Dijital Dolandırıcılığa Dikkat!
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (KSMMMO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yedikaya, bankacılık uygulamalarında kullanılan ‘Ödeme İste Sistemi’ uygulamasında altyapının doldurulmaması durumunda birçok dezavantaj yaşanacağını söyleyerek, “Tam anlamıyla bilinmeyen uygulamalarda en büyük sıkıntılardan biri de dijital dolandırıcılık” dedi.
KSMMMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yedikaya, Ödeme İste Sistemi ile ilgili süreçlerin iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Yedikaya, “Son zamanlarda teknoloji hayatımıza hızlı bir şekilde yine girmeye devam ediyor. Bununla ilgili de ister istemez finans kurumları da kendilerine göre yatırımlar yapmaya çalışıyorlar. Daha çok iş insanları olsun, normal bireysel insanlar olsun kendilerine uzaktan temas etmeden ‘Nasıl hızlı verim sağlarız’ bankalar bunu düşünüyor tabii ama ‘ödeme iste’ biraz daha farklı alanlara insanları yönlendiriyor. Açıkçası ‘ödeme iste’de alacaklının borçludan talep oluşturarak, bankalar üzerinden internet bankacılığından, mobil verilerden talep oluşturarak karşı taraftan ödemesini istemesini gerektiren bir uygulama. Bu ödeme isteği ile ilgili süreçte de 3 aya kadar oradaki talep oluşturulan şey bekletilebilir. Kolay adres tanımlamayla da bu işler yapılabiliyor. Vergi kimlik numarasıyla, TC kimlik numarasıyla, bireysel olarak, işletmelerin kendi vergi kimlik numarası ile de bu iş yapılabiliyor. Daha çok iş insanlarına bir kolaylık gibi düşünülse de vatandaşlar için de bu uygulama bir nevi şu anda yürürlüğe girmiş ve uygulanmakta. Tabii bununla ilgili süreçleri analiz ederken de bunlarla ilgili olumlu ve olumsuz yanlarını iyi analiz etmek gerekiyor. Baktığımızda herkes teknolojik açıdan bir sürece bağımlı kalabiliyor. Dezavantajlarını iyi analiz etmemiz gerekir burada çünkü bununla ilgili son zamanlardaki siber saldırılardan tutun bizim özellikle mali müşavirlik ofislerimizde de biz bu saldırıları çok görüyoruz. Süreçle ilgili ister istemez bireyleri sıkıntılara düşüren uygulamalarla karşı karşıya kalabilirler. Uygulamayı hem işletmeler için hem de bireyler için analiz etmemiz gerekiyor. Bireyler için analiz etmek gerekirse bireylerin hepsini teknolojiye bağımlı hale getirmek zorunda olan bir uygulama olarak görüyoruz biz bunu. Teknolojiden anlamayan hiç kimse oturup bir işini yapamayacak hale gelecek. Bizim şu andaki Türkiye Cumhuriyeti’ne baktığınızda vatandaşlarımız teknolojiye ne kadar çok alışık, teknoloji ne kadar çok kullanıyorlar. Bunun tabii ki eksi ve artı yönlerini görmemiz gerekiyor. Yanlış bir işlem yapıldığında burada insanların parası gidebiliyor. Süreçle ilgili tekrar geri dönüşüm ile ilgili çok büyük sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Maddi anlamda da bir nevi yanlış işlemlerden dolayı risklerle karşı karşıya kalacaklar. Diğer sistemde olsaydı bankaya gittiğinizde bankanın sorumluluğunda havalenizi fast sistemi üzerinden veya havale olarak yapabiliyorsunuz. Fakat buradaki yanlış yaptığınız bir işlemde yüklü miktarda paralarınız gitmiş olabilir. En büyük sıkıntılarından bir tanesi de dijital dolandırıcılık. Artık günlük o kadar çok maillerle insanlar uğraşıyor ki bu sistem özellikle ödeme iste sistemi bir nevi dolandırıcılara yeni bir iş kapısı açmış gibi oluyor. Çünkü düşünün bir bakıyorsunuz bankanızdan karşı taraftan biri ödeme isteğiyle size bir talep oluşturulmuş borçla alakalı ama bunu yapan kişi aslında sizin parayı ödeyeceğiniz bir kurum veya kişi değil ve paranız bir anda bir bakıyorsunuz dijital olarak sistemden dolandırıcılıkla karşı karşıya kalarak hesabınızdaki para çekilmiş olabilir” dedi.
