MHP Lideri Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Türkiye’nin çevresinin çatışmaların ağır bastığı, anlaşmazlıkların derinlik kazandığı sancılı bir bölge olduğunu belirterek, “Bu bölgeden kaynaklanan çok aktörlü ve çok katmanlı istikrarsızlık ortamının ülkemize ihracını zamanında engellemek, güvenlik duvarlarını muhkem hale getirmek tali bir mesele değil, asli bir mesele olmalıdır. Zira sınırlarımızın hemen dibinde oynanan karanlık oyunların son sahnesi Türkiye’de kurulmak istenmektedir. Çatışmaların çözümünde başvurulan geleneksel formların temelinde; tartışmalı kaynakların, çıkarların veya hedeflerin müzakere edilebilir ve uzlaşmanın taraflar arasında var olan güç dengelerine bağlı olarak sağlanabilmesi yer almaktadır. En azından iddia edilen ve bir şablon halini alan varsayımlar bunlardır. Ne var ki farklı bahanelerle patlak veren envaiçeşit çatışmanın kalıcı ve köklü çözümlerle buluşmadığı da ortadadır. Çünkü dünya çapında hakim unsurlar lehine gelişen ve genişleyen adaletsiz ve dengesiz güç dağılımı çatışmaların sonlanmasına gösterilen direncin kilit nedeni olup, küresel barış ve huzuru tehdit edecek boyutlardadır” dedi.
‘İSRAİL, CİNAYET VE SOYKIRIM AYGITIDIR’
İsrail’in, Lübnan’a ateşkes önerisi sunduktan kısa bir süre sonra Beyrut’u havadan vurduğunu, Gazze’de yaşanan insani felaketlere her gün yenilerinin eklendiğini kaydeden Bahçeli, “Daha birkaç gün evvel Gazze’nin orta ve kuzey kesimlerinde sivillerin yaşadığı alanlara Siyonist barbarlık tarafından yağdırılan bombalar 100’e yakın masumun ölümüne yol açmıştır. Katliamların hız kesmeden günbegün çıta yükseltmesi insanlık utancı, hukuk ve adalet imhası, medeni dünyanın iflas beyannamesi değil ise sorarım sizlere nedir? Bu trajedinin bitmesi, zalimlerin hesap vermesi gerekiyorken, hala bir arpa boyu mesafenin alınamaması ürkütücü bir skandal değil midir? İsrail, dökülen kanlarla, alınan canlarla, harabeye dönen şehirlerle, yapılan suikastlarla şiddet çarkını çeviren bir cinayet ve soykırım aygıtıdır. İstediği ülkeye, açık veya gizli hedefleri doğrultusunda ateş saçması, buna da uluslararası toplumun mücessem kuruluşlarının cılız kınama mesajları haricinde tepki göstermekten kaçınması dünyanın taşıyamayacağı ikiyüzlülük hamulesi ve insancıl hukukunun ayaklar altına alınmasıdır” diye konuştu.
‘BU KIRMIZI ÇİZGİNİN İHLALİ, AĞIR SONUÇLAR DOĞURACAKTIR’
Müslüman Türk milletinin, Mescid-i Aksa ve diğer kutsal mabetlerin tarihi ve manevi dokularını tahrip etme teşebbüslerini asla affetmeyeceğini vurgulayan Bahçeli, “Bu kırmızı çizginin ihlali, uyarıyorum ki ağır sonuçlar doğuracaktır. İlk kıblemize siyonizmin gölgesi düşerse bunun altından hiçbir mütehakkim ve muhasım ülke kalkamayacaktır. Küresel ve bölgesel barış ve istikrara destek verilecekse, gerçekten bu hedefe hilafsız ve hilesiz bağlılık gösterilecekse iki devletli çözüm mutlak surette vasat bulmalıdır. 1967 sınırları dahilinde, siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamış, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasından, müteakiben tanınmasından başka bir yol, bir yöntem, bir alternatif kalmamıştır. Türk milleti mazlumların iniltiyle karışık feryatlarına kulak tıkayamaz. Türkiye Cumhuriyeti zulmün fermanını yazan, soykırım dilini konuşan, iblise yoldaşlık eden bu devrin seri katillerine asla sessiz ve seyirci kalamaz. Tarafız, kaldı ki masumların tarafıyız. Tarafız, kaldı ki sesi kısılmış, açlıktan iki büklüm olmuş, yüzü, gözü, bedeni kan revana bürünmüş emzikli bebeklerin, gülüp oynaması gerekirken tepelerinden inen bombalarla sınanan çocukların tarafındayız. Tarafız, kaldı ki Türk ve İslam coğrafyalarının dirliğinden, birliğinden ve kardeşliğinden başka bir seçeneği de ama-fakat demeden reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘CUMHUR İTTİFAKI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR’
Cumhur İttifakı’ndaki görüş ayrılığı iddialarına değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
“Cumhur İttifakı’nda görüş ayrılığı olup olmadığını günlerdir yazıp çizenler, boşa koyup dolu tutmanın kurnazlığına sapanlar gündemi epey şekilde meşgul etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızla aramızdaki derin ve karşılıksız bağı; ahlaki, samimi ve dostane diyaloğu sorgulamak ve sulandırmak gayesiyle maske üstüne maske takan, kılıktan kılığa giren köşebaşı fitnebazları iyice azıtmaktadır. Cumhur İttifakı, malum kötü niyet ve kötürüm tıynet sahiplerinin anlayıp da itiraf edemeyeceği kadar vatan ve millet sevdasıyla hemhal olmuştur. Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhur İttifakı, Türk milletinin özüdür, özgüvenidir. Cumhur İttifakı, istiklalin muhafızı, istikbalin mimarıdır. Cumhur İttifakı, Türk ve Türkiye Yüzyılının yegane müdafisidir. Yedi düvel topuyla, tüfeğiyle, nefretiyle, nifakıyla, şirkiyle, şiddetiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Başkaları gibi soluğumuz kısa ve kesik değildir. Başkaları gibi irademiz hacizli, siyasetimiz rehin altında hiç değildir. Bizi meşgul edip Türkiye üzerinde oyun kuracağını zanneden, siyaseti sokak dedikodusuna çeviren, ittifakımıza çamur atmaya kalkışan ahmaklara, asalaklara, arsızlara en küçük geri adımımız söz konusu olursa diyorum ki, gök girsin kızıl çıksın.”
