Özel’den AK Parti’ye yanıt: Esenyurt’ta kapıda bekletilen meclis üyelerimizden özür dilenirse ben de dilerim

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile Türkiye Muharip Gaziler Derneği’ni ziyaret etti.

Türkiye Muharip Gaziler Derneği’ni ziyaretinde açıklamalarda bulunan Özel, “CHP olarak her zaman Türkiye Muharip Gaziler Derneği ile ilişki içindeyiz. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılında da bir kez daha 20 Temmuz günü zaten hep birlikteydik orada. Şehitlerimize ve hayatta olmayan gazilerimize Allah’tan rahmet, sizlere de uzun ömürler diliyoruz. Minnetlerimizi, şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

Tek bir şehitlik ve gazilik kanunu olması gerektiğini söyleyen Özel, “Sorunların en temelinde zaten 36 farklı şehitlik ve gazilik statü haklarının düzenlendiği mevzuatın bir kanunda birleştirilmesi gerektiğini düşündük. Burada sizlerin talep ettiği çözüm önerilerini ayrı ayrı ifade etmeyeceğim ama Sayın Yankı Bağcıoğlu’nun liderliğinde arkadaşlarımız çalıştılar ve 18 ayrı kanun teklifi vererek, bu dediklerinizin hepsinin olabilmesi için o çatı kanunu hazırladık. Bu Meclis’tedir. Diğer partilere de çağrımızdır. Bir çatı kanun yaptığımız ve taleplerinizi çözdüğümüzde, artık bizlerin, hiçbir siyasinin gazilerimize, şehit ailelerimizin yanına vardığında bir yakınma, bir talep duymayacakları açık” diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İmralı Cezaevi’ndeki PKK lideri Abdullah Öcalan’la ilgili çağrısına değinen Özgür Özel, şunları söyledi:

BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMASI BİR ANDA GÜNDEMİ DEĞİŞTİRDİ: Sayın Bahçeli’nin bir grup konuşmasında kullandığı bir ifade, Türkiye’de bir anda gündemi değiştirdi. Bu ifade, Abdullah Öcalan’ın gelip Meclis’te bir çağrı yapması noktasındaydı. Ben bu konuşmadan yaklaşık bir saat sonra çıktığım konuşmada şunu söylemiştim, bu iş öyle birilerini buraya getirmek ya da bir yerlerde siyasi pazarlıklar yapmakla olmaz. Biz bir tek şehidimizin daha olmaması için, annelerin gözünün yaşının durması için, gazilerimiz için bundan sonra yapılacak faaliyetlerde elbette destek olmak isteriz. Kim ister şehit gelsin, kim ister gazi olsun? Ancak bu iş için dört tane kriter koyduk.

ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER TBMM’DE DÜŞÜNCELERİNİ SÖYLEMELİ: Bunlardan birincisi, Meclis merkez olsun. İkincisi açıklık, şeffaflık. Üçüncüsü, karşılıklı iyi niyet ve bunun samimiyetle ortaya konması. Dördüncüsü, ulusal bir mutabakat; ‘Tam bir mutabakatın olması gerekir’ dedik. Bu mutabakatın ortaya konmasıyla ilgili Meclis’te yapılacak bu toplantılarda ben bir beşinci kriteri kendim ifade ettim. O beşinci kriter de şu: Toplumsal mutabakat sağlanacaksa, Meclis’te oturup bunu konuşmalıyız. Konuşacaksak ilk toplantıda da şehit aileleri ve gaziler gelmeli, düşüncelerini söylemeli. Son toplantıda da gelip varılan noktaya rızaları var mı, yok mu söylemeliler. ‘Onların razı olmadığı hiçbir şeye ben razı olmayacağım’ diye Sayın Bahçeli’den bir saat sonra yaptığım konuşmada ifade ettim. Ondan sonra da bunu her fırsatta, her toplantıda ifade etmeye devam ediyorum. Bugün de kamu kurumu olarak kabul edilen, kamu yararına çalıştıkları kabul edilen üç derneğimizi, vakfımızı ziyaret ederek bu düşüncelerimi ifade ettim. Sağ olsun başkanlarımız da bizim bu hattımızın doğru bir hat olduğunu, Meclis odaklılığının çok önemli olduğunu, gizli kapılar ardında olmaması gerektiğini söylediler. Herkes bu millet için, bu devlet için can vermiş şehitlerimizin ailelerinin hassasiyetinin gözetilmesini, gazilerimizin hassasiyetinin gözetilmesini ve TBMM’nin odak olmasını istiyor.

