İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı Hamas’a karşı başlattığı savaşta binlerce masum Gazzeli hayatını kaybetti. Bu durum dünya kamuoyunda tepki çekerken ülkelerin hükümetleri ise tam tersi bir tutum takınarak İsrail’in saldırılarını destekliyor. Bazı ödül törenlerinde, Gazze’nin yanında olan sanatçıların ödülleri de ellerinden alındı. Aynı yıl ayrıca Filistinli yazar Adania Shibli’nin Frankfurt Kitap Fuarı’ndaki ödül töreni iptal edildi.
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, yapılan anketlere göre Alman halkının hükümetin İsrail politikalarına eleştirel tutumunu kaleme aldı. Söz konusu yazıda, halkın geniş kesimleri İsrail’in Gazze’deki saldırılarını eleştirirken, hükümet ve medya genellikle savaş yanlısı bir tutum sergilemekle eleştirilmekte. Anket sonuçları, Alman halkının önemli bir kısmının İsrail’in askeri desteklenmesine karşı olduğunu, buna karşın hükümetin İsrail’i askeri, ekonomik ve diplomatik olarak desteklemeye devam ettiğini göstermekte. İlgili yazı şu şekilde;
“İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımı en fazla destekleyen ülkelerin başında Almanya geliyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve diğer önemli devlet görevlileri her fırsatta İsrail’e verdikleri desteği sürdüreceklerini açıklarken Almanya, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ardından İsrail’e en fazla silah veren ikinci ülke konumunda kalmaya devam ediyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına İsrail lehine müdahil olacağını açıklayan Almanya, iki hafta önce de Federal Meclisin aldığı bir kararla İsrail devletinin yaptığı katliamların eleştirilmesinin bile antisemitizm kapsamında değerlendirilip yasaklanmasının yolunu açtı. Alman medyasının da genel olarak devlet yetkililerine benzer şekilde hareket ederek İsrail’e destek verdiği ve İsrail ordusunun Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’da sivillere karşı gerçekleştirdiği katliamları görmezden gelen, İsrail’i doğrudan suçlamaktan kaçınan bir politika izlediği görülüyor.
Almanya’da yapılan kamuoyu yoklamaları, İsrail’in saldırgan politikaları ve katliamlarının desteklenmesi konusunda halkın hükümetle aynı düşünmediğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. Körber Vakfı tarafından geçen hafta yayınlanan “The Berlin Pulse 2024-2025” başlıklı ankette Alman dış politikasının halk tarafından nasıl algılandığına dair sorular soruldu. “Almanya’nın İsrail ile Hamas arasındaki savaşta nasıl bir tutum takınması gerektiği” sorusuna cevap verenlerin yalnızca yüzde 19’u İsrail’in Hamas’a karşı savaşta askeri olarak desteklenmesi gerektiğini savunurken yüzde 70’i İsrail’e askeri destek verilmesine karşı çıktı. Alman halkı bu kadar açık bir şekilde İsrail’e yönelik askeri desteğe karşı çıkmasına rağmen bu ülkedeki aşırı sol partiler haricindeki siyasi partilerin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine silah desteğine devam edeceklerini açıklamaları ve katliamları “İsrail’in kendisini savunma hakkı” gerekçesiyle meşrulaştırmaya çalışmaları kendi halklarından ne kadar kopuk olduklarını gösteriyor.
Bu arada söz konusu ankette sorulan sorunun “Hamas’a karşı savaşta İsrail’in askeri olarak desteklenmesi” şeklinde formüle edildiğini, buna rağmen karşı çıkanların oranının oldukça yüksek olduğunu, gerçekte İsrail’in Hamas’a karşı değil Filistin halkına karşı savaştığını da ifade etmek gerekir. Soru bu gerçeği yansıtacak şekilde daha objektif şekilde sorulsaydı büyük ihtimalle Almanya’nın İsrail’e askeri desteğine karşı çıkanların oranı çok daha yüksek olurdu.
