ANTALYA – Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) tarafından düzenlenen ‘Basın Sohbetleri’ programının ilk konuğu Antalya Valisi Hulusi Şahin oldu.
Cemiyetin sosyal tesisinde düzenlenen programda konuşan AGC Başkanı İdris Taş, Basın Sohbetleri’nde her ay düzenli olarak bir konuğun yer alacağını ve kentle ilgili sorular yöneltileceğini belirtti.
Programda Vali Hulusi Şahin’e, “Görev süreniz bittiğinde Antalya’da yaşamayı düşünüyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Bu soruya esprili bir yanıt veren Şahin, “Evet çok istiyorum ama çok fiyatlı burada yaşamak. Sahillerimiz çok fiyatlı” dedi.
Vali Şahin’in programdaki konuşmasından bazı satır başları şöyle:
ANTALYA’NIN EN BÜYÜK SORUNU TRAFİK: Kişi başına düşen en fazla motorlu araç uzak ara Antalya’da. Bu Antalya’nın dinamizmini gösteriyor. Ama tabii ki kente kamu hizmetlerini sunan kurumların bu dinamizme ayak uydurması lazım. Aksi takdirde bence Antalya’nın en büyük sorunu olan trafik meselesini çözemeyiz. Yeni yollar, toplu taşımayla ulaşım imkanları, kavşaklar ve demir yolları, bir master plan çerçevesinde planlanmalı. Uncalı’da yapılacak çok büyük kavşak inşaatı kısa zamanda başlıyor. Duraliler, Sanayi, Uncalı ve Kepezüstü kavşağı ihale edildi. Kepezüstü kavşağı inşaatı yakın zamanda başlıyor. Alanya- Antalya otoyolu da başlıyor. EDS’ler 1 aylık sürede eksikleri tamamlanıp Büyükşehir Belediyesi tarafından teslim alınacak. Hukuki birtakım sorunlar vardı, bunları çözdük. Belediye ve emniyet, Antalya trafiğini dijital olarak takip edecek. Antalyalılara sesleniyorum; trafik ışıklarında, kırmızıda geçerseniz ceza yersiniz. Eğer sürat yaparsanız radara yakalanırsınız.
YABANCI GÖÇÜ VE EMLAK PİYASASI DENGEYE GELDİ: Antalya göç veriyor diyemeyiz ama kentin göç alma hızının düştüğünü söyleyebiliriz. Şu anda emlak piyasasında da bir durgunluk var. Rusya-Ukrayna savaşının başladığı dönemde çok hızlı bir artış olmuştu. Antalya’da yabancı sayısında 150 bin rakamını Ukrayna-Rusya Savaşı sırasında görmüşüz. O dönemde yaşanan hızlı büyümenin dengeye geldiğini söyleyebiliriz. Eğer düşüş olarak kabul edilirse yabancı ikamet izinlerinde var. Bir de Suriyelilerden, memleketlerine dönmek isteyen insanların başvuruları var. Ama Antalya’nın yoğun göç veren bir kent olduğunu söyleyemeyiz. Ben Antalya’nın nüfusunun düşeceğine ihtimal vermiyorum.
DEVLET KAYITLARINA GÖRE 6 BİN SURİYELİ VAR: Resmi kayıtlara göre Antalya’daki Suriyeli sayısı 6 bin civarında. Burada olan birçok Suriyelinin ikameti başka şehirlerde. Antalya’da Suriyeliye ikamet izni yıllar önce kapatıldı. Şimdi onunla alakalı yeni bir düzenleme yapıldı. Çalışmak kaydıyla ikametinde yaşama zorunluluğu kalktı. Artık ikameti hangi şehirde olursa olsun iş için her şehirde istihdam edebiliyorsunuz. Dolayısıyla Antalya’da serada çalışmak için sigorta yapılan bir Suriyeli bir başka şehirde kayıtlı olabiliyor. Şu anda kaç kişinin gittiğini bilemeyiz. Çünkü kapılarda sayılıyor. Buradan ne kadar gittiğini bilmiyoruz.
