İSTANBUL – Kamuoyunda yenidoğan çetesi olarak bilinen, bebeklerin ölümüne neden olmak ve SGK’yi zarara uğratmak suçlamasıyla Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 22’si tutuklu 47 sanık, 3’üncü günde hakim karşısında olacak.
SAVUNMALARA DEVAM EDİLİYOR
Davanın 3. celsesi sanık ve müdafi yoklamasıyla başladı. Ardından sanıkların savunmalarına geçildi. Sanık, Cansu Akyıldırım sanık kürsüsüne getirildi. Hakim, Akyıldırım’a iddianamedeki suçlamaları sordu.
Akyıldırım savunmasına başladı:
“Esencan, Medicalpark Hastaneleri’nde görev aldım. 2019-2020 arasında İstanbul Reyap Hastanesi’nde çalıştım. 2022-2023 arasında Birinci Hastanesi’nde çalıştım. Öncelikle üzerime atılı olan suçlamayı kabul etmiyorum. Herhangi bir maddi çıkarım olmadı. Ailemden aldığım maddi destek de vardır. Dolandırıcılığı kabul etmiyorum. Örgüt ve çeteye üye olma suçuyla ilgili de bir örgüt olduğunu düşünmüyorum, suçlamayı da reddediyorum. Medisense adı altında bir danışmanlık şirketi var. Hastaneler bu şirketten danışmanlık hizmeti alıyordu.”
‘PARAYI HEMŞİRELERE MOTİVASYON OLARAK DAĞITIRDIM’
Hakim: Danışmanlık nedir, bu şirket ne yapıyordu?
Sanık: Doktor Mehmet Gürül’le çalıştık. Herhangi bir sıkıntıda İlker Gönen ile görüşüyorduk.
Hakim: Sadece danışmanlık mı yoksa tıbbi müdahale oluyor muydu?
Sanık: İlker Bey, Mehmet Bey hangisi varsa o yapıyordu.
Hakim: Sözleşmeyi kim yapıyordu?
Sanık: Büyük ihtimalle hastane yöneticileri ile şirket arasında imzalanmıştır.
Hakim: Hesap hareketleri var, ne diyorsun?
Sanık: Kolluk fezlekesinde de anlattım. 2022-2023 yılları arası olabilir. Ben Birinci Hastanesi’nde çalışıyordum. Şirketten Fırat Bey bana aylık para atardı. Hemşirelere motivasyon olarak dağıtırdım.
‘BEBEK GELDİĞİNDE MOSMORDU’
Hakim: İlker bey göbeği açamamış, açamadığı için mahvetmiş şeklinde konuşma var ne diyorsun?
Sanık: Böyle bir konuşma hatırlamıyorum. Kadan bebek, bize geldi. Geldiğinde mosmordu, yenidoğana aldım. Oksijen verdim. İlker Bey’i aradım. Bebeğin durumunu anlattım. En fazla 5 dakika içerisinde Dursun Bey geldi. Makineye bağladı. Çocuğa akciğer filmi istendi. Yoğun bakım şartlarında çekildi. Cihazı servise çektiğimizde cihaz yerleştirmemiz gerekiyordu. Bebeği kaldırdığımda şişlik hissettim. İlker Bey de telefonda dinliyordu. O sırada bebeğin kalbi durdu, müdahale başladı. Maalesef geri dönmedi. Benim film görme ve yorumlama yetkim yoktu. Bebeğe müdahale 45 dakika sürmüş olabilir. İlker beye akciğer filmini ilettim. Ben gönüllü olarak oradaydım. TRG’ye 2 haftalık yardıma gitmiştim.
Hakim: Kim söyledi?
Sanık: Fırat Bey söylemişti. Sonra çalışmamı teklif ettiler. Kabul etmedim. 24 Temmuz’da da hemşire müdürü olarak başladım. Bu olay olduğunda ben Birinci Hastanesi’ndeydim.
Hakim: Fırat ile İlker arasında konuşma var. ‘Hasta zor durumda’ deniyor. Basamakla ilgili olabilir mi?
Sanık: Çalıştığım sürede, basamak belirleme, yazma yetkim bilgim ve donanımın yok. Bana söylenen basamakları formata geçen insanım. Epikriz yazma yetkim de yok.
Hakim: Epikriz yazıyor muydun?
Sanık: Bana yazılı olarak geliyordu. Çalıştığım doktorlar ya da Fırat Beyler yazıyordu. İkinci göz kontrolünden sonra sisteme girişlerini yapıyordum.
