Türkiye İslami Finans Alanında Hedef Belirledi
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkan Yardımcısı Necip Fazıl Kaymak, ” Türkiye’nin katılım finans alanında etkin bir rol oynaması, küresel finansal sisteme katkı sağlaması ve sektördeki güçlü konumunu pekiştirmesi, hepimizin ortak hedefidir.” dedi.
“Türkiye’de, Katılım Finans Sistemi ve IFSB ile İş Birliğinin Güçlendirilmesi” konulu Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, İslami Finansal Hizmetler Kurulu ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği Forumu (CBFO-IFSB-TKBB Forumu), Halkbank Genel Müdürlük Binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Kaymak, forumda, finans sektörünün teknoloji, türev ürünler, borca dayalı büyüme gibi sebeplerle üretim-tedarik zincirinden tamamen bağımsız, başlı başına bir sektör olarak konumlandığını söyledi.
Kaymak, 2008 Küresel Finansal Krizi’nden sonraki dönemde ise borca ve faize dayalı küresel finansal mimarinin krizi doğuran sebepleri ortadan kaldırmaya yönelik çözümler üretemediğine, ürettiği tali yöntemlerle mevcut sorunların daha da büyümesine sebep olduğuna değindi.
Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından yayımlanan “Küresel Borç Monitörü” raporuna göre, küresel borçluluğun 2024’ün ilk yarısında 2,1 trilyon dolar artarak 312 trilyon dolar seviyesine ulaştığını ifade eden Kaymak, şunları kaydetti:
“Bu borçluluğun daha ne kadar sürdürülebileceği ise önemli bir konu olarak önümüzde durmaktadır. Bu sürdürülemez küresel finansal mimari karşısında ‘adalet’, ‘ahlak’, ‘sürdürülebilirlik’, ‘sosyal refah’, ‘risk paylaşımı’ ve ‘varlığa dayalılık’ gibi değerleri ön planda tutan İslami finans, mevcut küresel ekonomik sisteme bir alternatif olma açısından büyük bir potansiyele sahiptir.
2023’te küresel finansal mimari, enflasyon, jeopolitik gerginlikler, küresel borç ve ticari kırılganlıklar gibi birçok sorunla karşı karşıya kaldı. Bu olumsuzluklara rağmen, küresel İslami finansal hizmetler sektörünün toplam varlıkları 2023’te 3,38 trilyon dolara ulaşmıştır. İslami finans, küresel ekonomik dalgalanmalara karşı direncini korumuş olsa da etkili risk yönetimi stratejileri geliştirmelidir. Bu kapsamda, uluslararası ihtiyati standartların uygulanması büyük önem taşımaktadır. İslami finans kuruluşlarının düzenlenmesi ve denetlenmesinde standartların benimsenmesi, potansiyel zaafları azaltırken, küresel şoklara karşı dayanıklılığı da güçlendirecektir.”
“Düzenleyici ve denetleyici çerçevelerin güçlendirilmesi İslami finansın büyümesi için kritik önemde”
Kaymak, düzenleyici ve denetleyici çerçevelerin güçlendirilmesinin İslami finansın büyümesi ve istikrarı için kritik öneme sahip olduğunu aktararak, uluslararası tanınırlığa sahip İslami Finansal Hizmetler Kurulu gibi kuruluşlar tarafından yayımlanan standartların sektörün güvenilirliği ve paydaşların güveni açısından önemli olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi olarak 3 Ekim 2022’de kamuoyu ile paylaştıkları Katılım Finans Strateji Belgesi’nin (KFSB), İstanbul Finans Merkezi projesinin iki temel ayağından biri olan katılım finansın geliştirilmesi, ruhuna uygun şekilde faaliyet göstermesi ve hak ettiği yere ulaşması amacıyla hazırlandığını anımsatan Kaymak, Strateji Belgesi ile 2022-2025 döneminde, katılım finansa yönelik bütüncül bir dönüşüm hedeflendiğini ve bu minvalde çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi.
Kaymak, Türkiye’nin de dahil olduğu bu küresel çabalar doğrultusunda düzenlenen CBFO-IFSB-TKBB Forumu’nun İslami finans alanında bilgi ve tecrübe paylaşımını teşvik ederek Türkiye ile IFSB arasındaki stratejik bağları güçlendirmeyi amaçladığını ifade etti.
Forumda, İslami finans sektörünün karşı karşıya olduğu küresel zorluklar, düzenleyici yapıların rolü ve uluslararası işbirliği fırsatlarının ele alınacağını belirten Kaymak, “Türkiye’nin katılım finans alanında etkin bir rol oynaması, küresel finansal sisteme katkı sağlaması ve sektördeki güçlü konumunu pekiştirmesi, hepimizin ortak hedefidir.” şeklinde konuştu.
“İslami finans 4 trilyon doların üzerinde bir aktif büyüklüğü yakaladı”
İslami Finansal Hizmetler Kurulu Genel Sekreteri Dr. Ghiath Shabsigh da Türkiye’nin katılım bankacılığına çok büyük destekler verdiğini, İslami finansın global olarak çok hızlı şekilde yayıldığını söyledi.
Shabsigh, 25-30 yıl önce başlayan İslami finansın 4 trilyon doların üzerinde aktif büyüklüğü yakaladığını ve 100’den fazla ülkede icra edildiğini vurguladı.
İslami finansın Müslümanların çoğunlukta olmadığı ülkelerde de büyüdüğünü ifade eden Shabsigh, “Türkiye’de biz inanılmaz bir ilerleme gözlemledik. Katılım bankaları şu anda 75 milyar dolara yakın bir aktif büyüklüğüne ulaştılar. Bu hakikaten övgüye değer bir ilerleme.” dedi.
Shabsigh, Global olarak İslami finansın gittikçe daha da güçlendiğine işaret ederek, “Gittikçe daha fazla ülke İslami finansı kendi ulusal gündemlerine taşımaya başladı. Daha fazla yatırım çekebiliyorsunuz, daha fazla fayda sağlayabiliyorsunuz. İnsanlara daha fazla seçenek sunuyorsunuz. Bunun Müslüman olmakla olmamakla bir ilgisi yok zaten. Sektöründe çok hızlı büyümesinin sebeplerinden bir tanesi bu.” değerlendirmesini yaptı.
TKBB Genel Sekreter Yardımcısı Fatma Çınar da katılım bankacılığı sektörünün bağlarını daha da güçlendirdiklerini belirterek, hem istikrar hem direnç hem de sürdürülebilir finansal sistemlerini daha da ileriye taşıyacaklarını kaydetti.