Polonya’da Nazilerin toplama kamplarından Auschwitz’in kurtarılmasının 80’inci yıldönümü dolayısıyla yapılacak etkinlikte, siyasetçiler konuşma yapamayacak.
The Guardian gazetesinin haberine göre, bu ay gerçekleşecek törene çeşitli ülkelerin kraliyet ailelerinden isimlerin, devlet başkanlarının ve başbakanların katılması beklenirken, bu kişilerden hiçbirinin konuşma yapmasına izin verilmeyecek. Buna göre, Auschwitz-Birkenau anıt ve müzesi, 27 Ocak Pazartesi günü yapılması planlanan etkinlikte siyasetçilerin yapacakları tüm olası konuşmaları yasakladı. Etkinlikte sadece toplama kampında kalan ve buradan sağ kurtulabilen kişiler konuşma yapabilecek.
MÜZE MÜDÜRÜ: BURADA HİÇBİR SİYASİ KONUŞMA OLMAYACAK
Müze Direktörü Piotr Cywiński, gazeteye verdiği röportajda, “Burada hiçbir siyasi konuşma olmayacak” dedi. Cywiński, “Aramızda olan, (Auschwitz’de) hayatta kalan son kişilere ve onların tarihlerine, acılarına, travmalarına ve bize bugün için bazı zor ahlaki yükümlülükler sunma yollarına odaklanmak istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Söz konusu anma etkinliği, Gazze’de işlenen savaş suçları ve soykırım dolayısıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) hakkında tutuklama kararı aldığı İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun olası katılımı ve Polonya’nın böyle bir durumda tutuklama kararını uygulayıp uygulamayacağı sorusu üzerinden gündeme gelmişti. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, hükümetten, Netanyahu’nun Auschwitz toplama kampının kurtarılmasının 80’inci yıldönümü etkinliklerine tutuklanmadan katılabilmesini sağlamasını istemiş, Başbakan Donald Tusk da perşembe günü bir açıklama yaparak, Polonya UCM’ye taraf devletlerden olsa da ‘Netanyahu dahil, tüm İsrailli siyasetçilerin tutuklanma korkusu olmadan ülkeyi ziyaret ederek söz konusu törene katılabileceğini’ söylemişti.
MÜZE MÜDÜRÜNDEN ‘NETANYAHU’ YORUMU: MEDYA PROVOKASYONU
Cywiński, Benjamin Netanyahu’nun durumu konusundaki tartışmalara ilişkin olarak, tüm bu tartışmaların ‘medya provokasyonu’ olduğunu savundu. Cywiński’ye göre, Netanyahu’nun etkinliğe katılmayı planladığına dair hiçbir emare bulunmuyordu. Öte yandan, Cywiński, etkinliğe geniş bir İsrail heyetinin katılmasının beklendiğini söyledi.
Cywiński, toplama kampını kurtaran Kızıl Ordu güçleri arasında hem Rus hem Ukraynalıların olduğunu, dolayısıyla da komşu Ukrayna’daki savaşın ‘bir kurtarıcının bir diğerine karşı yürüttüğü bir savaş’ olduğunu söyleyerek Rusya’dan bir heyetin mevcut durumda, yapılacak anma etkinliğine katılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Müze Müdürü, “Bunun adı özgürleşme günü ve ben özgürlüğün değerini anlamayan bir ülkenin özgürleşmeye adanmış bir etkinlikle herhangi bir ilgisinin olabileceğini düşünmüyorum. Onların burada olması müstehzi bir durum olurdu” değerlendirmesinde bulundu.
‘AUSCHWİTZ İLE İLGİLİ KONULARDA SİYASETE GİRMEMEYE ÇALIŞIYORUM’
Rusya-Ukrayna savaşı ile İsrail’in Gazze’ye saldırıları arasında herhangi bir paralellik kurmayı reddeden Cywiński, “Auschwitz ile ilgili konularda siyasete girmemeye çalışıyorum, siyasetçilerden de Auschwitz ile ilgili konularda siyasete girmemelerini istiyorum. Ama durum elbette oldukça farklı” dedi. Ukrayna’daki savaşı ‘bir ülkenin masum ve bağımsız bir ülkeye saldırması’ olarak nitelendiren Cywiński, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ‘trajik’ olduğunu söyledi, ancak İsrail’e atıfta bulunarak burada söz konusu olanın ‘kendisini büyük bir terör saldırısından korumaya çalışan bir ülke olduğunu’ savundu.
Auschwitz toplama kampında tutulanlar, 27 Ocak 1945’te Kızıl Ordu askerlerince kurtarılmıştı. Auschwitz, yaklaşık 6 milyon insanın toplama kamplarında öldürüldüğü Yahudi soykırımı için simge niteliği taşıyor. Sadece Auschwitz kampında, çoğunluğu Yahudiler olmak üzere yaklaşık 1,1 milyon kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)