‘ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARAYACAKLARINA KENDİLERİNE KAPAK ARASINLAR’
Fitne yayan siyasetçileri, sözde gazetecileri, sosyal medya farelerini, FETÖ’cü hainleri, bölücü mihrakları ve dış bağlantılı casusları rezil rüsva etmek için uygun zamanı beklediklerini vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:
“Son günlerde tartışmaların odağında yer alan bazı açıklamalarımdan Sayın Cumhurbaşkanımızın haberinin olup olmadığını araştıran, aramızda bir anlaşmazlık çıkıp çıkmadığını yorumlayan zevata diyeceğim öz itibarıyla şudur; mevzubahis vatan, bayrak, millet ve devlet-i ebed müddetse Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile şahsım arasında hiçbir ayrılığın ve ayrışmanın söz konusu dahi olmayacağını mühürlü kalplere, duymayan kulaklara, görmeyen gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir. Öküz altında buzağı arayacaklarına gitsinler kendilerine münasip kapak arasınlar, sanıyorum onlar için daha yararlı olacak, bu sözüm de alayına kapak olacaktır. ‘Vakit tamamdır, söz konusu vatandır’ paylaşımlarımızla neyi amaçladığımızı merak edenlere de önce vatan nedir onu öğrenmelerini teklif ve temenni ediyorum. Osmanlı devlet ricalinin taktığı sarıkların içinde kefen vardı ki ölümü unutmasınlar diye. Biz de millet ve ülkü davasına baş koyarken, Cumhur İttifakı’nı kurarken ‘kefenimiz mücadelemizdir’ dedik, ‘kefenimiz yeminimizdir’ dedik, vatana duyduğumuz eşsiz sevda ve bağlılığının bir bedeli varsa da seve seve öderiz inancını ve iradesini gösterdik. Milletimizi bölmek için fırsat kollayanlara, bozgunculuk çıkarmak için pusuya yatanlara, yalancılara, talancılara, yabancıların yerli acentesine dönmüş siyasi devşirmelere itibar etmek kendimizi inkardır.”
‘PKK, KÜRTLERİ TEMSİL EDEMEZ’
Türkiye’nin kaybedecek bir saniyesi bile olmadığını söyleyen Bahçeli, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda terörün kökünün kazınacağını belirterek, şöyle dedi:
“Türkiye artık feleğin çemberini kırmalıdır. Makus talih hepten değişmelidir. İstikrarlı yükseliş kararlılıkla devam etmelidir. İddialı yürüyüş her gün biraz daha hız kazanarak Cumhuriyet’in yeni yüzyılında muktedir tarihimizin tekerrürünü sağlamalıdır. Elbette gerçekleşebilecek hedefimiz de budur. Şayet konu Türk milleti oldu mu hayallerimizin ve hedeflerimizin hiçbir sınırı olmaz, olamaz. Türkiye’nin yelkenlerini şişiren rüzgar kesilmesin istiyorum. ‘Kamburlarımızdan kurtulalım’ diyorum. Bu arada makamda gözümüz yoktur. Koltuğa merakımız yoktur. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti sonsuza kadar yaşasın dursun. Yeter ki haine, teröriste, Türkiye düşmanlarına karşı bir olalım, beraberce direnelim. Saklayacak, gizleyecek, üzerini örtecek bir açığımız yoktur. Başımızı eğecek, yüzümüzü kızartacak, gözlerimizi kaçıracak bir yanlışımız, bir mahcubiyetimiz, verilemeyecek bir hesabımız da olmamıştır. Neysek oyuz, nasılsak öyle görünürüz, göründüğümüz gibi olacak cesaret ve özgüvene fazlasıyla sahibiz. Buradan bütün Kürt kardeşlerime sesleniyorum. PKK, Kürtleri temsil edemez. Şimdi açıkça görüldü ki, bir adım ileri gitmek için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün teröristbaşının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar. Biden’ın üvey evlatlarına, Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz. Buna hakkımız yok. Gelin bir olalım, beraber olalım, hep beraber Türkiye olalım.”
‘MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI’NIN KARARINA SAYGI DUYUYORUM’
Grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bahçeli, bir gazetecinin, ‘Teğmenlere ilişkin soruşturma devam ediyor. Bakanlık kaynaklarından yapılan açıklamada, soruşturmanın disiplinsizlik nedeniyle açıklandığı söylendi. Teğmenler ihraçla karşı karşıya, ne söylersiniz’ sorusu üzerine, “Milli Savunma Bakanlığı, çok hassas bir bakanlıktır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her konuda yetişmesini sağlayan bir kurumdur. Oranın ortaya koymuş olduğu değerlendirmeler dışında, hiçbir şeyi bilmeden, tanımadan, sadece ve sadece sorgulama yoluyla Türkiye’yi karıştırmaya yönelenlere heves etmemeliyiz. Milli Savunma Bakanlığı’nın kararına saygı duyuyorum” dedi.
DHA