Altın krizinin perde arkası: Kilogram başına 5 bin dolar fark

İç ve dış piyasa fiyat makasının 5 bin doları aşmasıyla yurda kaçak altın girişinde büyük artış yaşandı. Kaçak altında rekor artış yaşanırken konu MHP’den gelen açıklama ile Türkiye gündeminde üst sıralara yerleşti.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın “parti içi yapılan bir inceleme sonucunda” Isparta Milletvekili Hasan Basri Sönmez, Bolu Milletvekili İsmail Akgül ve Kilis Milletvekili Mustafa Demir’in istifalarının istendiğini, istifa dilekçelerinin kabul edildiğini açıkladı. MHP’deki istifa haberinin hemen ardından üç vekilin adlarının altın kaçakçılığı soruşturmasında geçtiği ve istifalarının bu nedenle istendiği iddia edildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç iddialara ilişkin “Yargımıza intikal etmiş bir adli soruşturma söz konusu değil” açıklamasını yaptı. MHP’li vekillere yönelik “altın kaçakçılığı” iddiaları tartışılmaya devam ederken, Odatv son dönemdeki gelişmelerle üst üste darbe alan altın piyasasına ve altın kaçakçılığına mercek tuttu.

2022 yılında ve 2023 yılının ilk yedi ayında altın ihracatında büyük artış yaşandı. TÜİK verilerine göre, 2022’de işlenmemiş altın ithalatı bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 200’ün üzerinde bir artışla 379,2 ton (20,4 milyar dolar), 2023’ün ilk yedi ayında ise yaklaşık 320 ton (19,2 milyar dolar) olarak gerçekleşti.

Bu artışın cari işlemler açığını olumsuz etkilediği belirtilerek 7 Ağustos 2023’te altın ithalatına kota getirildi. Ancak bu sefer de altın kaçakçılığı patlak verdi. Kota uygulamasına karşın artan taleple iç ve dış piyasa arasında oluşan fiyat farkı altın kaçakçılığını zirveye taşıdı. Sadece 2023 yılında 900 milyon lira değerinde kaçak altın yakalandığı bildirildi.

İç ve dış piyasa arasında fiyat makasının 5 bin doları aşmasıyla Türkiye’ye kaçak altın girişi hızlandı. Kota kararının ardından Türkiye’den altın alımında kilogram başına 5 bin doları aşan fazladan ödeme yapılmaya başlandı. Bu durum kaçakçıların iştahını kabarttı. Örneğin ülkeye kaçak yollarla sokulan 100 kg altının Türkiye’den ithalatında (makas aralığı 5 bin dolardan hesaplandığında) oluşan 500 bin dolarlık fark, kaçakçının cebine girdi. Dolayısıyla cari açığa karşı önlem olarak konulan altın kotası, Türkiye’de illegal kazanç kaynağına dönüştürüldü.

VATANDAŞ GÜVENLİ LİMANA YÖNELDİ

Öte yandan piyasadaki güvensizlik ortamı vatandaşı yastık altı birikime yöneltti. Yastık altında 8 bin ton altın bulunduğunu belirten uzmanlar, vatandaşın jeopolitik risklere karşı yine güvenli limana yöneldiğini belirtti. Artan savaş riskinin de etkisi ile altın alımı arttı. ABD’deki seçimlerin etkisi ile düşüşe geçen altın fiyatları, Orta Doğu’da devam eden İsrail saldırganlığı ve Rusya-Ukrayna cephesinde yeniden tansiyonun yükselmesi üzerine toparlanarak tırmanışa geçti.

Uzmanlar güçlenen dolar etkisinin altın fiyatlarındaki yükselişi destekleyeceğini belirtirken, 2025 sonu için altın tahminlerini yükseltti. İsviçre merkezli bankacılık devi UBS, geçen ay ons başına 2 bin 850 dolar olarak açıkladığı 2025 altın tahminini ons başına 2 bin 900 dolara çıkardı.
Büşra İlaslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir