Akit’in teğmenler öfkesi… Saadet ve Yeniden Refah’a ok fırlattı

Anadolu Basın Birliği, 50’nci kuruluş yıldönümünü Ankara’da bir kutlama organize etti. Geceye, CHP Genel Başkan Yardımcıları Aylin Nazlıaka ve Suat Özçağdaş, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş, Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş ve daha pek çok isim katıldı.

Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı Bora Zor, davetlilere yaptığı açıklamada, “And içeriz ki; laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizi bulacak ve kalemlerimiz daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız; şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz. Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedi.

AKİT OK FIRLATTI

Geceyi kaleme alan AKİT yazarı Ali Karahasanoğlu, “Bilmiyorum, Doğan Bekin, Cafer Güneş, Mustafa Kurdaş da ‘Mustafa Kemal’in askeri olmak’ isterler mi?” diyerek Saadet ve Yeniden Refah Partilerini işaret etti ve şunları kaydetti;

“Ne kadar vicdansızlar. Ne kadar riyakarlar, görüyor musunuz..

Erbakan Hoca’nın sözlerini çarpıtıp, “Kanlı mı olacak, kansız mı” sözleri üzerinden darbe yapmaya kalkanlar.

Kendi darbeci generallerinin küfrüne, “ağzına fermuar mı çekelim” hoşgörüsü ile yaklaştılar..

Şimdi geldik, kılıçlı teğmenlerin disiplin soruşturmasına..

Saadet Partililer, YRP’liler, Milli Gazete yöneticileri..

Daha önce cuntacılardan zarar gördükleri halde, cuntacılarla şimdi kol kola yürüyorlar.

Hem nasıl cuntacılar?

Ben söylemiyorum, cuntacıları savunanlar diyorlar ki: “Kılıçlı yemin, Tuzla Piyade Okulu’ndaki dinci teğmenler olayından bağımsız değildir. Dinci teğmenlere Tuzla’da verilen ders yeterince kavranamadığı için, bir yıl sonra Kara Harp Okulu öğrencileri o yemini cevaben etmişlerdir.”

Tuzla’da olan ne idi?

Harp okulu öğrenciliği sırasında dahi, namaz kılan arkadaşlarını fişleyen bir avuç kemalist teğmen, dindar arkadaşlarını dövmeye kalkmışlar ve olay basına intikal etmiş, dayakçılardan 4, namaz kılanlardan da üç teğmen ihraç edilmişti..

Bir yıl önce, namaz kıldığı için dövülmek istenen teğmenler.

Sonrasında, kılıçlı yeminler..

Ve SP Milletvekili Cafer Güneş’in gözünün içine baka baka. Mustafa Kurdaş’ın gözünün içine baka baka..

Kılıçlı yemini tekrarlayan bir adamın ev sahipliğinde..

Daha vahimi.

Daha büyük bir fecaat olarak hatırlatmak zorundayım….

Şarkı türkü faslından sonra, bir tane haddini bilmez, “Allah yolumuzu, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ayrı etmesin” diyor..

Bir beşer, bir ayetin mealine adapte edilerek, dini kavramlar istismar ediliyor..

Erbakan Hoca’nın kemikleri sızlıyor..

Oğlunun partisinin genel başkan yardımcısı da orada..

Dava arkadaşlarının bir kısmının devam ettirdiği Saadet Partisi’nin milletvekili de orada..

Kurduğu ve büyük emek verdiği Milli Gazete’nin genel yayın yönetmeni de orada..

Cuntacılara alkış tutulurken..

Bir tanesi çıkıp da, “Biz gazeteciyiz.. Biz cuntacıların emireri değiliz” diyemiyor..

“Bu ülkede darbeler oldu. O darbelerde sizler, darbecilerin uşaklığını yaptınız.. Biz darbecilere uşak değiliz. Hocamızın kemiklerini sızlatamayız” diyemediler..

Yazıklar olsun..

Bİr defa değil, binlerce defa yazıklar olsun!”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir