İstanbul’un Fatih ilçesinde, kimyasal zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılan 2 yaşındaki Y.E.Ç, iki ay süren tedaviye rağmen 14 Kasım’da hayatını kaybetti. Olayın ardından, çocuğun ölümünü araştıran İstanbul Emniyet Müdürlüğü, ailenin yaşadığı zorlukları ve annenin itiraflarını ortaya çıkardı.
Olay 29 Eylül’de meydana geldi. Küçük Y.E.Ç, kimyasal zehirlenme belirtileri göstererek hastaneye kaldırıldı ve yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yapılan incelemeler sonucunda, çocuğun annesi Dilek Çiçek’in bunalıma girdiğini öne sürdü, bebeğine zarar verdiği anlaşıldı.
Çiçek, verdiği ifadede, Sabah gazetesinden Yunus Emre Kavak’ın haberine göre, ailesinin bebeği istemediğini, bu yüzden çocuğuna biberonla tiner içirdiğini ve çorbasına çamaşır suyu ekleyerek içirdiğini itiraf etti.
Emniyet, yaptığı soruşturma sonucu Y.E.Ç’nin evlilik dışı dünyaya geldiğini ve annesinin Dilek Çiçek, babasının ise Y.E. olduğunu belirledi. Ayrıca, anne Çiçek’in doğum sonrası yalnızlık hissiyle bunalıma girerek çocuğuna zarar verme kararı aldığı ortaya çıktı. Çiçek’in, çocuğuna kimyasal maddeler içiren bir biberon vererek ölümüne yol açtığı tespit edildi.
Sonunda, anne Çiçek tutuklanırken, baba D.Y. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Anne, emniyetteki ilk ifadesinde, psikolojik sıkıntılarından dolayı bu şekilde hareket ettiğini belirtti.
Olayla ilgili yeni bir ayrıntı gün yüzüne çıktı. Anne Dilek Çiçek’in, bebeğinin ölümüne sebep olmak için hazırladığı çorbaya çamaşır suyu eklediğini itiraf ettiği öğrenildi. İlk ifadesinde olayı reddeden anne, polis sorgusunda daha fazla direnemedi ve gerçeği itiraf etti. Çiçek’in verdiği ifadelere göre, “Ailem çocuğu istemiyordu. Çok fazla bunalıma girdim. Çocuğa sürekli şiddet uygulanıyordu, onu darp edip oraya buraya atıyorlardı. Ben de biberonuna tiner koydum, çorba yapıp içine çamaşır suyu koyup verdim” dediği ifade edildi.