BİRİLERİ ÖZENSİZ İLERLERSE BİZ İÇİNDE OLMAYIZ: Biz bu konudaki tutumumuzu bu şekilde daha önce de ifade etmiştik. Bugün de bir kez daha netleştirmiş olduk. Bunu da kamuoyu ile saygı ile paylaşmak isteriz. Bundan sonraki süreçte de yeni bir gelişme olursa, bize bir bilgi aktarılırsa mutlaka ve mutlaka derneklerimize geleceğiz, bilgilendirme yapacağız. Bu süreci kimseyi incitmeden yürüteceğiz. Birileri özensiz ilerlerse biz o özensizliğin içinde olmayız. Gruplara çağrım şudur: Çok önemli bir kanun teklifi var. Bütün taleplerin birleştiği 18 kanun ve onların hepsi çıktığında bir çatı kanun olacak. Bütçeden sonra bu kanunu hep birlikte ele alalım. Bu bir partinin değil, Meclisimizin gururu olsun, bütün partilerin gurur olsun.

GÜLER VE MECLİS BAŞKANI TROLLENMİŞ: (TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda çıkan kavgayla ilgili AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in “Özür bekliyoruz” açıklaması) Beni Sayın Meclis Başkanımız da aradı. Dedi ki, ‘Hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı’. 2 saat 20 dakika süreyle Sayın MİT Başkanımızın partimizi ziyareti, sunumu ve çalışma toplantısının içindeydik. Tabii işin doğası gereği jammer var ve asla salona giren ve çıkan da olmuyor. Çok gecikmeli olarak Sayın Meclis Başkanı’nın telefonuna döndüğümde bir yandan da görüntülere baktım. Ama açıkça şunu söyleyeyim, Abdullah Güler ve Sayın Meclis Başkanı gözleriyle görmedilerse, trollenmişler. Çünkü ben sonra bütün görüntülere baktım.

ESENYURT’TA YAŞANANLARA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN BİR PROTESTOYDU: Arkadaşlar bana Sayın Meclis Başkanı şöyle söyledi, ‘Yumruklaşmadan bahsediliyor’ dedi. ‘Bir itiş kakıştan bahsediliyor’ söylendi. Ben çok tedirgin oldum. Görüntülere baktım, arkadaşlarla konuştum. Malum Meclis’te her gün bütçede, bütçe başlarken bakanlık ile ilgili bir mesaj veriliyor. Arkadaşlar bu sefer İçişleri Bakanı’na, bizim günlerce milletvekillerimizi polise verilen kanunsuz emir ile belediyeye sokulmamasını, çünkü onlar milletvekili ve dokunulmazlıkları var, ve seçilmiş belediye meclis üyelerimizin Meclis’e sokulmamasına dikkat çekmek için komisyonun kapısında durmuşlar ve demişler ki; ‘İyi oluyor mu? Şimdi biz de sizi sokmasak olur mu? Girmeniz, görevinizi yapmanız gereken koltuğa başkası otursa olur mu?’ Buna dikkat çekmek için mini bir protesto bu.

KOMİSYON İYİ YÖNETİLEMEDİ: Ama o sırada oranın iyi yönetilemediği anlaşılıyor. Elini uzatıyor Grup Başkanvekilimiz, elini tutmuyor. Kamera çekecek tabii, kameraya müdahale ediliyor. Salona bir itiş kakışla, yanlarındaki polis arkadaşlarla birlikte girmeye çalışıyorlar. Bir arbede görüntüsü çıkıyor. Bugün ‘Sorun’ dedim, Sayın Bakan’a sordular. ‘Bir müdahale var mı, yok mu yumruklaşma filan.’ Bunu tutanak altında sorduk. Sayın Bakan da olduğunu söylemiyor. Eğer böyle bir şey olsa ben tabii ki hemen özür dilerim. Ama ne bir fiziki müdahale, ne bir şey. Sadece önde durup bir protesto yapma ve toplam birkaç dakika sürecek bir protestoyu, oraya yüklenerek girmeye çalışınca görüntü oldu.

