ALMANYA – Magdeburg kentinde 20 Aralık akşamı Noel pazarına düzenlenen saldırının ardından Almanya’da güvenlik tedbirleri ve güvenlik birimlerinin ihmalleri tartışılıyor. Farklı partilerden politikacılar, ağırlıklı olarak sosyal medyanın sıkı takip ve kontrol altına alınmasını talep etti, ayrıca güvenlik birimlerinin yetkilerinin artırılması ve aralarında işbirliğinin iyileştirilmesi gerektiği görüşünü ifade etti. Sosyal medyaya sıkı takip ve kontrol talebi, çoğunlukla Hıristiyan Birlik Partileri’nden (CDU/CSU) geldi.
CDU/CSU: ŞÜPHELİLERİN BİLGİSAYARLARININ IP ADRESLERİ KAYDEDİLSİN
CDU Genel Sekteri Carsten Linnemann, sosyal medyanın daha sıkı takip ve kontrol edilmesini talep etti, parti olarak bunu uzun zamandır istediklerini hatırlattı. Stern dergisine konuşan Linnemann, sosyal medya işleticilerinin de güvenlik birimlerinin işlerini kolaylaştırması gerektiğini ifade ederek bu bağlamda, ‘terör’ ve şiddet şüphelilerinin bilgisayarlarının IP adreslerinin güvenlik birimleri tarafından kaydedilmesini talep etti.
Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) federal milletvekili Andrea Lindholz da şüphelilerin IP adreslerinin kaydedilmesini istedi. Rheinische Post gazetesine konuşan Lindholz, “Halkı iyi korumak zorundayız ve koruyabiliriz” dedi. Lindholz, şüphelilerin IP adreslerinin kaydedilmesinin yanı sıra yüz tanıma tekniklerinin kullanılmasını, bunun için anayasanın sağladığı imkanlardan tümüyle yararlanılmasını istedi.
Kuzey Ren Vestfalya (NRW) eyaletinin CDU’lu İçişleri Bakanı Herbert Reul ise güvenlik yasalarının sertleştirilmesini istedi. Funke Medya Grubu’na konuşan Reul, şüphelilerinin farklı sosyal medya araçlarında paylaşımlarının kaydedilmesini de talep etti. Reul, bunun yapılması halinde terör ve şiddet eylemcileriyle mücadelede yol alabileceklerini savundu, bu bağlamda Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in verdiği sözleri uygulamaya koyması gerektiğini ifade etti.
FAESER: GÜVENLİK PAKETİNİ HIRİSTİYAN BİRLİK PARTİLERİ BLOKE EDİYOR
Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise Federal Hükümet’in hazırladığı güvenlik paketini Hıristiyan Birlik Partileri’nin Eyalet Temsilciler Meclisi’nde bloke ettiğini söyledi. Der Spiegel’e konuşan Faeser, güvenlik paketinin şüphelileri yüz ve ses tanıma ile diğer biyometrik tekniklerle tespit etme düzenlemelerini kapsadığını bildirdi. Faeser, “Hıristiyan Birlik Partileri’nin istemesi halinde paket hemen uygulamaya konur” dedi.
SPD iç politika uzmanı Sebastian Fiedler de sosyal medya için daha sıkı kontrol ve takip talep etti. Stern dergisine konuşan Fiedler, sosyal medya işleticilerine, bunlardan X (eski adıyla Twitter) ve X’in sahibi milyarder iş insanı Elon Musk’a büyük sorumluluk düştüğünü söyledi. Sosyal medyayı kontrolde ifade özgürlüğünü kısıtlamanın söz konusu olmadığını vurgulayan Fiedler, şu görüşleri de ifade etti: “Sosyal medya platformları toplum için tehlike. Bunlar, radikalleşmeyi teşvik eden algoritmalar ile para kazanıyorlar. Bu, Avrupa Hukuku kapsamından yasaklanmalı.”
FDP: GÜVENLİK BİRİMLERİ YETERSİZ, ARALARINDA İŞBİRLİĞİ AZ
Hür Demokrat Parti (FDP) federal milletvekili Konstantin Kuhle ise eleştirisini güvenlik birimlerine yöneltti. Deutschlandfunk radyosuna konuşan Kuhle, güvenlik birimleri arasında işbirliğinin az olduğunu, ayrıca farklı yetkilerle donatıldıklarını, bu yüzden şüphelilerin taramalardan kolayca geçtiklerini söyledi. Kuhle, bunun yanı sıra, sosyal medyada aşırı sağcı, aşırıcı solcu ve İslamcı paylaşım yapan, tehditler savuranlara ne yapacakları konusunda yetersiz kaldıklarını savundu.
