Depremde 72 kişinin öldüğü İsias Otel ile ilgili görülen davanın gerekçeli kararında, otelde projeye aykırı şekilde kaçak kat ilavesi yapıldığı belirtildi
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Adıyaman’da, 6 Şubat 2023’teki depremlerde yıkılan ve aralarında KKTC’li sporcuların da olduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel’e ilişkin davada verdiği kararının gerekçesini tamamladı.
Mahkemenin, 395 sayfalık gerekçeli kararında, katılanların, tanıkların beyanları, süreçte hazırlanan bilirkişi raporları, sanık savunmalarına yer verildi.
Kaçak kat ilave edilmiş
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen kararın gerekçesinde, yıkılan İSİAS Otel’in,
1993 ve 2001 tarihli yapı ruhsatlarında ve 31 Aralık 2003 tarihli yapı kullanma izin belgesinde, 9 katlı olduğunun görüldüğü, daha sonrasında yapının en üstüne kaçak olarak bir kat ilave edildiği, kaçak kat için 11 Ekim 2018’de yapı kayıt belgesi düzenlendiği aktarıldı.
Binanın yıkılmadan önce son durumunda bodrum + zemin kat (asma katlı) + 8 normal kat olmak üzere toplam 10 katlı olduğunun anlaşıldığı belirtildi.
Mimari proje ile yapı ruhsatının uyuşmadığı belirlendi
Gerekçede, otelle ilgili sanık Ahmet Bozkurt tarafından 24 Aralık 1992 tarihli Adıyaman Belediye Başkanlığına hitaben verilen dilekçeyle inşaat ruhsatı başvurusunda bulunulduğu ve toplam 9 kat, bina yüksekliği toplam 24,50 metre olarak ruhsatlandığı belirtildi.
Dosya içerisinde bulunan statik proje, statik hesap raporu ve mimari proje ile yapı ruhsatının uyuşmadığı, yapının mimari projesinin bulunduğu ancak yapının statik proje ile statik hesap, zemin etüt raporlarının bulunmadığı ifade edildi.
Süreçte, binaya yapılan eklentilerle ilgili sanıklar Halil Bağcı’nın hazırladığı, “inşaatın 10 kat olduğu, bundan dolayı kolonlarda ve temelde herhangi bir zorlama çıkmadığı, mevcut hesaplardaki donatını fazlasıyla yettiği” yönündeki, “İsias Otelcilik Turizm ve İnşaat Tic. San. A.Ş. Betornarme Statik Hesapları” başlıklı raporun bulunduğu belirtildi.
Bu projeyi yapanın sanık inşaat mühendisi Halil Bağcı, proje sahibinin sanık Ahmet Bozkurt olduğu ifade edilen gerekçede,
yapı Kullanma İzin Belgesinde toplam 9 kattan oluşan otelin, sonradan yapılan ruhsatsız bir katı hakkında yapı kayıt belgesi düzenlendiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
5 üniversitenin bilirkişi raporları
Gerekçede, İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya-Metalurji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü ile Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde oluşturulan bilirkişi heyetlerince hazırlanan Bilirkişi Raporlarına yer verildi. Raporlarda, deprem nedeniyle binanın yıkımında sanıkların sorumluluğunun olduğu tespiti yapıldığı aktarıldı.
Gerekçede, 11 sanık hakkındaki hükümler, tek tek ele alındı
Gerekçede, 11 sanık hakkındaki hükümler, tek tek ele alındı. “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezasına çarptırılan yapı sahibi sanık Ahmet Bozkurt’un, 1993’te yapımına başladığı ancak bitirmediği yapının otele çevrilmesi amacıyla şirket yetkilisi olarak Adıyaman Belediyesine başvurduğu, karkası bitmiş yapısına otel ruhsatı aldığı bildirildi.
Gerekçede, sanığın binayı, “döneminin en iyi ustalarına, en iyi malzemeleri kullanarak inşaatını yaptırdığını, yapının statiğini 14 kata göre hesaplattırdığını, yapıda normalden daha çok demir kullandığını, üzerine düşen yükümlülükleri en iyi şekilde yerine getirdiğini” iddia ettiği anlatıldı.
Buna karşın hazırlattırılan bilirkişi raporlarında, sanığın, “1993 yılında düzenlenen yapı ruhsatı ekinde yer alan mimari projede belirtilen bina kat sayısı, kat yüksekliği ve bina en üst kotundaki düzeltmelere uygun olarak revize mimari ve statik-betonarme proje hazırlatmadığı, yapıda standartlara uygun olmayan büyük boyutlu ve kusurlu agrega kullandığı, etriyelerin 135 derece kancalı yapılmadığı, etriye sıkılaştırmasının yapılmadığı, bitişik nizam şeklinde yapılan yapının bitişik bina ile arasında yeterli derz aralığı bırakılmadığı, binanın taşıyıcı sistem imalat ve denetimlerinde eksiklik ve hatalarının bulunduğu” tespitlerin yer aldığı kaydedildi.
Yine bilirkişi raporlarına göre, sanığın, 1998 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun statik ve betonarme proje hazırlatmadığı, mimari projede gösterilen taşıyıcı sistem tadilatlarının betonarme uygulama projesi olmadan yapılmasında hatasının bulunması nedeniyle kusurlu olduğu belirtildi.
”Statik hesapları projeye aykırı olarak 2003’te yeniden yapılmış”
Statik hesapları 2003’te yeniden yapılan binanın, gerekli projeler hazırlanmadan, depreme karşı güvenli olduğu hesapla gösterilmeden, projesine aykırı olarak binaya sonradan kaçak kat ilave edilmesi sebebiyle proje ile uygulama arasında farklılıklar olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Gerekçede, sanığın, binanın yapım tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik gereğince bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davranarak üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek öngörülen ancak istenmeyen mevcut sonucun meydana geldiği, bu nedenlerle olayda asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı vurgulandı.
Beraat eden sanıklar
Duruşmada beraatlerine karar verilen sanıklar Şule Özbek, Seda Zeren ve Bilge Açık’ın, şirket yönetimine katılmayan ve şirketi temsile ilişkin herhangi bir yetkilerinin bulunmaması nedeniyle beraatlerine karar verildiği belirtildi.
Beraat eden Ahmet Bozkurt’un oğlu sanık Efe Bozkurt’un da bina yapım ve onarımıyla ilgili herhangi bir karara iştirak etmediği, ayrıca işlerle ilgili aktif rol aldığına dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı aktarıldı.
Ahmet Bozkurt’un eşi Ulviye Bozkurt’un da şirket yönetiminde aktif ve fiili rol almadığı anlaşıldığından beraatine karar verildiği bildirildi.
Binanın fenni mesulüne hapis cezası
Binanın fenni mesullüğünü üstlenen ve 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verilen mimar Erdem Yıldız’ın, fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davranarak üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği belirtildi.
Ahmet Bozkurt’un oğlu, 17 yıl 4 ay 28 gün hapis cezası alan Mehmet Fatih Bozkurt’un ise otele ilişkin şirketin yönetim kurulu başkanvekili olduğu, imza yetkisinin bulunduğu, otel ruhsatının verildiği tarihte de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı kaydedildi.
Gerekçede, otelin ruhsatsız katı için imar barışı başvurusunda bulunduğu tespiti yapılan sanık Mehmet Bozkurt’un da “2003 yılında yapı kullanım izin belgesi alındıktan sonra yapı ruhsatı almadan, binanın statik hesaplarının yeniden yapılarak yapının güvenli olduğu gösterilmeden, gerekli projelerin hazırlanmadan, binanın depreme karşı güvenli olduğu hesapla gösterilmeden projesine aykırı olarak binaya sonradan kaçak kat ilave edilmesi ve proje ile uygulama arasında farklılıklar olması sebebiyle sorumluluğunun bulunduğunun tespit edildiği” vurgulandı.
Mimari projeye göre gerekli revizyonları yapmayan sanığa da ceza
Gerekçede, 8 yıl 4 ay hapis cezası alan sanık Mehmet Göncüoğlu’nun, otele ait her iki ruhsatta da statik proje müellifi olarak görev aldığı belirtildi. Gerekçede, sanığın, dönemin mevzuatına uygun statik/betonarme projeleri çizmediği, mimari projeye göre gerekli revizyonları yapmadığı, değişen yönetmeliklere uygun yeni çizim paftalarını hazırlamadığı ve bu nedenle binanın yapım tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik gereğince bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davranarak üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği tespiti yapıldı.
Olayda asli kusurlu bulunarak 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan fenni mesul olarak görev alan sanık Hasan Aslan’ın da binayla ilgili malzeme ve imalat kaynaklı sorunları gidermediği aktarıldı.
Yine 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Halil Bağcı’nın, mevcut malzeme özelliklerini belirlemeden, mevcut imalatların uyumluluğunu kontrol etmeden, Deprem Yönetmeliğine uygun kontrolleri yapılmadan binanın betonarme-statik hesap raporunu hazırladığı bildirildi.
Aileler: “Son nefesimize kadar davanın takipçisi olacağız”
Otelde yakınlarını kaybeden aileler, mahkemenin gerekçeli kararını değerlendirdi. Gerekçeli kararın, adalet beklentisini bir kez daha derinleştirdiğini belirten aileler, şu açıklamayı yaptı:
”Ancak vurgulamak isteriz ki bu karar, sadece bir başlangıçtır. Bizler, kayıplarımızın anısını yaşatmak ve gerçek adaletin sağlanması için mücadele eden aileler olarak, suçluların olası kast ile yargılanmasını talep ediyoruz. Deliller, bilirkişi raporları ve mahkemede ortaya konulan tüm gerçekler, bu facianın bilinçli eylemler sonucu gerçekleştiğini açıkça göstermektedir. Adaletin sağlanabilmesi için hukuk sisteminin bu gerçeği dikkate alması ve suçlulara ibret niteliğinde cezalar verilmesi zorunludur. Öyle ki, bu karar sadece kaybettiğimiz canların haklarını teslim etmekle kalmayacak, gelecekte benzer trajedilerin yaşanmasını önleyecek bir emsal teşkil edecektir. Bizler, son nefesimize kadar bu davanın takipçisi olacağımıza, adalet mücadelemizi tüm platformlarda sürdürerek gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacağımıza dair kararlılığımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Bu mücadelede yanımızda olan herkese, toplumumuzun duyarlı ve vicdan sahibi bireylerine teşekkür ediyoruz.” (ANKA)
Kızılcık Şerbeti kamera arkası: Nursema, Pembe, Fatih, Doğa ve diğer karakterler konuştu |
Günün öne çıkan haberleri TIKLAYIN | Bolu’da kayak merkezinde otel yangını; 3 ölü, çok sayıda yaralı TIKLAYIN | Trump’tan ilk icraatler; Kongre baskınına karışanlara af, ABD’de doğanlara vatandaşlık uygulaması sona erdirildi TIKLAYIN | 100 milyonluk vurgun; “yılın iş adamı” da tutuklananlar arasında TIKLAYIN | Galatasaray’dan gece yarısı Ahmed Kutucu operasyonu TIKLAYIN | Tolga Şardan yazdı: Kara Harp Okulu’ndaki teğmen krizinde “Cumhurbaşkanı” detayı TIKLAYIN | Ertuğrul Özkök: 7 Ekim 2023 sabahı MİT’in bir salonunda yaşanan olay |