Halktv.com.tr / Özel Haber – Merve KIZILALP
Olay, 29 Ekim 2024 gece yarısı saat 00:00 sıralarında, restoratör Tuğba Yavaş ve Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın Çanakkale Kepez’de bulunan 5. kattaki evlerinin yatak odasındaki şiddetli tartışmayla başladı.
2008 yılında Tuğba Yavaş ile evlenen Alptekin Yavaş, ikinci evliliği olan bu ilişkide eşi ile 2023 yılının Ağustos ayına kadar sorunsuz bir evliliği olduğunu ancak eşi Tuğba’nın epilepsi nöbetleri sonrası ruhsal olarak değiştiğini, sık sık kendisini aldatmakla suçladığını ve bu sebeple birçok kez kavga ettiklerini belirtti. Söz konusu gece de yine aynı sebepten kavga ettiklerini dile getiren Alptekin Yavaş, tartışmanın karşılıklı yaralamaya kadar vardığını, Tuğba Yavaş’ın kolu ve boynunda çizikler oluşturduğunu belirtti. Hatta olay gecesi “eşini sakinleştirmek amacıyla” bir de tokat attığını ifade etti.
“KENDİMİ ATACAĞIM”
2023 yılında Tuğba Yavaş’ın ağır bir epilepsi nöbeti geçirmesinin ardından huylarının değiştiğini, sanrılarının ve aldatma ithamlarının arttığını söyleyen Alptekin Yavaş tartıştıkları sırada Tuğba’nın sinirlenerek banyoya gittiğini ve ardından terasa çıktığını belirtti. İddialara göre Tuğba’nın, eşine “Kendimi atacağım” diyerek intihar tehdidinde bulunduğu ileri sürüldü. Alptekin’in ise eşinin bu tehdidine inanmayarak onu sakinleştirmeye çalıştığı ve “yapamazsın” dediği belirtildi. Bunun üzerine Tuğba’nın korkuluklardan tutunarak kendini aşağıya salmaya başladığı belirtildi. Eşinin ellerinden tutmaya çalıştığını söyleyen Alptekin Yavaş, birkaç saniye dirense de Tuğba Yavaş’ın ellerinden kayarak beşinci kattan düştüğünü belirtti.
HASTANEYE KALDIRILMASINA RAĞMEN KURTARILAMADI
Eşinin düştüğünü fark eden Alptekin Yavaş, 1. Kattaki komşusundan ambulans çağırılmasını istediğini, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin Tuğba Yavaş’ı Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne kaldırdığını belirtti. Ancak, tüm müdahalelere rağmen Tuğba Yavaş’ın, saat 06:30 sıralarında hayatını kaybettiği kaydedildi.
ANNEM “BALKONA ÇIKAR ATLARIM” DEDİ
Çiftin oğlunun verdiği ifadeye göre, anne ve baba arasındaki kavgalar, özellikle Tuğba Yavaş’ın epilepsi rahatsızlığı sonrasına işaret etti. Oğul, annesinin aldatıldığını düşündüğünü ve bu konuda kavga ettiklerini belirtti. Ayrıca, annesinin babasına aldatma olayının olup olmadığını sık sık sorarak “Balkona çıkar atlarım” şeklinde intihar tehditleri ettiğini söyledi. Annesindeki aldatma düşüncesinin de babasının iş arkadaşı olan Gizem adlı bir kadının isminin geçmesiyle öğrendiğini ifade etti.
KOMŞULARIN İFADESİ DE ORTAYA ÇIKTI: YERE DÜŞERKEN GÖRDÜM
Çiftin 2. katta oturan komşusu B.T.Ç., olay günü saat 02:00 civarında balkonunda sigara içerken, bir kadının anlaşılmaz bir şekilde bağırdığını duyduğunu ifade etti. B.T.Ç., ardından kadının başı ve elleri önde havuza atlıyormuş gibi düşüşünü görmüş olduğunu ve olay sonrası Alptekin Yavaş’ın Tuğba Yavaş’a normal davrandığını, yardım etmeye çalışıyormuş gibi göründüğünü söyledi. B.T.Ç., olay öncesinde tarafları tanımadığını ve herhangi bir kavgalarına tanıklık etmediğini ifade etti.