AK PARTİ VEKİLLERİMİZDEN VE BELEDİYE MECLİS ÜYELERİMİZDEN ÖZÜR DİLESİN: Esenyurt’taki görüntüler şık değildi, milletvekiline yapılan. Sayın Bakan da aynı görüntülerin muhatabı oldu. Bir hatırlatma olmuş orada. Meselenin bu açıdan ele alınması lazım. Abdullah Güler bütün milletvekillerimizden, Esenyurt’ta günlerce kapıda bekletilen milletvekillerimizden ve belediye meclis üyelerimizden, Sayın Abdullah Güler ve de Sayın Recep Tayyip Erdoğan özür dilediği anda ben de kendilerinden özür dilerim. Aynı muamele, aynı durum. Zaten konu dikkat çekmek. Arkadaşlarımız konuya dikkat çektikten sonra çekiliyorlar. Oradaki arbede meselesi gerçekten biraz da Sayın Bakan’ın sabırsız davranmasından da olmuş. Ben Sayın Bakan’ı ararım, Sayın Bakan ile konuşurum sorun yok. Ortada bir özür olacaksa Abdullah Güler’in kamuoyunu yanıltıcı bu bilgilerinden dolayı özrü olacak. Yoksa meselenin kendisinde bir protesto var. Birkaç dakika sabredilse o çirkin görüntü de ortaya çıkmaz ama bir yandan da hayırlı bir tarafı var. Esenyurt’taki çirkin görüntünün bir tersi yaşanmış. Bunun deneyimlenmesi de kıymetlidir diye düşünüyorum.

MİT BAŞKANI’NIN ZİYARETİ KIYMETLİ: (MİT Başkanı İbrahim Kalın ile CHP Genel Merkezi’ndeki görüşmesi) MİT Başkanımızın yaptığı ziyaret, kıymetli bir ziyarettir. Çok kıymetli sunumlar dinledik. Sorduğumuz sorulara ve istediğimiz bilgilere de son derece açıklıkla kapsamlı cevaplar verdi. Kendisine teşekkür ediyorum. Bu konuyla ilgili yapabileceğimiz açıklama bundan ibarettir.

ERDOĞAN İLE BİRLİKTE BİR PAZARA GİTME TEKLİFİM YOK: (“Pazarları ziyaret et” çağrısına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği yanıt) Yanlış aktarılmış herhalde. Ben Erdoğan’a siz de biliyorsunuz, ‘Benimle pazara gelemezsin’ demedim. O, onun üzerinde bir yanıt vermiş. Vatandaş çağırıyor ve diyor ki vatandaş; ‘Pazara gelemezler’. Fiyatlar iki katına çıkmış, gelemezler. Ben sordum; ‘Gelebiliyorlar mı?’ diye, ‘Gelemiyorlar’ dedi. Sayın Erdoğan ile birlikte bir pazara gitme teklifim yok zaten. Yanımda da gazilerimiz ve dernekler varken siyasi polemik yaratacak bir cevap da benden beklemeyin bugün. Eğer öyle bir şey olursa bunu başka bir zeminde yaparız zaten.

BAHÇELİ’NİN SÖYLEDİĞİ ÇERÇEVEYE BURADA İTİRAZ VAR: Erdoğan’ın Bahçeli ile bir mutabakatsızlığı yoksa Bahçeli ile aynı şeyleri söylüyor demektir. Bahçeli’nin söylediği çerçeveye burada şehit ailelerinin ve gazilerin itirazı var. Mutabakat sağlayacaksa önce burası ile sağlayacak. Biz bir çözümün içinde olacaksak, o çözüm Meclis’te olacak ve bu masada da orada olacak. Yani şehit aileleri ve gaziler de hem başta, hem süreç içinde istedikleri herhangi bir zaman, hem de son noktada buna razılar mı değiller mi söyleyecek. Onların razı olmadığı bir şeye biz razı olmayız.

GERİ ADIMLARI YOK: (“Bahçeli’nin geri adım attığını düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine) Sayın Bahçeli’nin “İlk günkü sözlerimin arkasındayım” dedikçe grubunun onu ayakta alkışladığını görüyorum. Bugün Sayın Erdoğan teyitleştiğine göre, geri adımları yok. Ama ben Sayın Bahçeli’nin meseleyi olmazlık üzerinden tarif etmesi yerine Meclis odaklı, diyalog odaklı, samimi ve açık süreç yürütümünün, sürecin kendisine de bu ülkeye de katkıyı sağlayacak yegane yol olduğunu düşünüyorum. Bahçeli’nin yaptığı tarifle yol almak zor.

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir