Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın rahim içi dokunun yani endometriumun rahim dışında yerleşmesi anlamına gelen “endometriozis” hastalığıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Endometriozisin genellikle karnın alt kısmında bulunup yumurtalık ve tüpleri, hatta bağırsak ve mesaneyi de etkileyebildiğini belirten Prof. Dr. Karayalçın “Buradaki dokular aynı rahimin içini döşeyen dokular gibi hormonlara cevap verdiği için karın içerisinde kanama olur ve tutulan bölgeye göre ağrıya neden olur. Etraftaki organlarda yapışıklıklara neden olup, bazı kişilerde yumurtalıklarda ‘endometrioma’ yani halk arasında ‘çikolata kisti’ olarak adlandırdığımız kistlere neden olur” dedi.
Hastalığın gerçek nedeninin hala bilinmediğini aktaran Prof. Dr. Karayalçın en muhtemel nedenin tüplerden kanın geri karına akması, kan damarları veya lenf damarları ile endometrial hücrelerin taşınması olduğunu ifade etti. Başlıca risk faktörlerini “adet döngüsünün 28 günden kısa olması, uzun süreli ve fazla kanamalı adet görme, düşük vücut kitle indeksi, aile hikayesi (anne, teyze, kız kardeş), erken yaşta adet görme, geç menopoz ve doğum yapmamış olmak” olarak sıraladı.
“GÜNDELİK HAYATI SEKTEYE UĞRATACAK BİR AĞRI”
Adet döneminde veya bundan bağımsız olarak karın alt bölgesinde ağrı ile kendini belli ettiğine değinen Prof. Dr. Karayalçın “Normal bir adet ağrısı kişinin okula gitmesini, işe gitmesini veya normal aktiviteler yapmasını engellemez. Buradaki ağrı bunun ötesinde, gündelik hayatı sekteye uğratacak bir ağrıdır. Bunun dışında bel ağrısı, ağrılı cinsel ilişki, idrar yaparken ağrı, bağırsak hareketlerinin ağrılı olması özellikle adet döneminde iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık görülebilir. Eğer adet sırasında bu şikayetleriniz varsa doktora başvurmanız gerekir” diye konuştu.
Prof. Dr. Karayalçın endometriozisin tüpleri tıkayarak spermin yumurtaya ulaşmasına engel olabileceği; yumurta ve sperme zarar verebileceği; çocuk sahibi olmada güçlük oluşturabileceğini konusunda uyarıda bulundu.
“BELİRTİLER VARSA DOKTORA BAŞVURUN”
Belirtiler gözlemlendiğinde ilk olarak doktora başvurup şikayetleri tanımlamak, ağrının yeri, süresi ve eşlik eden sorunların ne olduğunu anlatmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Karayalçın jinekolojik muayenede yumurtalık kisti ve rahim arkasına yapışıklığın tespit edilebileceğini ifade etti. Tanı sürecinde endometrioma veya çikolata kisti olarak bilinen yumurtalık kistlerinin tanısı için ultrason; hastalığın yerleşimi ve boyutu hakkında bilgi vererek cerrahi planlamada yardımcı olması için MR görüntüleme yöntemlerinin kullanılabileceğini söyledi. Laparaskopinin de göbek deliğinden yapılan yapılan küçük bir kesi ile karın organlarının görüntülenmesini, hastalığın yerleşiminin ve genişliğinin tanımlanmasını sağladığını ve dokudan örnek alınarak tanıyı kesinleştirebileceğini sözlerine ekledi.
“TEDAVİDE İLK AŞAMA AĞRININ GİDERİLMESİ”
Endometriozis tedavisinde ilk basamağın ağrının giderilmesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karayalçın genellikle önce tıbbi tedavi önerildiğini, bu etkili olmazsa cerrahi tedavi aşamasına geçilebileceğini dile getirdi.
Adet sırasındaki ağrılara karşı ağrı kesici ilaçların yardımcı olacağını belirten Prof. Dr. Karayalçın “Hormonal tedavide doğum kontrol hapları, cilde yapıştırılan yamalar ve vajinal halka kullanımı ile endometriozisi arttıran hormonlar kontrol altına alınır. GnRH analogları suni menopoz yapar. Bunların yanında düşük doz hormon kullanımı menopoza bağlı ateş basması, vajinal kuruluk ve kemik erimesi riskini azaltır. Rahim içerisine takılan ve düşük doz progesteron salgılayan spiral veya yalnız progesteron içeren doğum kontrol ilaçları da yine endometriozis tedavisinde kullanılır” dedi.
“GEBELİK İÇİN EN İYİ DÖNEM CERRAHIİ SONRASI”
Cerrahi tedavi ile rahim ve yumurtalıkların korunmasının amaçlandığına işaret eden Prof. Dr. Karayalçın “Avantajları nedeniyle laparaskopik cerrahi tercih edilir. Yumurtalıklarda kist varsa onun çıkarılması, yapışıklıkların açılması ile kişinin gebelik şansı artar. Cerrahiden sonraki ilk altı ay gebe kalma şansının en yüksek olduğu dönemdir. Bu dönemde tıbbi tedavi ile yumurtalıklar uyarılarak yumurta gelişimine yardımcı olunur. Bu tedavi ile ile gebelik oluşmazsa tüp bebek tedavisi ile yumurta ve sperm vücut dışında birleştirilerek gelişen embriyo rahim içerisine yerleştirilir” diye konuştu.
Diğer tedavilerle sonuç alınamaması durumunda, çocuk doğurmak istemeyen kişilerde veya ciddi sağlık problemlerine yol açan bir durum varsa endometriozisin kesin tedavisinin rahim ve yumurtalıkların alınması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karayalçın “Tedavide esas amaç kişinin rahatlığını sağlamak ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Bu nedenle adet döneminde ciddi ağrı şikayeti olan kişilerin bu durumu yakınları ve arkadaşları ile paylaşmaları ve çekinmeden doktora başvurmaları gerekir” dedi.