Yedikaya, işletmelerin de bu sisteme geçerken başlangıç maliyetine katlanmak zorunda olduklarını söyleyerek, “İşletmeler açısından dezavantajlarını düşünecek olursak da işletmeler bununla ilgili bir başlangıç maliyetine mutlaka katlanmak zorundalar. Çünkü özellikle yani entegrasyon için geçerli IP çözümleri küçük işletmeler için ek maliyetler oluşturuyor. Küçük işletmeler bir nevi de olsa bu sistemleri alıp kullanmak, kurmakla karşı karşıya kaldıklarında bu ek maliyetler İşletmelere büyük sıkıntı vermektedir. Buradaki işlem ücretleri yine firmalar için bir nevi masraf oluşturmakta ve küçük işletmeler de bu ağır masraflarla karşı karşıya kalmak zorunda kaldıkları için talep noktasında sıkıntılar oluşuyor ve rekabet gücünü bir nevi olsa küçük işletmelerin azaltıyor. Müşteri eğitim ihtiyacımız özellikle bu sürece baktığınızda hem bankalar olsun hem bireysel olsun hem iş insanları olsun hem de vatandaşlarımız olsun maalesef eğitim konusunda hiçbir eğitim verilmeden bununla ilgili hiç dürüst reklamlar yapılmadan yeni yeni sistemler hayatımıza sokulmakta. Bu da ister istemez bizim özellikle vatandaşlarımız açısından bu sistemlerin kullanılması, yaygınlaşması açısından da büyük sıkıntılar doğuruyor. Çünkü bu eğitimi almadan bu sistemleri kullanacak kişiler de bir ilerideki sürece baktığınızda hem maddi büyük kayıplar hem de dolandırıcılıkta karşı karşıya kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Uygulamaların altyapısını iyi doldurmak gerekiyor”
Bu tür uygulamaların insanların hayatına girmeye devam edeceğini fakat bu süreçlerde altyapısının iyi doldurulması gerektiğini söyleyen Yedikaya, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Aynı zamanda bu dezavantajlar açısından finansal kurumları da ele almak lazım. Özellikle finansal kurumlar bunlarla ilgili siber güvenlik risklerini ortadan kaldırmakla ilgili sürekli güncel yazılımlarla, sürekli güncel verilerle hem kendilerini hem müşterilerini korumak zorunda kalıyorlar. Bu da ister istemez finansal kurumlara büyük maliyetler doğuruyor. Rekabet baskısı var. Eğer bir kurum bu sisteme geçtiyse diğer kurumların da bankaların, finans kurumların da mutlaka geçmesi gerekiyor. Geçerken de o geçişteki yine yazılımlar, gerekli alt yapı yatırımlarına baktığınızda özellikle finans kurumları açısından da büyük sıkıntılar oluşturmakta. Bunlar tabii hayatımıza giriyor girmeye de devam edecek bu ve bunun gibi yazılımlar, uygulamalar. Fakat burada altyapıyı da iyi doldurmak lazım. Bunun için hem vatandaşlarımız bu ölçülerde ne kadar çok bilgilendirilip, ne kadar çok eğitiliyor, işletmeler bu maliyetleri karşılayabilmekle ilgili bir finans politikası güdüyor mu bunların da iyi analizini yaptıktan sonra bence bu ve bunun benzeri uygulamalar hayatımıza girse daha iyi olur olur.” – KAYSERİ