Geçen ay bir başka araştırma kuruluşu Forsa tarafından Stern dergisi için yapılan başka bir ankette de Alman halkının çoğunluğunun İsrail’e silah teslimatına karşı olduğu ortaya çıktı. 17-18 Ekim tarihlerinde telefon üzerinden yapılan ankete katılanların yüzde 60’ı İsrail’e silah satışına karşı çıkarken yüzde 31’i bunu doğru bulduğunu belirtti. Bu görüşlerin partilere göre dağılımına bakıldığında ise İsrail’e silah satışına karşı olanların oranının en düşük olduğu partinin Yeşiller olduğu görüldü. Ankete katılan Yeşiller Partisine mensup seçmenlerin yüzde 50’si İsrail’e silah satışının yanlış olduğunu savunurken yüzde 39’u bunun doğru olduğu yönünde görüş ifade etti. İnsan haklarının korunması konusunda öne çıktığını iddia eden bu parti taraftarlarının diğer parti taraftarlarından daha çok İsrail katliamlarına destek verme eğiliminde olmasını açıklamak zor olsa da parti yönetiminin aşırı ABD yanlısı politikaları belki bu konuda bir fikir verebilir.
Buna karşılık söz konusu Forsa anketinde aşırı sol ve aşırı sağ parti seçmenlerinin İsrail’e silah sevkiyatına en fazla karşı çıkan seçmen grupları olduğu görülüyor. Ankette, aşırı sol Bündnis Sahra Wagenknecht (BSW) seçmeninin yüzde 85’i, aşırı sağcı Alternative für Deutschland (AfD) seçmeninin ise yüzde 75’i İsrail’e silah teslimatına karşı çıkıyor. BSW seçmeninin görüşünün parti liderlerinin İsrail saldırganlığını eleştiren tavrıyla uyumlu olduğu gözlenirken liderleri yoğun şekilde İsrail’i destekleyen AfD seçmeninin bu konuda parti yönetiminden farklı düşündüğü görülüyor. AfD liderleri, 7 Ekim sürecinde Almanya’nın İsrail’i savunmak için devreye girmesini savunmuş, İsrail’in katliamlarını görmezden gelerek bu ülkeye silah desteğinin sürmesini istemiş ve İsrail’in ulusal ideolojisi olarak gördüğü siyonizmin eleştirilmesini antisemitizm ile eşdeğer kabul etmişlerdi. AfD liderlerinin bu konularda kendi seçmeninden kopuk oldukları ve İslam düşmanlığının siyonizm destekçiliğine tahvil edilmesi konusunda yeterince başarılı olamadıkları anlaşılıyor.
Ekim ayında yapılan gençlere yönelik bir başka ankete (Shell-Jugendstudie) katılan Alman gençlerinin yüzde 52’si İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında zarar gören Filistinlilerin acılarının Almanya tarafından daha fazla dikkate alınması ve ona göre politikalar geliştirilmesi yönünde görüş belirtti. Katılımcılardan yüzde 11’i bu konuda olumsuz görüş ifade etti. Aynı araştırmada, Almanya’nın İsrail’e karşı özel sorumluluğu olup olmadığı sorusuna cevap veren gençlerin yüzde 32’si olumlu görüş belirtirken yüzde 32’si de böyle bir sorumluluğu reddetti. Bu soruya cevap verenlerin eğitim durumlarına bakıldığında ise eğitim seviyesi arttıkça Almanya’nın İsrail’e karşı özel sorumluluğu olduğunu düşünenlerin oranının arttığı görüldü.