(Tuğba Yavaş)
Çiftin 4. katta oturan komşusu H.S. ise, olay gecesi saat 02:10 gibi bir çarpma sesi duyduğunu ve balkona çıkarak yere düşen Tuğba Yavaş’ı gördüğünü, Alptekin Yavaş’ı ise Tuğba Yavaş’ın başında olduğunu belirterek durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdiğini ifade etti.
Kapıcı olarak çalışan Ü.Ş., olay anında uyuduğu esnada kapısının çalındığını ancak kimseyi görmediğini, dışarıda inilti sesi duyduğunu ve Tuğba Yavaş’ı yerde yatarken gördüğünü belirtti.
Yavaş ailesini on üç yıldır tanıdığını ifade eden komşulardan bir diğeri olan M.Ş. ise, apartmanlarında zaman zaman tartışmalarını duyduğunu ancak olay günü herhangi bir ses duymadığını söyledi.
“TUĞBA İNTİHAR EDECEK BİRİ DEĞİLDİ”
Tuğba Yavaş ile haftanın en az 5 günü birlikte olduğunu ifade eden E.D. isimli komşu ise diğer komşulardan farklı olarak Yavaş ailesi ile samimi olduğunu belirtti. Tuğba Yavaş ile konuştuğu bir sırada Tuğba’nın eşinin telefonunda Gizem isimli asistanıyla mesajlaşmaları olduğunu, bunlara ilişkin ekran görüntüsünü saklamak için kendisine attığını, bu görüntüleri ibraz edeceğini, Alptekin’in Gizem isimli asistana ilgisi olduğunu direk Tuğba’ya söylediğini ifade etti. Alptekin’in bu itirafının ardından Tuğba’nın daha da kötü hissettiğini belirten komşu E.D., olaydan yaklaşık dokuz ay önce Alptekin’in Tuğba’yı psikoloğa götürdüğünü, psikolog tarafından verilen ilaçların Tuğba’ya iyi geldiğini belirtti. Tuğba’nın o dönemlerde boşanmak istediğini, Alptekin’in kendisine şiddet uyguladığını söylemesi üzerine Polis Merkez Amirliğine ifade verdiklerini aktardı. Olay günü ise bir şey duymadığını, Alptekin’in kendisini araması üzerine hastaneye gittiğini, Tuğba’nın intihar edecek biri olmadığını söyledi.
OLAY YERİ İNCELEMELERİ VE KRİMİNAL BULGULAR
Yapılan kamera incelemeleri, Tuğba’nın 02:06’da binanın giriş kısmına düşmeden önce motosikletlere çarptığını ortaya koydu. Alptekin ve komşuların olay yerine gelmesi, olaya tanıklık edenlerin ifadeleriyle uyumlu bulunurken, güvenlik kameralarına Tuğba’nın düşüşü ve Alptekin’in yanına geldiği anlar yansıdı.
PSİKİYATRİ RAPORLARINA GÖRE İNTİHAR EĞİLİMİ YOK
Tuğba’nın tedaviye başladığı dönemde, 6 kez muayeneye gittiği ve bu muayenelerin 5’inde Alptekin’in de Tuğba’nın yanında olduğu belirtildi. Alptekin’in ilk seanslarda Tuğba’nın intihar düşüncelerini bildiği ve ona yönelik psikolojik destek sağladığı ifade edilirken; psikiyatri uzmanlarının raporlarına göre, Tuğba’nın tedavi sürecinde herhangi bir intihar eğilimi gözlemlenmediği belirtildi.
(Prof. Dr. Alptekin Yavaş)
İNTİHAR DEĞİL “CİNAYET” OLARAK DEĞERLENDİRİLDİ
Soruşturma kapsamında elde edilen bulgular ve tanık ifadeleri doğrultusunda, 12 Aralık 2024 tarihinde Alptekin’in Tuğba’yı kasten öldürme suçundan sorumlu tutulabileceği sonucuna varılırken Alptekin’in olay anındaki tutumları göz önüne alındığında, bu olay intihar değil, cinayet olarak değerlendirildi.
ALPTEKİN YAVAŞ’IN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Başkasını intihara yönlendirme suçunun işlendiği iddialarıyla yargılanan sanık Alptekin Yavaş’ın duruşması, davanın görülmesinden hemen 34 gün sonra sonuçlandı. Mahkeme, sanığın serbest bırakılmasına karar verdi.
Yavaş’ın başka bir suçtan tutuklu ya da hükümlü olmadığını göz önünde bulundurularak, Çanakkale 2. Sulh Ceza Hâkimliğince tahliyesine hükmetti.