Hakim: Konuşmanın devamında ‘Cansu yazar dedi. Bütün epikrizleri değiştirelim dedim’ deniyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen ‘tamam’ demiş.
Sanık: Böyle bir konuşmadan haberim yok. Ben yazan değil, yazılanı sisteme atan kişiyim.
Hakim: O zaman niye konuşmalarda adın geçiyor, orada çalışmadığın sürede böyle yetkin var mı?
Sanık: Sadece epikriz için yapar mısın diye rica etmiş olabilirler.
Hakim: Fehmi Alperen ile Fırat Sarı bir restorantta buluşmuşsunuz.
Sanık: Evet, oturmuşluğumuz oldu, doğrudur.
‘HASAN BASRİ İLE DOĞUKAN’IN İLAÇLARI SATTIĞINI ÖĞRENDİM’
Hakim tapeden okuyor: ‘Buzdolabını açtı. Raporu sana attım. Allahtan raporda bir şey bulamamış. 15 gün yatmış uzun mu?’
Sanık: Denetim raporlarını Fırat Bey’e iletiyordum. Danışmanlık hizmeti aldığımız için atıyordum. Yenidoğan yoğun bakıma lazım olacak ilaçları alabileceğimiz eczane yoktu. Gece kapalı oluyordu. O dönemde de sabah çok erken denetime geldiler. O yüzden böyle bir cevap verdim.
Hakim: Dış nöbetçilerinin denetimde görünmesini istemediniz yani.
Sanık: Sigortasız oldukları için alanda olmalarını istemedim.
Hakim: Curosurf ilacıyla ilgili ne diyeceksin?
Sanık: Hasan Basri beni alacağını ama öncesinde bir şey konuşacağını söyledi. Hasan Basri ile Doğukan’ın ilaçları sattığını öğrendim. 20 kutu satıp para aldıklarını söylediler.
Hakim: Başka curosurf satan kişi var mı?
Sanık: Hasan Basri’nin deyimiyle Hakan Doğukan Taşçı’yla beraber sattıklarını söyledi ama gözümle görmedim.
‘BEBEKLERİN ENTÜBE OLDUĞU BİLGİSİ YAZMIYORDU’
Hakim: Mehmet Gürül’le görüşmende ‘Entübeyi eklememiz lazım’ demiş. Sen de ‘valla bilmiyorum hocam’ demişsin. Epikrizde yazılan kan gazıyla kayda geçen kan gazı aynı değilmiş.
Sanık: Denetimle ilgili. Akciğer raporları hasta raporlarında var. Rutin olarak taburcu dosyalarına koymuyorduk. Bebeklerin entübe olduğu bilgisi yazmıyordu. Radyoloji doktorunun şablonunda yer almıyordu. Konuşma da buna yönelik. Dosyalar faturalandırıldığı için tekrardan herhangi bir şey değiştirilemeyecek. Kan gazlarına baktığımda basılı olan kan gazıyla basılanın aynı olmadığını Mehmet Gürül’e ilettim.
ÖNCEKİ DURUŞMALARDA NE OLDU?
Önceki 2 günde yargılamada toplam 6 sanığın savunması alınıp, çapraz sorgusu yapıldı. Duruşmanın 2’nci gününde en son ambulans şoförü Fehmi Alperen savunmasını yapmış, bebek ölümüyle ilgili iddiaları reddederek, herhangi bir örgüte de üye olmadığını ileri sürmüştü.
Sanık kürsüsüne çıkarılan çete üyelerinin, çetedeki faaliyeti iddianameye göre hasta sevki, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını oluşturuyordu. Sanıklar bebek ölümüyle ilgili iddiaları reddedip hakimin okuduğu tape kayıtlarındaki konuşmalarla ilgili sorumlunun Dr. Fırat Sarı olduğuna işaret etti.
YENİDOĞAN ÇETESİNE KAÇ YIL CEZA TALEP EDİLİYOR?
Yenidoğan hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır göstererek, kendi istedikleri hastanelere sevk eden çete, iddianameye göre toplamda 10 bebeğin ölümüne neden oldu. Yine iddianameye göre çete, bu yöntemle SGK’den yüksek ücret tahsil etti, hasta yakınlarından da fazla para aldı. Bu çerçevede suça bulaşan sağlık çalışanları ve çalıştığı 9 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi.
Ruhsatları iptal edilen hastaneler şöyle: Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar ve Özel Silivri Kolan Hospital.
Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Gıyasattin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.