(TBMM) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasının üzerinden 22 gün geçmesine rağmen iddianame hazırlanmadığına işaret ederek, “Şimdi o gizli tanığın ifadesiyle güya iddianame yazacak. İddianameyi yazması beklenen soruşturma savcısı İstanbul’da hızlı iddianame yazmasıyla meşhur. 200 sanıklı davaya 4 günde iddaname yazmış, gece gündüz çalışmış. Şimdi tek sanıklı dava oldu, 22 gün daha iddianame ortada yok çünkü iddianameye koyacak delil yok” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özel, partisinin grup toplantısında, Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediyesi ve burada tuttukları nöbete değindi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun mazbatasının alınmasının ardından yapılan seçimde daha büyük bir farkla kazandığını vurgulayan Özel, “Esenyurt’ta yapılacak ilk seçimde demokrasi tokadını alnınızın ortasına yiyeceksiniz” dedi.
Esenyurt’ta dün MYK toplantısı yaptıklarını anımsatan Özel, şöyle konuştu:
“Dün Esenyurt’taydık. CHP tarihinde MYK toplantıları bugüne kadar üç kez bir ilçe binasında yapıldı. İlki memleketim Soma’da, Soma faciasının yıldönümündeydi, ikincisi ve üçüncüsünü Esenyurt’ta yaptık. İki hafta önce olduğu gibi yine Esenyurt’ta gittik, ilçe binamızda oturduk ve durumu gözden geçirdik.
Şunu hatırlayalım, bir şafak operasyonuyla her sabah 08.00’de belediyenin kapısından giren Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in sabah 05.00’te evinin kapısına koçbaşlarını vurdular, korkuyla kapıyı açan eşini ittirdiler, yatak odasına eşinin ricasına rağmen gittiler, Ahmet Bey’i yatağında gözaltına aldılar. Sırf itibarsızlaştırmak için. Aynı anda belediye, devletin kapısını balyozla kırdılar. İçeri girdiler, avukatları almadılar, yalan yanlış saçma sapan sahte deliller topladılar. Ahmet Özer’i, o topladıkları güya delillerle tutukladılar. İtiraz ettik hep birlikte, kampımızı iptal ettik CHP’li grubumuzu, yöneticilerimizi, Parti Meclisi’mizi, MYK’mızı 4-5 gün sadece Esenyurt’ta topladık. Hep birlikte bir demokrasi darbesine, demokrasiye karşı girişilmiş siyasi bir darbe girişimine karşı ne yapmamız gerektiğini konuştuk.
“Delillerin yaratıldığı bir sürecin adalet getireceğine kimse inanmaz”
O sırada Türkiye’nin sayılı ceza hukukçuları tutukluğa itiraz dilekçesi yazdılar. Dilekçe 40 sayfa ekleriyle tuğla gibi, o dilekçeyi profesörlerin 40 yıllık kürsü birikimleriyle 40 yıllık akademik birikimleriyle hazırladıkları o itirazları sınava girse ceza hukukundan 40 alamayacak, 40 dakikada reddettiler. Okusa okuyamaz, 40 sayfa dilekçe dünya kadar ek ve okunamayacak sürede reddettiler. Ret gerekçesinde şöyle dediler: ‘Her ne kadar…’ Çünkü çürütüyor bütün iddiaları, ‘bu böyle ise de bundan tutukluluğa gerek yoksa da gizli tanık beyanları var.’ Gerçi gizli tanık tutuklama gerekçesi tek başına olamayacaksa da ‘tutukluluğun devamına…”
Gizli tanık nereden çıktı. Ahmet Özer’i aldın sen bir gün tuttun, hakim karşısına çıkardın sordun, değil mi? Sorduğun soruların arasında gizli tanık yok, olsa sormayacak mı? Soracak. Zaten diyor ki ‘tutuklama gerekçelerimde bir şey yok ama gizli tanık var.’ Yani ‘o gün yalandan tutukladım bugün başka bahane buldum.’ Gizli tanık vardıysa o gün sorsaydın, o gün yoksa demek ki önce tutukladın sonra gizli tanık yarattın. Şimdi o gizli tanığın ifadesiyle güya iddianame yazacak. İddianameyi yazması beklenen soruşturma savcısı İstanbul’da hızlı iddianame yazmasıyla meşhur. 200 sanıklı davaya 4 günde iddianame yazmış, gece gündüz çalışmış. Şimdi tek sanıklı dava oldu. 22 gün daha iddianame ortada yok çünkü iddianameye koyacak delil yok. Delillerin yaratıldığı bir sürecin adalet getireceğine kimse inanmaz.
“Esenyurt işgale yüzde 81’le itiraz ediyor”
Dün Esenyurt’taydık, Esenyurt’ta kimse böyle bir sürece inanmıyor ve AKP- MHP’ye kötü haberim şu ki, Esenyurt’ta bir gidin dolaşın. Ahmet Özer Esenyurt’u yüzde 51 oyla kazandı. Bugün Esenyurt’ta yapılan farklı kamuoyu araştırmalarında Esenyurt, kayyuma işgale yüzde 81’le itiraz ediyor. Bir gidin bakın bakalım Esenyurt ne konuşuyor. Esenyurt’un yüzde 80 itirazı şu, Esenyurt’un yarısı Ahmet Özer’e oy vermiş, öbür yarısı vermemiş ya öbür yarısının da içinde olduğu 5 kişiden 4’ü ‘yanlış yapıyorlar böyle olmaz’ diyor. ‘Ben Ahmet Özer’e oy vermedim ama bu vakitten sonra bu adamın da hakkını yiyorlar’ diyor.
Hodri meydan, koyalım Esenyurt’a sandığı soralım doğru mu değil mi diye. Yüzde 80-90’la Esenyurt Ahmet Özer’in arkasında değilse biz hiçbir şey bilmiyoruz. Gidin sokağı dolaşın. Bizim iki hafta boyunca milletvekillerimiz, genel başkan yardımcılarımız, ilçe belediye başkanlarımız, Türkiye’den il ve büyükşehir belediye başkanlarımız, il başkanlarımız geldiler gittiler. Her gün nöbetteyiz ve o nöbetin sonunda iki büyük darbeye karşı Türkiye’de bir farkındalık oluşturdular. Biri Ahmet Özer’e yapılan darbe sürüyor, diğeri belediye meclis grubuna yapılan darbe o da sürüyor. Ama belediye meclis grubuna ve bu meclisin seçilmiş milletvekillerine yapılan saygısızlık nihayet geçen hafta uzun mücadelelerin sonunda ilçe yönetimimizin, il başkanımızın, milletvekillerimizin grup başkan vekillerimizin, genel başkan yardımcılarımızın mücadelesiyle nihayet barikatlar aşıldı, binaya girildi odamız geri alındı. Odamız işgalden kurtarıldı ve şimdi soru önergesi verebiliyoruz. Şimdi denetleme faaliyeti yapabiliyoruz.
Şimdi işgalcinin yapmadıklarını teşhir edemiyoruz ama şunu unutmayın ki Ahmet Özer çıkana kadar o belediyeyi bir vekil yönetecekse o vekilin o grubu içinden seçilmesi lazım. Haklarında hiçbir suçlama olmayan, cezaları olmayan, milletin seçtiği koca bir Esenyurt Belediye Meclisi içinden birini seçmesi yerine Tayyip Bey’in seçtiği birisinin Esenyurt’u yönetmesi tamamen aslında Tayyip Erdoğan için bir yenilmişliğin, bir tükenmişliğin, bir zafiyetin, bir acziyetin göstegesidir. ‘Ben aday çıkardım yarıştım Esenyurt’u kaybetti, hazmedemiyorum. Yerine bir kaymakamı vali yardımcısı yapıp bir günde oraya gönderiyorum . Bana ne, bana ne? Esenyurt’u ben yönetmek istiyorum.’ Bunun adı demokrasi değil bu milli irade düşmanlığının, bu mızıkçılığın, bu kendisini acz içinde gösterme pahasına gözünü hırs bürümüşlüğün cevabını Esenyurt’tan alacaksınız. Nasıl, Ekrem Başkan’ın helal mazbatasını iptal ettiğinizde, millete gittiniz de 45 gün sonra millet 113 bin farkla seçtiği İmamoğlu’nu bu 806 bin farkla seçtiyse Esenyurt’ta yapılacak ilk seçimde demokrasi tokadını alnınızın ortasına yiyeceksiniz.
“Buna direnmek için tüm siyasi partiler birlikte olacağız”
Biz Esenyurt’u ilk günden beri bir dakika yalnız bırakmadık. Bundan sonra da Esenyurt’u yalnız bırakmayacağız. Dün yaptığımız Merkez Yönetim Kurulu karalarına göre, Esenyurt’ta nöbete devam edeceğiz. Bundan sonra her iki günden birinde Türkiye’nin herhangi bir şehrinden bir ilimiz bütün seçilmişleriyle, il başkanı, il yönetimi, ilçe başkanları, ilçe yöneticileri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ile birlikte Esenyurt’ta günlük nöbeti bir ilimiz tutacak, Esenyurt halkıyla o şehrin dayanışmasını Esenyurt’ta sonuna kadar hissettirecektir. İki günden birinde bu varken diğerinde de bugüne kadar her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum, eksik kalmasın diye isim saymıyorum. Tüm siyasi partilerin çok değerli milletvekilleri, il, ilçe başkanları yöneticileri, genel başkanları dayanışmak için aradılar, sordular, tweet attılar, basın açıklaması yaptılar. Böyle kürsülerden, grup toplantılarında ifade ettiler. Onları artık dayanışmalarını ifade ettikleri Esenyurt Belediye Meclis grup salonumuzda bu haftadan itibaren ağırlamaya başlıyoruz. Hem tüm siyasi görüşlerden siyasileri, çünkü bunun partisi yok, hangi partiden olduğunun bir önemi yok, mesele milletin seçtiğine devletin başındakilerin saygı göstermeyi bırakması, kendilerine seçince milli irade baş tacı, başkalarından seçince milletin iradesi al aşağı, yerine kondur, bir başkasını. Buna direnmek için tüm siyasi partiler birlikte olacağız.
“Pazar günü 81 il başkanımız Esenyurt’ta olacak”
Özel, CHP’li 81 il başkanının Esenyurt’ta 43 mahalleyi gezerek, Özer’in tutuklanmasının ardından kayyum kararlarıyla yapılanların vatandaşlara aktarılacağını belirterek, şunları söyledi:
Ayrıca sanatçılarımız, bu ülkede düşünen karikatür çizen, kitap yazan, köşe yazan, şarkı besteleyen, resim yapan herkes, bize dayanışma için gelmek Istediler. O hengamenin içine onları davet etmemiştik. Ama şimdi Esenyurt’ta tüm sanatçılarımızı, tüm yazarlarımızı, gazetecilerimizi, düşün insanlarınımızı Esenyurt’a bekliyoruz.
Ayrıca önümüzdeki pazar günü 81 il başkanımız Esenyurt’ta olacak. İl başkanları toplantımızı yapacağız. Ayrıca bir tam gün 81 il başkanımızla Esenyurt’un 43 mahallesinde il başkanımız, hemşehrilerim nerede çoksa oraya koşarak, yetişerek her mahallede iki il başkanının bulunduğu, milletvekillerimizin bulunduğu mahalle toplantılarıyla yani tartışmayı, mücadeleyi, demokrasiye sahip çıkan iradeyi Esenyurt meydanından, belediyenin önünden Esenyurt’un 43 mahallesine taşıyoruz. Bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz. İlçede aksayan hizmetleri anlatmaya, Ahmet Özer görevdeyken başladığı o mahalleyi ilgilendiren projenin nasıl durdurulduğuna, kayyumun gelip de nasıl Esenyurt’ta hizmet etmek için ama ihaleye girmiş ama eskiden sözleşmesi devam eden şirketleri durdurduğunu, çalıştırmadığını, Esenyurt’un nasıl hizmet almadığını ve kayyumun nasıl Esenyurt’u zaten zor durumda olan 2019’a kadar çok güçlük çekmiş olan Esenyurt’u nasıl paçasından aşağı çekmeye çalıştığını da hep beraber anlatacağız.
“Ahmet Özer kumpasları aşacaktır, görevinin başına dönecektir”
Esenyurt üzerinden iki teşekkürüm var. Birisi Esenyurt’ta görev yapan milletvekilinden tüm yöneticilerimize kadar hepsine büyük provokasyonlar oldu, kanunsuz emirler verildi, milletin vekilinin önüne devletin hatta bu milletin evlatları olan devletin polisini diktiler. Milletvekillerimizden rica etmiştim, demiştim ki o polislerin her birisi bir eş, bir ana bir baba, bir evlat bir kardeş eve gittiklerinde onları mahçup edecek bir muameleyle karşılaşmasınlar. Sakın ha sakın bir polisimizi incitmeyin.
Dün il başkanımıza söyledim, Esenyurt ilçe emniyet müdürüne sordu ‘bu sürede bir polis incindi mi? ‘İncinmedi’ dediler. Ayrıca o kadar yüksek tansiyona, o kadar zor şartlarda çalışmaya, uykusuzluğa, kumanyaya mahkum, günlerce süren göreve rağmen polis de bize karşı verilen onca kanunsuz emir gösterirken, evet engelledi. Kanunsuz işlere alet edildi. Ama bize karşı bir saygısızlık yapmadı. Ben bu milletin vekillerine de bu milletin polislerine de yürekten teşekkür ediyorum.
Bu konuda son sözüm şu: Ahmet Özer suçsuzdur. Ahmet Özer hakkında uydurma deliller ona yapışmaz. Ahmet Özer, Tayyip Erdoğan’ın her bayram kart attığı, Cemil Çiçek’inden Süleyman Soylu’suna ‘Hoca gel bize bunu anlat’ deyip, bu Meclis’te Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in, Anayasa Komisyonu’nda üç saat dinlediği, Süleyman Soylu’nun çağırdığı, Şehircilik Bakanlığının çağırdığı, dönemin Van Valisi şimdilerde İçişleri Bakan Yardımcısının kitap yazdırdığı, bölgenin sorunlarıyla ilgili bir bilim adamına bir akademisyene ne terörizm yapışır ne ona suçluluk yapışır. Bunun için biz başkanımızın arkasındayız. Ahmet Özer serbest kalacaktır, Ahmet Özer mahkemede aklanacaktır. Ahmet Özer kumpasları aşacaktır, görevinin başına dönecektir.”
(Sürecek)