Ağustos 2024’te ARD-DeutschlandTrend tarafından yapılan başka bir ankette de katılımcılara Almanya’nın İsrail’e askeri desteğini doğru bulup bulmadıkları sorusu yöneltildiğinde Alman halkının büyük çoğunluğunun söz konusu desteğe karşı olduğu sonucu çıktı. [4] Ankete katılanların yüzde 68’i İsrail’e yönelik Alman askeri desteğini yanlış bulduğunu ifade ederken yalnızca yüzde 19’u bunu doğru bulduğunu belirtti. Bu ankette de Almanya’nın İsrail’e askeri desteğini en fazla reddeden seçmen gruplarının, yüzde 80 oranla BSW ve yüzde 77’le AfD seçmenleri olduğu sonucu çıktı. İsrail’e askeri desteği yüzde 62 oranla reddeden Yeşiller ise bu defa yüzde 56 ile red veren FDP’nin ardından İsrail’in askeri olarak desteklenmesini diğer partilere göre daha fazla savunan ikinci seçmen grubuna sahip parti oldu. Aynı ankette “Filistinli sivil nüfusun etkilenmesi durumunda da İsrail’in Hamas’a karşı askeri harekatının haklı olup olmadığı” sorusuna yüzde 68 haklı olmadığı cevabını verirken yüzde 18 ise bu durumda da İsrail saldırılarının haklı olduğunu savundu.
Almanya’da İsrail’in sivilleri öldürmesini haklı gören yüzde 18’lik bir kitlenin olduğu gerçeği çok rahatsız edici olsa da halkın büyük çoğunluğunun İsrail saldırılarına karşı olması bu ülkedeki medya ve siyasetçilerin İsrail yanlısı yayın ve söylemlerine rağmen halkın doğru tarafta durduğunu gösteriyor. Alman medyasının aşırı İsrail yanlısı tavrına yönelik anketler de söz konusudur. Temmuz 2024’te Infratest Dimap tarafından NDR için yapılan ankette Alman medyasının Gazze’ye dair haberlerine güvenip güvenmedikleri sorulduğunda katılımcıların yüzde 33’ü az güvendiklerini, yüzde 15’i ise hiç güvenmediklerini ifade etti. Yüzde 48’e varan güven sorununun temelinde ise “haberlerin İsrail yanlısı” yayınlandığı düşüncesinin hakim olduğu anlaşılıyor. Ankete katılanların yüzde 31’i Alman medyasındaki haberlerin “aşırı İsrail yanlısı”, yüzde 5’i ise “aşırı Filistin yanlısı” olduğunu belirtiyor. Katılımcıların partilere göre dağılımına bakıldığında da yine yüzde 76 ile BSW ve yüzde 74 ile AfD seçmenlerinin Alman medyasının Gazze’ye dair haberlerine en güvenmeyen kesimler olduğu, buna karşılık yüzde 20 ile Yeşiller seçmeninde bu güvensizliğin en düşük oranda olduğu görülüyor.
Almanya’da 2024 yılı içerisinde yapılan diğer anketlerde de halkın hükümetin politikalarının aksine, ülkelerinin İsrail’i askeri olarak desteklemesine ve İsrail’in sivilleri hedef alan saldırılarına karşı olduğu görülüyor. Mart ayında yapılan ZDF-Politbarometer anketinde katılımcıların yüzde 69’u “sivil kayıplara rağmen İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını destekliyor musunuz?” sorusuna “hayır” cevabını verirken yüzde 18’i “evet” cevabı verdi. Nisan ayında Forsa Enstitüsü tarafından Stern dergisi ve RTL için yapılan bir ankete katılanların yüzde 57’si Alman hükümetinin İsrail’i daha güçlü bir şekilde eleştirmesi gerektiğini ifade etti. Mayıs sonunda yine Stern dergisi ve RTL için Forsa tarafından yapılan bir ankette katılımcıların yüzde 61’i “İsrail’in Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı gerçekleştirdiği askeri faaliyetlere karşı olduğunu” belirtti.
Alman halkı bu kadar açık bir şekilde Gazze’de sivilleri katleden İsrail’in askeri olarak desteklenmesine karşı çıkmasına ve İsrail’in daha fazla eleştirilmesini talep etmesine rağmen Alman hükümetinin İsrail’i gerek askeri ve ekonomik gerekse diplomatik ve UAD nezdinde hukuksal olarak desteklemekte ısrar etmesi siyonizmin bu ülkeyi ne düzeyde kuşattığının açık göstergesi olarak okunmalıdır”