Bir katil yazar ve bilgisayar başında bir okur: Kötü Yorum

Henüz ilk kitabını yayımlatmış taze bir yazarın kaleme aldığı esere dair okur dönüşlerini ve yorumlarını hevesle beklediğini, ciddiye aldığını tahmin etmek güç değil. İnsanların yazdığı şeyler hakkında ne düşündüğünü görmek istemesinden doğal bir şey de yoktur sanırım. İlk kitabım yayımlandığında yazdığım şeylere dair yapılan tüm yorumları okurdum. Okuduğum şeylere bazen canım sıkılır bazen de haksızlığa uğradığımı düşünürdüm. Ancak bir yandan da bilirdim ki, herkese yaptığım işi, yazdığım metni beğendiremezdim. Zaman geçtikçe ve yayımlanan kitap sayım arttıkça ilk baştaki heves ve beklentim azaldı. Eskiden sıklıkla yazdıklarıma gelen yorumlara bakarken artık nadiren girip yorum sitelerini kontrol ediyorum. Ve fakat biliyorum ki, bu sitelerde yazılan yorumlar okurların tercihlerini çokça etkiliyor.

Taylor Adams’ın kaleme aldığı ve dilimize Kötü Yorum olarak çevrilen kitabının temelinde kitabına yapılan kötü yorumu kaldıramayan bir yazarın, yorumu yazan kişiye karşı kalkıştığı eylem yatıyor. Nox Yayınları tarafından yayımlanan kitabın çevirmeni Elif Nihan Akbaş.

Kötü Yorum, Taylor Adams, Çevirmen Elif Nihan Akbaş, 392 syf., Nox yayınları, 2024

Kitabın ana kahramanı Emma, geçici süreliğine konakladığı evde günlerini kitap okuyucusuna indirdiği ucuz kitapları okuyarak ve kaldığı eve komşu olan ihtiyar bir adamla teleskop vasıtasıyla uzaktan adam asmaca oynayarak geçiriyor. İşi geçici olarak evin bakımını sağlamak ve gelen postalarını almak. Yani aslında pek işi yok. Yanında çok sevdiği köpeği Laika ona eşlik ediyor. Yazları kalabalık olan ancak onun haricindeki zamanlarda bomboş olan bir kasabada günleri atlatmaya çalışıyor. Bol bol yürüyüşlere çıkıyor, düşünecek ve okuyacak çok zamanı var. Eşiyle olan ilişkisini düşünüyor. Yaptıklarını yapmadıklarını sorguluyor. Eve döndüğünde de beyaz tahtanın önüne geçiyor ve komşusuyla oyuna dalıyor. Sonra kitap okuyor. Böyle bir devinim halinde.

Hikâyeyi kıran nokta romanın en başında gerçekleşiyor. Komşusu Emma’ya bir kitap öneriyor. Yalnızca doksan dokuz sente temin edilebilen bir cinayet romanı. Ve çok kötü bir roman. Emma bunu en başından itibaren anlıyor. Tüm klişelerin gerçekleştiği, karakterlerin aptallıkla yanlış şeyler yaptığı, katilin kurbanlarına acımasızca işkence ettiği ve ortalığın kan gölüne döndüğü başarısız bir cinayet romanı. Sonuna kadar neden okuduğunu anlamadan kitabı okuyor Emma. Bitirince de dayanamıyor. Ve bir yorum yazıyor. Uzunca, kitaba ve yazarına dair daha önce yapmadığı genişlikte ve yoğunlukta bir yorum. Bu yorumu gönderiyor.

Yorum yayınlandıktan çok kısa bir süre sonra siteden bir mesaj alıyor. Yoruma dair kitabın yazarı H. G. Kane, Emma’ya ulaşıyor. Yorumu kaldırmasını, bu tarz yorumların henüz yeni çıkmış bir kitap için iyi olmayacağını, yüz bin kelimelik bir romanın kolay yazılmadığını ve emeğine haksızlık ettiğini söylüyor. Emma yorumu okuduktan sonra cevap yazıyor, kaldırmayacağını söylüyor. Yazar tekrar yazıyor, talebini tekrarlıyor. Emma ayak direyip yorumu silmiyor.

Hikâyemizin bu aşamadan sonrası gerilim unsurlarıyla doluyor. Emma evinde enteresan şeyler yaşamaya başlıyor. Geceleri onu birisinin izlediği hissiyle uyanıyor. Evinde birinin dolandığına dair emareler hissetmeye başlıyor. Yaptığı yorum ve yazarının ona dönüşleri Emma’yı iyice huzursuz hissettiriyor. Yazarı araştırıyor ve görüyor ki hepsi aynı temalı on altı adet cinayet romanı bulunuyor. İsimleri de “Cinayet X’i” şeklinde.

Tedirginlikle geçen günlerinde garip şeyler olmaya devam ediyor. Köpeği Laika’yı ağzında kanla buluyor, yarasını temizliyor. Komşusu evde birisinin dolaştığına dair şeyler söylüyor. Ve bu tedirginlik nihayete eriyor. H. G. Kane gerçekten kapının önünde bitiyor. Ve yeni romanını ilk okuyanın Emma olmasını istediğini söylüyor. Kitabının adı da “Cinayet Sahili”.

Kitabın bu noktasından sonra Taylor Adams, Kötü Yorum’da bize aynı anda iki kitap okutuyor. İlkinde ana karakterimiz anlatıcı koltuğunda ve bir cinayete kurban gitmek üzere. Diğerinde de bir yazar işleyeceği cinayeti planlıyor. Emma’nın yorumunda eleştirdiği tüm klişeler ve gerilim unsurları birer birer başına gelmeye başlıyor. Evinin interneti kesiliyor, aracının motoru çalışmıyor, telefon hatları kopuyor. H. G. Kane yeni romanını yazmaya devam ediyor.

Başından sonuna kendini okutmayı başaran bir roman Kötü Yorum. Takıntılı bir yazarın klişelerin ne kadar gerçeklere dayalı olduğunu kanıtlama çabası, Emma’nın derinleşen karakteri, eski bir yazar olan komşunun hikâyeye katmanlar eklemesi metni sıkıcılıktan kurtarıyor.

Taylor Adams, Kötü Yorum’da tüm metin boyunca tempoyu belirli bir noktada tutmayı da başarıyor. Merak güdüsünün peşine takılıp kalıyorsunuz, kitabın gerilimi ve heyecanı bölümler boyunca size eşlik ediyor. Gerilim ve cinayet romanlarını sevenlerdenseniz, özgün konusuyla ve tempolu akışıyla Kötü Yorum’a şans vermenizi öneririm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir