Mühendislik ve teknoloji alanlarında faaliyet gösteren Alman Aiotec şirketi, 2015’te ABD’li bir şirketin kapısına kilit vurduğu Avustralya’daki bir polipropilen üretim tesisine talip oldu. Alman şirket, tesisi Türkiye’ye taşımak istediğini belirterek, Türk bir şirketle birlikte Van’da yeni bir fabrika kuracaklarını söyledi ve 9.5 milyon dolarlık bir anlaşma imzalandı.

PARÇA PARÇA İRAN’A GÖTÜRÜLDÜ

Aiotec, fabrikanın söküm işlerini ABD’li firmaya yaptırarak, makineleri parçalara ayırttı. Bu makineler, Türkiye’ye diye yola çıkarılarak İran’a taşındı. Alman şirketin her seferinde Türkiye’ye gönderilecek diye belirttiği gemiler İran’a gitti.

Şirket, Van’da deniz olmamasından dolayı gemilerin İran’a yanaştığını, makine parçalarının TIR’larla Türkiye’ye taşındığını iddia etti. Bu yavaş yavaş taşıma işlemi, şüphe çekmemek için tam 4 yıl boyunca devam etti.

İHBARLA ORTAYA ÇIKTI

ABD makamlarına yapılan bir ihbar, polipropilen tesisinin İran’daki Petro-Iranian Downstream Industries Development şirketine satıldığını ortaya çıkardı. Yapılan inceleme sonucunda, Alman Aiotec firmasının da 2011 yılında Berlin’de doktorasını bitiren İranlı Mehdi Hassan Nejad tarafından kurulduğu tespit edildi.

Alman ekonomi dergisi WirtschaftsWoche, 2016 yılındaki bir haberinde Mehdi Hassan Nejad’ı ABD’nin yaptırımlarına rağmen İran ile ticaret yapma riskine giren az sayıdaki Alman iş insanından biri olarak tanımlamıştı.

14.5 MİLYON DOLAR CEZA

ABD’nin yaptırımlarını uygulayan Hazine Bakanlığı Finansal Varlıkları Kontrol Ofisi (Ofac) tarafından açılan davada, Aiotec’e 14.5 milyon dolar ceza verildi.

Bir çeşit termoplastik olan polipropilen, ambalaj ve etiketleme, tekstil, kırtasiye, plastik parçalar ve yeniden kullanılabilir kap çeşitleri, laboratuvar ekipmanı, hoparlör, otomotiv parçaları ve polimer banknotların yapımı gibi alanlarda kullanılıyor.