Bin türlü hukuksuzluk: Gezi hükümlüleri 1000 gündür cezaevinde, en büyük umutları ise dayanışma!

Gezi Direnişi davasından 18’er yıl hapis cezası alan Mine Özerden, Çiğdem Mater, Can Atalay, Tayfun Kahraman 1000 gündür, Osman Kavala ise 2 bin 637 gündür cezaevinde.

Gezi Direnişi davasının 25 Nisan 2022’de görülen karar duruşmasında Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay ve Mine Özerden hakkında 18’er yıl, iş insanı Osman Kavala hakkında ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararı verildi.

Yargıtay’ın bozma kararının ardından Yapıcı ve Altınay tahliye edildi. Yargıtay, Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet cezasını, Atalay, Kahraman, Özerden ve Mater’in 18’er yıl hapis cezasını onadı.

‘BU İLK KEZ YAŞANDI’

Gezi davası avukatlarından Deniz Özen, “2022’den bu yana adalet arayışları devam ediyor. Gezi dosyası baştan sona bir hukuksuzluklar silsilesi” dedi.

Can Atalay hakkında verilen Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın tahliye edilmemesine değinen Özen, “Türkiye tarihinde belki ilk kez yaşanan bir şey oldu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay hakkında verilen Anayasa Mahkemesi kararına uymadı. Ceza Dairesi, Atalay hakkında hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi yargıçları hakkında da suç duyurusunda bulunmasına karar verdi. Uygulanmayan bir Anayasa Mahkemesi kararı var, uyulmayan anayasa hükümleri var ve 1000 gündür bin bir türlü hukuksuzlukla arkadaşlarımız mücadele etmeye devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi’ne Gezi Davası hükümlüleri ve Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin başvurular olduğunu belirten Özen, “Atalay’ın serbest bırakılması gerektiğine dair üç ayrı Anayasa Mahkemesi kararı var. Şu anda dördüncü Anayasa Mahkemesi kararını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını bekliyoruz. Gezi davasına ilişkin başvurumuz da 1.5 yıldır AYM’de bekliyor. Bizim talebimiz Anayasa Mahkemesi’nin hem Gezi dosyasında yargılanan bütün sanıklar açısından bir an önce dosyayı ele alması ve hak ihlali kararı vererek bu hukuksuzluğa artık bir son vermesi ve Can Atalay’ın ise milletvekili olması nedeniyle derhal serbest bırakılması” dedi.

Öte yandan bugün Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği il koordinasyon kurulları, 1000. güne ilişkin İstanbul, Ankara ve İzmir’de açıklama yapacak.

KAHRAMAN: BİRAZ DAHA FAZLA SES

Bininci günde Cumhuriyet’e mesaj ileten Tayfun Kahraman, “Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve şehir plancısı olarak sağlıklı kentlerde yaşamayı, deprem toplanma alanlarını korumayı, betona karşı yeşili savunmayı bir ödev bilirim. İlkokuldan itibaren hepimize öğretilen doğrular neyse, anayasal görevim neyse onu yaptım. Karşılığında ise 1000 gündür Silivri’deyim. Bu bariz haksızlığa karşı, hakkaniyeti ve masumiyeti savunmak için toplumun sesi daha fazla çıkmalı. Bir ağaç kadar tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine yaşayacağımız bir ülke, ancak yanlışa birlikte itiraz ederek ve doğruda buluşarak mümkün” dedi.

Kahraman sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Kanaatim ve gözlemim o ki ülkemizin büyük çoğunluğu uğradığımız haksızlığın farkında. Vicdanım rahat, masumiyetimi belgeledim. Halkımızın gösterdiği dayanışma bana direnme gücü veriyor.”

“YARIN BİLE ÇOK GEÇ”

Kahraman’ın eşi Demir Kahraman da “Kızımız Vera tam anlamıyla babasız büyüyor. Onun için baba, camın arkasından gördüğü, ayda bir sarılabildiği bir figür. Her görüşten sonra ‘Babamdan ayrılmak istemiyorum’ diye koluna yapışıyor. Babasından neden uzak kalması gerektiğini soruyor, aynı soruyu biz de soruyoruz. Neden bunu yaşıyoruz? Hangi gerekçeyle cezalandırılıyoruz? Tayfun’un işlediği somut suç nedir? Hiçbirinin cevabı yok” dedi.

Adil bir yargılanma olmadığını belirten Kahraman, “O halde ‘Adil yargılanma hakkımızı’ isteyelim diyerek AYM’ye başvurduk ancak aylardır bekliyor. Evet bir noktada bize ‘pardon’ denileceğini biliyoruz ama geçen her gün ömrümüzden çalınıyor. Koskoca 1000 gün geçti bile. Geç gelen adalet, adalet değildir derler ya. Yarın bile çok geç” diye konuştu.

“VERA KARNESİNİ ALDI AMA BABASINI ALAMADI”

Vera ilk karnesini önceki gün ald Meriç Demir Kahraman, karne günü kızıyla fotoğraf paylaştığı X hesabında, “Ama her mutluluğu gibi bu da yarım. Adalet su gibi, hava gibi yaşamsal. Herkes için. Tayfun neden 1000 gündür olduğu gibi bu fotoğrafta da eksik? Vera’nın babası 1000 gündür neden yanında değil! Vera karnesini aldı ama babasını alamadı, ailesiyle büyüme hakkını alamadı! Vera’nın hakkını verin” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir