Başsavcının rüşvet ihbarı yaptığı dava: Tanrıyar’dan ‘beni öldürmeye çalıştılar’ savunması

Uçankuş TV’nin sahibi Can Tanrıyar, eşi Tamar Tanrıyar ve kırmızı bültenle aranan Muhammed Yakut’un Met-Gün İnşaatın sahibi Metin Güneş ve Abdülkadir Güneş’e yönelik ‘birden fazla kişi tarafından birlikte yağmaya teşebbüs’ suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü.

İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 7.5 yıldan 11 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Can Tanrıyar, Tamar Tanrıyar ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenen R.G, Can Tanrıyar ile Tamar Tanrıyar’ın Metin Güneş’ten 6.5 milyon dolar alacağının tahsili için Muhammed Yakut’un kendisini 2021 yılında aradığını iddia etti.

Tanık R.G, “Muhammed Yakut, ‘Metin Güneş’i tanıyorsun, aracı ol, 6.5 milyon doları tahsil et, 1.5 milyon doları da alır kırışırız’ dedi. ‘Ben böyle bir şeye ne girerim ne de söylerim’ dedim. Tehdit anlamında değil şifahen söyledi” dedi.

Metin Güneş’in avukatı Beybin Somuk’un “Ofise gittiğinizde Can Tanrıyar ve Tamar Tanrıyar da orada mıydı” sorusuna yanıt veren tanık R.G, “Muhammed Yakut ‘iki kişi orada oturuyor biri Can Tanrıyar diğer Tamar Tanrıyar’ dedi” diye konuştu.

‘HERKESİ TEHDİT EDİYORDU’

Can Tanrıyar’ın avukatı Sena Şeker ise tanık R.G.’ye savcılık ifadesini hatırlattı ve “Dosyada daha önce müvekkilin adı geçmezken, haberi dahi yokken dosyadan nereden haberdar oldunuz” diye sordu. R.G, “Beni kimse yönlendirmedi. Muhammed Yakut herkesi tehdit ediyordu, ne savcı ne polis ne içişleri bıraktı. Ben de gelip konuştum. Şikayetçi olma gereği duymadım” dedi.

Can Tanrıyar’ın “Bizim parayı almak istediğimizi söylüyordunuz. Bizi gördüğünüzü söylüyordunuz. Bizi gördünüz mü” sorusuna yanıt veren tanık R.G, “Muhammed Yakut ile görüşürken ofis uzundu, ‘Can bey ile eşi oturuyorlar’ dedi. Ben sizinle göz göze gelmedim, tanımıyorum” diye konuştu.

’99 TANE TELEFON NUMARAM OLDUĞU SÖYLENİYOR, BUNU KİM YAPTI’

Metin Güneş’in avukatı Beybin Somuk, sanıkların “yağmaya teşebbüs” suçundan cezalandırılmasını talep ederken, Can Tanrıyar savunmasında “Hukukun ve adaletin yerini bulacağına inanıyorum. Ben haksız yere yargılanıyorum. Şirketi basan insanlarda sonunda yargılandı, biz burada haksız yere bulunuyoruz. Bizi gören herkes bize bu davayı soruyor, insanlara ne cevap vereceğimizi bilemiyoruz. Bizim bu olayla ilgili hiçbir alakamız yok” dedi.

“Bizim bu olayla ilgili hiçbir alakamız yok. Bu işler kulaktan dolma bilgilerle ilerlemeye başladı. 8 ay boyunca gocunmadan hapis yattım, artık mahkemeden beraatımı talep ediyorum” diyen Can Tanrıyar, “Dosyada 99 telefonum olduğu gösterilmiş. ‘Bunu kim yaptı’ diye şikayette bulundum savcılığa. Bunu kim, neden yapıyor? Benimle alakası olmayan bu 99 numarayı mahkemeye kim verdi? Benim numaram yıllardır aynı. Beni öldürmeye teşebbüste bulunan kişi 6.5 yıl hapis cezası aldı, beni öldürmeye kalktılar. Ne kadar uzasa da hukuktan asla vazgeçmedim. Beraatimi talep ediyorum ve mutlaka bu organize bir olay suç duyurusunda bulunuyorum, yanlışlıkla da olabilir bu 99 numarayı kim dosyaya koyduysa ortaya çıkmasını talep ediyorum” dedi.

‘YALAN ÜSTÜNE YALAN SÖYLENİYOR’

Tamar Tanrıyar da savunmasında suçlamaları reddederek “Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Yalan üstüne yalan söyleniyor. Bir yağma girişimi olmadığı açıkça bellidir. Kamera kayıtlarıyla ve her türlü kanıtla suçlamaları kabul etmiyorum. Eşim ve ben bir suç işlemedik. Yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Can Tanrıyar ile eşi Tamar Tanrıyar hakkındaki yurt dışı çıkış yasaklı adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi. Mahkeme, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 24 Haziran 2025 tarihine erteledi.

HSK’YE ‘RÜŞVET’ MEKTUBUNDA TANRIYAR VE GÜNEŞ’İN ADI GEÇMİŞTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Abdulkadir Güneş ve Metin Güneş’i 6 milyon 500 bin ile 7 milyon 500 bin dolar alacağı için Can Tanrıyar, Muhammed Yakut ve Tamar Tanrıyar’ın yağmaya teşebbüs ettiği öne sürülmüştü. Muhammed Yakut’un 2023 yılının Şubat ve Mart aylarında Can Tanrıyar’ın talimatıyla müşteki Metin Güneş ve çevresini tehdit ettiği iddia edilmişti.

Can Tanrıyar, “kişisel verileri ele geçirme veya yayma” ve “yağmaya teşebbüs” suçlarından 30 Nisan 2023’te tutuklanmış, 8 ay sonra 18 Aralık’ta ilk duruşmada tahliye edilmişti.

Can Tanrıyar ile Metin Güneş arasındaki ticari ve ceza davalara, eski İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın yargıdaki rüşvet, iş takibi, aracılık, usulsüzlük yapan yargı mensuplarını Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyet ettiği 5 Eylül 2023’teki dilekçesinde gündeme getirilmişti.

İsmail Uçar, Adalet Komisyonu Başkanı’nın, Tanrıyar ve Güneş arasındaki davaya müdahale ettiğine dair HSK’ye dilekçe göndermişti. Başsavcıya göre o komisyon başkanı, Güneş’in ortağı olarak bilinen isim hakkında beraat kararı verilmesi için de hakimlere baskı yapmıştı.

Dilekçede, Tanrıyar hakkında İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığı, 5 ay tutuklu kaldıktan sonra ise dosyanın Anadolu Adliyesi’ne yetkisizlik kararıyla verildiğinden bahsedilmişti. Devamında, dosyada henüz yetkisizlik kararı verilmeden önce heyetin sorun çıkardığından bahisle dönemin Anadolu Adliyesi Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun’un, “Anadolu’ya gönderin ben hallederim” dediği bilgisine ulaştığı ifade edilmişti.

TANRIYAR DAVASINDA ‘HAKİME BASKI YAPILDI’ İDDİASI

Dilekçede ayrıca, Bekir Altun’un “Metin Güneş’in ortağı olarak bilinen Necat Gülseven hakkında beraat kararı verilmesi için” mahkemenin hakimi Erdinç Demet’i arayarak “Necat Bey iyi birisidir, ben dosyada suçsuz olduğuna kani oldum. Bu dosyada beraat kararı verelim” dediği öne sürülmüştü. Altun’un, Metin Güneş’in ortağı olduğu iddia edilen Necat Gülseven’in beraat etmesi için hakime yaptığı baskının ses kaydı da HSK’ya sunulmuştu. Dilekçenin ortaya çıktığı günlerde Bekir Altun, Çağlayan Adliyesi’nde Adalet Komisyonu olarak görevine devam ediyordu.

HSK’ye iletilen dilekçenin gündeme gelmesinin ardından, Can Tanrıyar’ın İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dosya hakkında yetkisizlik kararı vermişti. Yetkisizlik kararının verilmesiyle dosya tekrar Çağlayan’a gitti. İsmail Uçar’ın dosyaya müdahale ettiğini iddia ettiği Bekir Altun’un Adalet Komisyonu Başkanı olduğu Çağlayan Adliyesi’ndeki 38. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşma tarihi olarak 15 Aralık’ı belirlemişti. Böylelikle Tanrıyar, 8 aylık tutukluluk süresinin sonunda hakim karşısına çıkabilmişti.

‘İMAMOĞLU’NUN SEVGİLİ VAR DİYE HABER YAPALIM’

Tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Cezaevi’nden getirilip 18 Aralık 2023 tarihinde hakim karşısına çıkan Can Tanrıyar, Metin Güneş ile ortak olduğunu, kendisini yıllardır tanıdığını, aralarındaki ilişkinin bozulmasının perde arkasında ise “özel hayat haberi talebi” olduğunu öne sürmüştü.

Tanrıyar, Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı seçilmesinin ardından AK Parti döneminden kalan asfalt alacağı için belediyenin bankadaki “haczedilemez” hesaplarındaki 565 milyon lirasını haciz yolu ile alan Metin Güneş’in kendisine “İmamoğlu’nun sevgilisi var diye haber yapalım, ihalelerde sıkıntı çıkarıyor” dediğini iddia etmişti.

Tanrıyar ayrıca Güneş’in kendisine “Berat Albayrak eşinden boşandı haberini yapalım onlar da kendisine çekidüzen versin” dediğini ancak bu talepleri “kanıt olmadığı” gerekçesiyle kabul etmediğini öne sürdü. Tanrıyar bu taleplerin yerine getirilmemesinin arından şirketinin basıldığını, darbedildiklerini anlatmıştı.

Tanrıyar mahkeme başkanının “Muhammed Yakut ile kendi ortaklığın ile ilgili bir talepte bulundun mu?” sorusuna ise Yakut ile haber konusunda buluştuğunu ifade etmişti. Savcı Tanrıyar hakkında “tutukluluğa devam” talep ederken, mahkeme heyeti yurt dışı çıkış yasağı koyarak tahliyeye hükmetmişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir