Cumhuriyet gündeme getirmişti: İmamoğlu ‘bilirkişi’ raporunun ayrıntılarını açıkladı!

ÖZDAĞ VE DEMİRTAŞ’A DESTEK

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına yönelik konuşan İmamoğlu, “1980 Darbesi’nden bu yana ilk kez iki partinin genel başkanı hapiste. 2025 yılında yani darbeden 45 sene sonra yargı eliyle genel başkanların tekrar cezaevine atılması, cezaevine atıldığı günleri görmeyi asla kabul edemeyiz. Sayın Selahattin Demirtaş genel başkanken tutuklandı. 7 yıldır cezaevinde. Darbeden 45 yıl sonra Ümit Özdağ yargı eliyle tutuklandı. İkisine de sevgilerimi selamlarımı yolluyorum” ifadelerini kullandı.

TURBUN BÜYÜĞÜ

Düzenlenen basın toplantısına, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar hakkında geçtiğimiz günlerde sarfettiği “Turbun büyüğü heybede” sözlerine atıfla “Turbun büyüğü” adını koyduklarını belirten İmamoğlu, “Cumhurbaşkanımızdan esinlenerek basın toplantımıza ‘turbun büyüğü’ adını koyduk. Dosyalar gizli denilerek şüphelilerin avukatlarına bilgi verilmiyor. Avukatlarına dahi o dosyalar açılmıyor ama Cumhurbaşkanı ne olacak ne bitecek her detaya vakıf. Neredeyse sabahından akşamına bu işin içinde olan insanlarla irtibat kuracak bu işin içinde mi diye insan düşünmeden edemiyor ama lafa gelince hemen ‘yargı bağımsız’ diyorlar” ifadelerini kullandı. 

O BİLİRKİŞİYİ AÇIKLADI

İmamoğlu, toplantıyı düzenlemelerinin asıl amacının İBB’ye, iştiraklerine ve CHP’li belediyelere yönelik davalarda bilirkişi olarak atanan bilirkişinin vukuatlarını kamuoyuyla paylaşmak olduğunu duyurdu. Söz konusu bilirkişinin daha önce İBB iştiraklerinden İETT ve İSFALT’le ilgili soruşturmalarda bilirkişi olduğunu belirten İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Sayın bilirkişi sürekli bizimle ilgili konulara atanıyordu. İBB aleyhine rapor yazıyor. Bunların her birisi aslında çok büyük skandal. Bizim soruşturmalarımız ne tesadüftür ki hep Satılmış Bey’e denk geliyor. Temel alanı Satılmış Bey gibi muhasebe olan 1891 kişi var İstanbul’da. Toplam da 8 bin bilirkişi var. 2018 yılında İSPARK’ta yapılan bir ihaleyle ilgili bir usulsüzlük tespit ettik. Mahkeme yine Satılmış Bey’i seçti, ‘Usulsüzlük var’ dedik ancak bu sefer 2019 öncesinde son derece ılımlı olan Satılmış Bey, 2019’dan sonra şahin oldu”

İmamoğlu, hakkında Beylikdüzü döneminden kalan ve 751 gündür devam eden “ihaleye fesat karıştırma” davasında da bilirkişi olarak görevlendirilen ismin aynı kişi olduğunu ifade etti. 

“Beylikdüzü Belediye Başkanlığım sırasında bir ihale nedeniyle hakkımda dava açıldı. 7 yıl hapis cezası ile yargılanıyorum. Halen devam ediyor. Mahkemenin davayı bitirme hedefi 409 gündü, 826. gününde karar bağlanacak mı göreceğiz? Aslında bu dava hakkında Danıştay kararını verdi. Danıştay’ın benimle ilgili görüşünü yeterli bulmayan mahkeme davayı bilirkişiye emanet etti. Bilirkişi yazdığı raporla bu ihalede sorumluluğum olduğunu ifade etti. Bilirkişi olmayan şeyleri rapora yazdı, mahkeme de bunun yer aldığı iddianameyi kabul etti. Heybedeki turbun adı Satılmış Bey.”

CUMHURİYET GÜNDEME GETİRMİŞTİ

İmamoğlu, hakkındaki “ihaleye fesat karıştırma” davasında bilirkişi olarak görevlendirilen ismin, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in geçen hafta ikinci kez tutuklandığı soruşturmadaki bilirkişi ile olduğunu duyururken Cumhuriyet’in geçen hafta gündeme taşıdığı “Ahmet Özer’in ikinci kez tutuklandığı dosyada bilirkişi raporu çelişkisi” haberinin detaylarını da kamuoyuyla paylaştı.

“Satılmış Bey, son olarak Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarında karşımıza çıktı. Eğer bir dava İmamoğlu’na dokunuyorsa Satılmış Bey hemen karşımıza çıkıyor. Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarıyla İBB şirketinin ilgisi şöyle, gizli bir dosya var ama bu dosya aynı zamanda İETT, İGDAŞ’ı kapsıyor. Bu adam dosyalar arası ilinti kuruyor. Adalet Bakanlığı diyor ki bilirkişi grubunda bilirkişiler tek tek rapor veremez. Özer hakkındaki 3 Ocak tarihli bilirkişi raporunun mucizesi, bu raporda diğer iki bilirkişinin imzası yok. Raporu hazırlayan da Satılmış Bey ve tek onun imzası var. Kurallara göre üçünün de imzası olması lazım. Bilirkişiler imzalamıyorlar. Salt bilirkişi raporu ile operasyon yapılmasa da Ahmet Özer’i şüpheli yapıyor. Diğer iki bilirkişi kendi raporlarını savcıya sunuyorlar, bu rapor iki imzalı. O raporda şüpheliler arasında Ahmet Özer yok”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir