Trump yönetiminin Amerikan bilimini “planlı ve ani bir şekilde zayıflatması” altı hafta içinde hızlı ve derin oldu. Yer bilimleri, hava durumu tahmini ve erken uyarı sistemleri, tıbbi araştırmalar (kanser araştırmaları dahil) genel olarak akademik hibeler kesildi, askıya alındı veya incelemeye alındı. Bu durum, ülke genelindeki üniversiteleri doktora öğrencileri, tıp öğrencileri ve diğer üst düzey öğrencilerin kabulünü azaltmaya zorladı; işe alımları dondurma ve hatta bazı kabul tekliflerini geri çekme kararı alındı. Fulbright araştırma bursları kapsamında yurtdışında bulunan 12.500’den fazla Amerikalı vatandaşın fonları askıya alındı. Ayrıca ABD’de bulunan 7.400 yabancı bilim insanının da finansmanı durduruldu ve bu durum onları maddi sıkıntıya soktu. Ve ABD’yi ziyaret eden yabancı bir akademisyen söz konusu olduğunda, gözaltına alındığı ve ülkeye girişinin engellendiği durumlar da var.
Daha da endişe verici olanı ise yönetimin, Columbia Üniversitesinden 400 milyon dolar, Johns Hopkins Üniversitesinden ise 800 milyon dolar çekerek üniversitenin iki bin çalışanını işten çıkarması gibi belirli üniversiteleri hedef almasıdır.
Ayrıca Mahmud Halil’in hukuken tartışmalı bir şekilde tutuklanması ve gözaltına alınması ile yeşil kartının iptal edilmesinin halihazırda ABD’de bulunan yabancı öğrenciler ve araştırmacılar üzerinde ve gelecekte oraya gitme isteğinde caydırıcı bir etki yaratması bekleniyor.
University College London’dan Alman-İngiliz profesör Christina Pagel’in yazdığı gibi: “Bu kaos değil.” Aksine, araştırmaya yönelik saldırıların üç temel hedefi var gibi görünüyor: bilimi devlet ideolojisine uymaya zorlamak; akademik bağımsızlığı zayıflatmak ve muhalefeti bastırmak; jeopolitik ve ekonomik hedefleri de desteklemektedir.
AB hükümetleri ve kurumları bu fırsatı bir ölçüde değerlendirdiler. Örneğin, 7 Mart’ta Aix-Marseille Üniversitesi, iklim, sağlık ve astrofizik alanlarında çalışan 15 Amerikalı bilim insanını kampüsüne getirmeyi amaçlayan üç yıllık, 15 milyon avroluk bir girişim olan Bilim İçin Güvenli Yer programını duyurdu.
Üniversite sözcüsüne göre, 60’ın üzerinde başvuru alındı, bunların 30’u ilk 24 saat içinde yapıldı. Üniversite, “bilimsel sığınma” kavramını ulusal ve Avrupa düzeyinde genişletmek ve çeşitli araştırmacıların karşılanması ve başka yerlere yerleştirilmesi konusunda yardımcı olmak amacıyla diğer üniversiteler ve Fransız hükümetiyle temas halinde olduğunu duyurdu.
More Stories
Ankara ‘Çinliler 1 milyar dolarla geliyor’ demişti… Çinlilerden saatler çinde yalanlama geldi
Zamlı doğum yardımı belli oldu: Meclis’te kabul edildi
Bakan Şimşek, Hong Kong’daki yatırımcı toplantısına video konferansla katılacak