TBMM Genel Kurulu’nda, AK Parti ve CHP arasında “kayyum” tartışması yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül’ün, “Bu kanun KHK olarak çıktı, sonra kanunlaştı. CHP olarak neden AYM’ye bu kanun maddesinin iptali için gitmemiştir? Bunu CHP açıklasın” sözlerine üzerine “‘Olağan dönemin koşullarına uygun bir kanun yapalım’ deyin de 45. maddenin ikinci fıkrasını ortadan kaldırın. Kaçak güreşmekten vazgeçin. Bir kere işin esasına girin” diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu’nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren “Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin birinci bölümü kabul edildi.
Görüşmeler sırasında söz alan CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, “Plan bütçe görüşmelerinden geliyorum. Yeni Bakan ‘bu memleketteki uyuşturucu baronlarını nasıl çökerttiğini” anlatıyor. Sanki bu uyuşturucu baronlarını bu memlekete uyuşturucu baronları getirdi. Bu memlekette uyuşturucu baronlarını AKP hükümeti ve eski Bakan getirdi. Bu kanun teklifinde halkın gerçek beklentilerini karşılayan ve gerçek sorunlarını çözecek hiçbir madde yok” dedi.
Belediyelere atanan kayyumları da dile getiren Tahtasız, “Halkın iradesine saygı duysaydınız düzmece delillerle bu belediyelere kayyum atamazdınız. İktidarın verdiği güçle öyle bir zenginlendiniz ki şatafata öyle bir alıştınız ki halktan öyle bir koptunuz ki gözünüz hiçbir şeyi görmüyor. Siz seçildiğiniz yerlerde, seçilmişleri koltuğundan etmeye dahi alıştınız” diye konuştu.
“CHP OLARAK NEDEN AYM’YE BU KANUN MADDESİNİN İPTALİ İÇİN GİTMEDİ”
AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, Tahtasız’ın sözleri üzerine şunları söyledi:
“Bizim tüm bakanlarımız, hükümetlerimizin, milletimizin hizmetinde çalışmışlardır. ‘Eski-yeni bakan, önceki dönem-şimdiki dönem, devr-i sabık’ böyle bir dili kabul etmiyoruz.
Kayyumla ilgili düzenlemeden bahsedildi. Çıkartılan kanunun ‘hukuka ve demokrasiye’ aykırı olduğunu ifade ediyor. Bu kanun KHK olarak çıktı, sonra kanunlaştı. CHP olarak neden AYM’ye bu kanun maddesinin iptali için gitmemiştir? Bunu CHP açıklasın. Mademki bugün kayyuma da neden olan ister DEM’li ister CHP’li belediyelere uygulanan kanun maddesi olsun… Anayasaya’ya aykırılık konusu değerlendirilebilir, tartışılabilir. Madem bunu Anayasa’ya aykırı buluyordunuz, bunu anayasada yetkiniz olan … Anayasaya göre CHP’nin AYM’ye gitme hakkı ve yetkisi var. Neden bugün ‘Kanun yanlıştır, AK Parti böyle kanun çıkardı, Cufmhur İttifakı bunu yaptı, hukuksuzluğa yol açtınız’ diyorsunuz da bu hukuksuzluğa yol açtığını ifade ettiğiniz, kayyuma gerekçe olan kanun maddesini neden AYM’ye iptali için götürmediniz?”
“SÜLEYMAN SOYLU VE ALİ YERLİKAYA’NIN UYGULAMALARININ FARKLI OLDUĞUNU DÜNYADA BİLMEYEN KALMADI”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise Gül’e, “Bakanlarınız devr-i sabık mıdır değil midir bilmeyiz. Bakanlarınız arasında uygulama farkları olduğu çok açık. Süleyman Soylu ve Ali Yerlikaya’nın uygulamalarının farklı olduğunu dünyada ve Türkiye’de bilmeyen kalmadı” dedi.
Günaydın, “AYM’ye gitme görevi benim. Ben milletvekilliği görevimin yanından AYM bürosu olarak çalışıyorum. Son dönemde altı tane yasa çıkarttık. Grubumuz altısını da çalışıyor. Bir kere de deyin ki ‘Biz Anayasa’ya aykırı olmayan yasa çıkartalım.’ 2016’de bunun AYM’ye götürülmemesi yanlış olmuştur. Yarın bir kanun teklifi vereceğiz. Bir kere de deyin ki OHAL döneminde konulmuş KHK ile OHAL döneminin koşullarını olağan döneme teşmil etmekten utanç duyuyoruz. Bu nedenle sizin kanun teklifinizi destekliyoruz. Olağan dönemin koşullarına uygun bir kanun yapalım’ deyin de 45. maddenin ikinci fıkrasını ortadan kaldırın. Kaçak güreşmekten vazgeçin. Bir kere işin esasına girin” diye konuştu.
SOYLU: “BİR ÜLKENİN BAKANI NİÇİN UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPSIN”
TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu da, hakkındaki eleştirilere ilişkin şunları söyledi:
“Ben merak ediyorum, bir ülkenin bakanı niçin uyuşturucu ticareti yapsın niçin buna izin versin. Bundan yıllar önce de bakanlar oldu, benden sonra da bakanlar oldu biz bu çatı altında bunu söyleyerek neyi söylemeye çalışıyoruz. Bu ülkede İçişleri Bakanı olduğum gün uyuşturucuya bağlı madde ürünlerinden ölen sayısı 941’di. Bıraktığım gün dünyanın hiçbirinde kimse böyle bir ortalamayı bulamaz 247’ye düştü.
Şu soruyu Meclis’e vermeliyim ben, bu adamlar nasıl geliyor ne oluyor. Sizin bilmeniz için söylüyorum. Ben anamdan İçişleri Bakanı doğmadım ama İnterpol, Europol’un bültenle aramaları polislerin el tabletlerinde sizin GBT diye bildiğiniz bir şeye indirgenmiyor. İçişleri Bakanı ben ne yapıyorsam bugün de aynısını yapıyor.”
