Çankırı’da Nefes Terapisi
Çankırı’da Hititler döneminden beri tuz elde edilen ve “Yer Altı Tuz Şehri” diye adlandırılan mağarada tedavi gören astım ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) hastaları yeniden rahat nefes almanın mutluluğunu yaşıyor.
Çankırı Valiliği koordinesinde Çankırı Belediyesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Yeşilay Çankırı Şubesi, Özel Çankırı Karatekin Hastanesi ve Tuz Rehabilitasyon ve Sağlık Turizmi Derneği tarafından başlatılan “Daha Güçlü Bir Nefes Projesi” kapsamında hastaların tedavisi yerin 150 metre altında sürüyor.
Proje kapsamında ilk grup olarak Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 15 astım ve KOAH hastasının tedavisi sonrası yapılan testlerde hastaların efor kapasitelerinde artış yaşandığı, oksijen ihtiyaçlarında azalma seyredildiği ve eskiye göre daha rahat bir nefesle yürüyebildikleri bilimsel olarak kanıtlandı.
Mağarada tedavi gören ikinci grup astım ve KOAH hastalarında da nefes problemlerinde azalma gözlemlendi.
Özel Çankırı Karatekin Hastanesinde görevli dahiliye uzmanı Dr. Tuba Öztürk, AA muhabirine, mağarada tedavi gören ilk gruptan güzel sonuçlar elde ettiklerini belirtti.
Hastaların nefes problemlerinde azalma görüldüğünü belirten Öztürk, “İlk grubumuzdaki hastaların efor kapasitelerinde artış izledik, oksijen ihtiyaçlarında azalma seyrettik. Eskiye göre daha rahat bir nefesle yürüyebildiklerini, kendi günlük işlerini yapabildiklerini gördük. Hepsi güzel bir şekilde buradan ayrıldılar. İkinci grubumuzda da aynı etkileri görmeye başladık. Tekrar testlerimizi alacağız ama günlük takibimizde hastaların daha iyiye gittiğini, nefes darlıklarının azaldığını, bronşların açıldığın izliyoruz.” dedi.
Hastalara speleoterapi (doğal mağaralar veya yeraltı madenleri gibi ortamlarda gerçekleştirilen bir tedavi yöntemi) ve haloterapi (tuz terapisi) olmak üzere iki türlü tedavi yöntemi uygulandığını dile getiren Öztürk, “Tuzun hipertonik yapısı nedeniyle bronşların içerisine girdiğinde bakteri öldürücü etkisi var. Mukusu yıkıcı, parçalayıcı etkisi var ve bronş içerisindeki silyalı epitelin hareketlenmesini sağlıyor, sert mukus tıkaçlarının yumuşamasını ve atılmasını sağlıyor. Bronşlardaki biriken, bronşun sıkışmasına sebep olan materyallerin azalmasını sağlıyor. Hem bronşta genişleme sağlıyoruz, hem mukusları atmasını sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Dünyaya yeniden gelmiş gibi oldum”
Kocaeli’den gelen KOAH hastası Muammer Aladağ da daha rahat bir nefes almak için projeye katıldığını söyledi. Aladağ, şöyle konuştu:
“İlk önce bir araştırdım, kendi özel aracımla geldim. İki gün burada araştırma gözlem yaptım. Büyük faydasını gördüm, iki gün olmasına rağmen. Daha sonra Yeşilay kapsamında tekrar buraya davet edildim. Şu anda akciğer kapasitemin yüzde yüzünü kullanmaya başladım diyebilirim. Burada 150 metre bir rampa var, oraya koşarak çıkmaya başladım. Önceden bir sefer dinlenerek çıkıyordum, şimdi hızlı adımlarla çıkmaya başladım. Dünyaya yeniden gelmiş gibi oldum. İyi ki buraya gelmişim, iyi ki burayı öğrenmişim diyorum.”
Kocaeli’den gelen KOAH hastası İbrahim Adalı da 3 senedir oksijen cihazına bağlı olarak yaşadığını dile getirdi.
Çankırı’ya ilk geldiğinde cihazın oksijen seviyesini 7-8’lerde kullandığını, zamanla bu seviyede azalma yaşadığını anlatan Adalı, “Buraya geldiğimde hastaneye çıkarken tekerlekli sandalye ile çıktım. 3 günden beri kendim iniyor, kendim çıkıyorum. Yüzde 60 fayda gördüm. Şimdi oksijen seviyem 3-4’lerde, kendimi daha rahat, dinç hissediyorum.” diye konuştu.
Gaziantep’ten gelen 13 yaşındaki astım hastası Esmanur Kartal da koştuğu zaman nefes darlığı yaşadığını, sürekli öksürdüğünü belirterek, artık daha rahat koştuğunu ve daralma yaşamadığını anlattı.
Konya’dan gelen Yücel Yavuz da ev içerisinde bir odadan diğer odaya geçerken bile nefes darlığı yaşadığını, tedavi sonrası daha rahat nefes aldığını kaydetti.