanı sıra çevre ilçe ve illerden de hissedilen depremle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sözbilir, “15 Kasım’da saat 10.46’da meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki Doğanşehir-Malatya depremi, artçı depremlerin komşu fayların tetiklenmesinde rol oynadığını göstermesi bakımından önemli. 4.7 büyüklüğündeki Hemşin (Rize) depremi de deprem tehlikesi göreceli düşük olan Doğu Karadeniz gibi bölgelerde de diri fayların varlığını göstermesi bakımından önemlidir. Doğanşehir- Malatya depremi 6 Şubat depremlerinde kırılan Çardak-Doğanşehir Faylarının kuzey ucunda gerçekleşti. Burası aynı zamanda Malatya Fayı’nın güneydeki segmentini oluşturan Akçadağ Fayı üzerindeki bir deprem. Bu da Malatya Fayı’nın 6 Şubat depremlerinden sonra etkilendiğini ve küçük ölçekli depremler üretmeye başladığını göstermektedir” dedi.
“DOĞU KARADENİZ’DE DEPREM TEHLİKESİ SANILANDAN DAHA YÜKSEK”
Hemşin-Rize depremi Karadeniz Fayı ile Kuzeydoğu Anadolu Fayı arasında sıkışan Doğu Pontid yükselimiyle ilgili bir deprem niteliği taşıdığını belirten Prof. Dr. Sözbilir, “Bu bölgede, Dokuz Eylül Üniversitesi olarak 2014-2018 yılında yaptığımız çalışmalarda Trabzon ile Rize arasında potansiyel diri fay sınıfında değerlendirilebilecek fay hatları haritalamıştık. Bu bölgede gerek deniz kıyısı boyunca gerek deniz içinde ve gerekse de daha güneyde dağlık alanda çok sayıda fay saptamıştık. Bu fayların bir kısmı potansiyel diri fay sınıfında değerlendirilebilir. Bu durumda Doğu Karadeniz bölgesindeki deprem tehlikesinin bilinenden daha yüksek olduğu ve bölgenin yeni veriler ışığında yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.