ANTALYA’DA 3 İLÇE İÇİN KRİTİK DEPREM UYARISI: Depremi önceki görev yerim Malatya’da yaşadım. Antalya bugün deprem bölgesi değilmiş gibi görünüyor ama yarın ne olacağını bilemeyiz. Konyaaltı, Kumluca, Finike alüvyonlar üzerine kurulu ilçeler. Risk yüksek, çünkü zeminleri zayıf. 2 fay hattının ortasındayız biz. Tarih boyunca devasa depremler olmuş bu kentte. Bundan 2 bin yıl önce yaşananları, tarihi kentlerdeki yıkımlardan anlayabiliriz. Bir deprem gerçeğiyle karşı karşıyayız. Tüm yapıların güçlendirilmesi son derece aciliyet arz eden bir konu. Deprem öncesine hazırlık yapmamız gerekiyor. Mevzu sadece deprem de değil. Bu şehirde yangın, sel, fırtına benzeri afetler oluyor. Biz tüm afetler için hazır olmalıyız.
FALEZLERDEKİ İŞGALLE MÜCADELE KOLAY DEĞİL: Falezlerdeki her kaçak yapı için mücadele ettiğimizi bilin. Bu benim en hassas olduğum konu. Defalarca yıkım yaptık. En son bir büyük asansörü yıktık. Falezlerin üzerine yapılan havuzları yıktık. Bunların hukuki süreçleri var kolay değil. Belediyelerimizle, Çevre ve Şehircilik ile çalışma yapıyoruz. Keşke yıllar boyu böyle olsaydı. Bu kadar büyük bir sorunlar yumağı ile uğraşmazdık. Bazı yerlerde gerçekten 30, 40, 50 yıldır var olan yapılar var. Bugüne kadar oralara dönüp bakılmamış. Biz elimizle gelin yapıyoruz.
EXPO’YA 3 FİKİR: ‘TEMATİK PARK, SAĞLIK KAMPÜSÜ, BİLİŞİM VADİSİ’ : EXPO alanı Özelleştirme İdaresi’nin listesinde ve uygun bir teklifle satışı bekleniyor. Singapur’da, Dubai’de örneklerini gördüğümüz büyük tematik parklar var. Bizde Land of Legends var. Ekolojik bahçeler mantığında bir tematik parkın hem çok güzel olacağı düşüncesindeyim hem de ekonomik getirisi olur. Türkiye’ye milyonlarca turist geliyor, hoş bir aktivite olur. Başka fikirler de var. Sağlık kampüsü yapılsın diyen var. Kaliforniya’daki silikon vadisi tarzında beyaz yakalıların çalışabileceği bir bilişim vadisi de düşünüldü. Hepsi değerli, hepsi kıymetli. Ama hepsi yatırımcı bekliyor. Bu devletin yapacağı bir iş değil. Zamanı geldiğinde doğru yatırımcıyı bulacaktır. Acele etmeye gerek yok. Orası bizim kontrolümüzde güvenli bir durumda zaten şu anda. Yanlış bir proje yapıp, bu güzel alanı hiç etmektense doğru projeyi bulana kadar beklemek en doğrusu.
LİMANDAN HAVALİMANINA YAKIT TRANSFERİ: Turizmde her yıl ilave 1 milyon turist alıyoruz. Bizim önümüzdeki süreçte Türkiye için asıl hedefimiz 100 milyon turist. Geçen sene turizmde zor anlar yaşadık. FTI’ın iflası yaşandı. Her yıl 500 binin üzerinde turist gönderen İsrail pazarı tamamen kapandı. Olimpiyatların, futbol şampiyonasının etkilerine rağmen turizmde hedeflerimizi tutturduk. Genişleme projesi devam ederken 35 milyon kapasiteli Antalya Havalimanı, 39 milyon 230 bin kişiye hizmet verdi. Havalimanının ne kadar iyi işlediğini yangın çıkan Rus uçağında da gördük. Birkaç saniye içerisinde müdahale edilip 90’ın üzerinde insanın hayatı kurtarıldı. Genişleme işleminde artık sona gelindi. Akaryakıt, limandan havalimanına yakıt akışı yapılan hat ile taşınmaya başladı. Şu an yakıtın yüzde 30’u buradan taşınıyor. Binlerce yakıt tankerinin şehir trafiğine girmesini engelleyeceğiz.