Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Datça Yat Limanı projesinin ‘ÇED olumlu kararı uygun değil’ şeklindeki bilirkişi raporuna itiraz ederek, davanın reddedilmesini talep etti.
Birgün’de yer alan habere göre; Yat limanı projesini yapacak olan Datça Marina A. Ş’nin de itiraz ederek, yeni bilirkişiler önerdiği ifade edildi. Projeye karşı açılan dava Muğla 4. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Davada düzenlenen bilirkişi raporunda, yat limanı projesi için verilen çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının uygun olmadığı ifade edildi.
Bakanlık tarafından verilen itiraz dilekçesinde, “Nihai ÇED Raporunda projenin tüm çevresel etkilerinin değerlendirildiği ve gerekli her türlü tedbirin alındığı dikkate alındığında dava konusu projenin hukuka uygun olduğu aşikârdır. Alınması gereken tüm önlemler tespit edilmiş ve proje sahibince de taahhüt edilmiş bulunduğundan, ÇED sürecinin amacı olan çevresel sakıncaların tespit edilerek önüne geçilmesi hedefine uygun olarak işlem tesis edilmiştir” denildi.
ÇED olumlu kararının verilmesinin daha sonra bir denetim olmayacağı anlamına gelmediği iddia edilen dilekçede, şunlar dile getirildi: “Gerçekleştirilecek izleme ve denetim faaliyeti ile ilgili mevzuata veya ÇED Raporu’nda taahhüt edilen hususlara uyulmadığının tespit edilmesi durumunda öncelikle bir defaya mahsus Valilikçe süre verilmesi söz konusu olabilecektir. Bu süre sonunda da taahhüt edilen hususlara uyulmaması halinde yatırım durdurulabilecek ve yükümlülükler yerine getirilmedikçe de durdurma kararı kaldırılamayacaktır.”
‘BU YAT LİMANI DATÇA’YA ZARAR VERECEK’
MUÇEP Datça Meclisi’nden Aydın Bodur, çevreyi korumakla görevli olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı temsilcilerinin, çevrenin korunması için verilen bilirkişi raporlarını beğenmeyerek itiraz etmelerinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Bodur, şunları dile getirdi: “Bu yat limanı Datça’ya çok büyük zarar verecek. Burası özel çevre koruma bölgesi. Liman yapıldığında Datça tamamen bozulacak. Bilirkişi raporunda 11’e karşı 2 kişilik olumlu görüş var. Bu 2 olumlu görüş ise şartlı bir görüş. Dolayısıyla bilirkişilerin tamamının kafasında soru işaretleri var projeyle ilgili. Böyle bir bilirkişi raporunda davayı kazanabilmeleri mümkün değil. Doğal olarak reddediyorlar ve yeniden bilirkişi istiyorlar. Yeni bilirkişi heyeti oluşturulduktan sonra tekrar keşif yapılarak mahkemeye yeni bir rapor sunulmak isteniyor. Davalı taraf istediği şekilde rapor çıkana kadar elindeki güç ve imkânlarla baskısını oluşturacağa benziyor” dedi.
(EKONOMİ SERVİSİ)
